15 temmuz ve feto fitne ve ihaneti
15 TEMMUZ’dan bir sene öncesi vakıf bir kardeş;-Abi Ordu’da albay ve tuğgeneral seviyesinde fetocu var, İhtilal yapmalarından korkuluyor” dedi. Ben; -Geçti o günler artık” dedim.
15 Temmuz CUMA dersden çıktık. Kastamonu dan bir akrabam aradı. -“Nerdesin, köprü ve yollar kapanmış, ihtilal varmış” dedi. Ben de;- metrobüse yakınım açık” dedim. Metrobüse Perpadan bindim.
Okmeydanında Polis durdurdu. Millet panik. Polise ne oluyor dedim. O da bilmiyorum dedi. Bir servis minibüsü aldı bizi ara yollardan gece yarısı Yenibosna’ya getirdi. telefonlar yoğun. Hanıma dedim haberlere bak. Bir TRT çalışıyor. Bildiri okunuyor dedi. Şaştım. Lakin bu saatte olmaz diyorum. 12 Eylülü yaşamış biri olarak. Bu askeriyeden şura ile atılacak fetocuların işi dedim.
Eve geldim. Havaalanı yakın. Jetler uçuyor. REİS meydanlara diyor. Bir kaos var. Uyuyamıyorum. Meydana gidecek birini arıyorum. Yok. 3 civarında bir patlama sesi duydum. Yakınımızda Yenibosna Cemevi var. Eyvah orayı vurdular iç savaş çıkacak dedim. Bu arada bayrağı kapan yolda. Bu iş bitti dedim. Lakin Tv’ler basılıyor. Meclis külliye vuruluyor. Boğaz köprüsünde işgal sürüyor. Nwyse 16 Temmuz sabah 8 civarında kontrol ele alındı. REİS sağ salim İstanbul’a indi. Müthiş kalabalık. Sarhoşu bile tankın önüne yatıyor. Büyük millet. Kahraman.. Tutuklama gözaltı kararları alındı. Lakin fetonun A takımı yurtdışına kaçtı. Adil Öksüz bile. Gri ve flu noktalar olsa da ihanet ortada. Hâlâ bunu görmeyen ahmaklar var.
Bu arada mağdur kurunun yanında yaş da yandı belki. Fakat en çok zarar gören Risale-i Nur cemaati oldu. Fetocular da bu kitapları okuyordu diyenler oldu. Hâlâ devam ediyor maalesef. Dershane ve vakıf ve talebe yetiştirme hizmeti durma noktasına geldi. Aileler çocuklarını dershaneye göndermez oldu. Kendileri de derse gitmez oldu. Risale-i nurların diyanetce basımı durdu. Değerler eğitimi protokolü iptal oldu. Rahmetli Hüsnü Abi rha’nin ve cemaatin açık olarak REİS’e verdiği desteğe rağmen bu sis perdesi kalkmadı. Verilen aleni destek de tam karşılık bulmadı.
Ben acizane derim ki oyumuzu verip vazife-i asliyemiz ile meşgul olmalıyız. Kim ne derse desin. Benim gibi çoğu kimse fetocu iftirası yese de.
Selam ile
- Her Şey Çıplak - 7 Eylül 2024
- Yangın Var… - 18 Ağustos 2024
- Neler Oluyor? - 14 Haziran 2024
- Zulüm - 13 Mayıs 2024
- Kadınlar - 24 Nisan 2024
- Seçim - 6 Nisan 2024
- Seçim; İsraf, Ses ve Görüntü Kirliliği - 9 Mart 2024
- Mi’rac ve Mehmed Feyzi Efendi (rha) - 6 Şubat 2024
- Emekliler Yılı mı? - 22 Ocak 2024
- Bir Yılın Muhasebesi - 2 Ocak 2024