1. Harama nazar etmemek, kalbi hasret eleminden kurtarır.
Harama nazar eden ona ulaşmak için yol arar. Bulamayınca da büyük bir özlemle hayalindekini elde etmeye çalışır.
2. Harama bakmamak kalbe nur verir.
Bu da kişinin gözünde, yüzünde ve hallerinde ortaya çıkar.
3. Gözü haramdan sakınmak, göze, basiret nurunun meyvesi olan feraseti getirir.
4. Haramdan gözleri sakındırmak,ilim yollarını ve kapılarını ardına kadar açar.
Bu da kalpte oluşan nur vesilesi iledir. Kalpte yer alan ve hak ile batılı ayırt eden bu nur ile iyiyi ve doğruyu bulmak kolaylaşır.
5. Kalbe kuvvet, sebat ve şecaat (yiğitlik) verir.
İnsanın, bakma günahının alçaklığından, basitliğinden ve zayıflığından sıyrılmasına vesile olur. En çok korkulacak ve haşyet duyulacak zatın Allah (c.c) olduğunu akla getirir, sair korkulardan kurtulur.
6. Harama bakmamak, kalbe, ona bakmakla insanın alacağı sevinç ve lezzetten çok daha büyük bir inşirah, ferah ve sürur verir.
7. Gözleri haramdan uzak tutmak şehvete esir olmaktan kurtarır.
İbn Teymiyye’yi hapse attıklarında kendisinin bir esir ve mahpus olduğunu söyleyenlere karşı o şöyle demişti: “Gerçek esir heva ve hevesine esir olandır. Gerçek mahpus, kalbine Allah’ı (c.c) sokmayandır.”
8. Gözleri haramdan kısmak, cehennem kapılarından birini kapatır.
Çünkü cehennemin bütün kapıları, haramdan nasibi olanlar içindir.
9. Harama bakmamak, aklı ve hafızayı kuvvetlendirir, geliştirir.
Aklın zayıflığı, amellerin neticelerini düşünmemekten kaynaklanır. Bunun ilacı da harama bakmamaktır. Ayrıca Bediüzzaman hazretlerinin buyurduğu gibi haram nazar nisyan (unutkanlık) verir.
10. Gözü haramdan sakınmak, o kalbin sahibini gaflet ve mecazî aşk sarhoşluğuna düşmekten alıkoyar, ayrıca kişi itibarını, izzetini de korumuş olur.
Bakış, içkinin kâsesi ise “aşk” da bu şarabı içmektir.
11. Haramdan sakınmayı Allah’ın (c.c) emrine uymak niyeti ile yerine getirmek, kulun hem bu dünyada hem de ahirette en ileri derecede saadetini beraberinde getirir.
12. Gözü haramdan sakınmak, zehirli okun kalbe ulaşmasına engel olur.
13. Harama bakmamak, insanı Allah’a (c.c) enis (dost) olma ufkuna ulaştırır, insana kulluktan lezzet alma yollarını açar, huzurda olma şuuru verir.
Zira harama nazar, insanı Allah (c.c)’tan uzaklaştırır ve kişi ile Rabbi (c.c) arasına uzaklık ve engeller koyar.
14. Harama bakmayan kişi şeytanın kalbe giriş noktalarına sed çeker.
Harama bakanın gördüğü resmi kalpte tasvir edip çizen şeytan, harama bakılmadığı takdirde bu imkâna sahip olamaz.
15. Gözü haramdan sakınmak, insanı, Allah’ın rızasına ve cennete ulaştıracak fikir ve amellerle meşgul olma şuuru verir.
Devamlı bir şekilde harama nazar eden kimse ise bunu önemsemez ve cennet ile arasına perdeler çekmiş olur, Allah’ın (c.c) emirlerini unutur.
Suffagah.com
- Mehmet Nuri BİNGÖL”ün Edebî Yolculuğu - 30 Ağustos 2024
- Risale-i Nur’da ve Hatıralarda Kurban Bayramı - 15 Haziran 2024
- Ramazan’dan Sonra - 24 Nisan 2024
- Ramazan Bayramı ve Peygamber Efendimizin Bayramı - 9 Nisan 2024
- Kadir Gecesi ile İlgili Yazılar - 5 Nisan 2024
- Saatler ve Manzaralar / Yahya Kemal BEYATLI - 30 Mart 2024
- Peygamberimizin (asm) İtikâfı - 29 Mart 2024
- Aydınların Dilinden Bediüzzaman Said Nursî / Vefatının 64. Sene-i Devriyesi Hatırasına (video).. - 25 Mart 2024
- Sükûtun Zarâfeti / İmam Süyutî - 23 Mart 2024
- “Oruç, Bıçağa Gerek Duyulmayan Bir Ameliyattır.” - 20 Mart 2024