1917’de Gazze’de Türklere karşı kara harekâtı başlatıldığında neler oldu?
Türk askeri, 1917 yılında, Gazze’de, bugün belki Gazellilerinkinden çok daha kötü şartlarda dünyanın en modernize ve güçlü ordusunun başlattığı iki kara harekâtında Türk askeri düşmanı iki tam kez yok etmişti. Mehmed Mazlum Çelik’in Independent gazetesindeki yazısını istifadenize sunuyoruz.
Baron Edmond de Rotschild’in maddi ve manevi destekleri bu göçün legal ve illegal yollarla desteklenmesini sağladı.
1909 yılında Sultan Abdülhamid’in tahttan tamamen çekilmesi ile süreç hızlansa da başlarda Yahudilerin müttefik olarak gördükleri İttihat ve Terakki Cemiyeti, Siyonistlere karşı en az Sultan Abdülhamid kadar çetin bir savaş başlatacaktı.
Cemal, Talat ve Enver Paşa’nın farklı politik kararlarda birçok hatası olsa da bu konuda basiretle iş gördüklerini söylemek gerekir.
Şunu da eklemek gerekir ki Sultan Abdülhamid tahtta bulunduğu süre boyunca toplam sayısı 40 bin civarı olan Yahudi yerleşimcinin sultanın tahttan indirilmesini izleyen birkaç sene içerisinde 80 bin gibi ciddi rakamlara ulaşmıştı.
İttihat ve Terakki Cemiyeti (İTC) geç de olsa tehdidi fark edecek ve gerekli tedbirleri alacaktı.
Yine de bu geç alınan tedbir Gazze’nin her karışının Mehmetçik kanı ile sulanmasını engelleyemeyecekti.
Nihayet I. Cihan Harbi başladığında Siyonist Yahudiler itidalli davranmayı bir kenara bırakarak tüm güçleri ile İngilizlerin yanında yer aldı.
İngilizlere sanıldığının aksine yalnızca maddi güç vermediler bizzat silahaltına girip Siyon Birlikleri kurdular ve istihbarat toplayarak sayısız Türk askerinin şehit olmasına neden oldular.
Tarihin cilvesi olsa gerek Türkler için bu gerilimdeki en büyük kırılma noktası Gazze olmuştu.
Siyon (Katır) Birlikleri
Siyon Birliği, başta İngilizler olmak üzere Batılı devletlerin desteğini elde etmek için kurulmuş başında Vladimir Jabotinsk isimli bir subayın olduğu ve Siyonistlerden oluşan yaklaşık 600 kişilik bir gönüllü birliği idi.
Bu birlik 1915 yılında Gelibolu’ya çıkarak son kurşun atılana kadar Türklerle amansız bir şekilde savaşmıştı.
Çanakkale’de Türk kanı akıtan bu birlikteki askerler bugün hala İsrail’de milli kahraman olarak görülüyor.
Binyamin Netenyahu 2014 yılında bu birliğin komutanların mezarlarını ziyaret ederek tekrar gündeme getirmişti.
Bu ziyaret tesadüf olmazdı zira Netenyahu’nun babası bu birliklerin kuruluşunda fiilen yer almış birisiydi.
Siyon Birliklerinin kurucusu Vladimir Jabotinsky bu birliklerin faydalarını şöyle açıklayacaktı:
Ben Gelibolu’ya gitmedim. O nedenle size, gönüllü birliğin hikayesini anlatamam. Ama şunu açıkça belirtebilirim: Trumpeldor o zaman görüşlerinde haklıydı… Savaşmak amacıyla Gelibolu’ya gidiş, Siyonizm’e yepyeni ufuklar açmıştır. Eğer biz, 2 Kasım 1917’de Balfour Bildirisi ile Filistin’de yurt edinme konusunda söz aldıksa, buna ulaşan yol Gelibolu’dan geçmiştir.
- Mehmet Nuri BİNGÖL”ün Edebî Yolculuğu - 30 Ağustos 2024
- Risale-i Nur’da ve Hatıralarda Kurban Bayramı - 15 Haziran 2024
- Ramazan’dan Sonra - 24 Nisan 2024
- Ramazan Bayramı ve Peygamber Efendimizin Bayramı - 9 Nisan 2024
- Kadir Gecesi ile İlgili Yazılar - 5 Nisan 2024
- Saatler ve Manzaralar / Yahya Kemal BEYATLI - 30 Mart 2024
- Peygamberimizin (asm) İtikâfı - 29 Mart 2024
- Aydınların Dilinden Bediüzzaman Said Nursî / Vefatının 64. Sene-i Devriyesi Hatırasına (video).. - 25 Mart 2024
- Sükûtun Zarâfeti / İmam Süyutî - 23 Mart 2024
- “Oruç, Bıçağa Gerek Duyulmayan Bir Ameliyattır.” - 20 Mart 2024