Ana Sayfa / Yazarlar / 20. Yüzyıldan kalma bir hikâyede mutlu son / Vehbi KARA

20. Yüzyıldan kalma bir hikâyede mutlu son / Vehbi KARA

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Vehbi KARA

20. Yüzyıldan kalma bir hikâyede mutlu son

18 Yıl sonunda nihayet doktora tezimi tamamlamayı Rabbim nasip etti. İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde “Çalışma İlişkileri Açısından Kapitalizm Sonrası Dönem: Malikiyet ve Serbestiyet Devri” başlıklı tezim oybirliği ile kabul gördü.

Bahse konu tez çalışmasına 1997 doktora dersleri ile başlamıştım. Eğer yüksek lisans eğitimini de sayarsak tam 25 yıl yapıyor ki çeyrek asırdır bu işle iştigal ediyorum demektir.

Bu tezin önemi şuradan kaynaklanıyor. Bediüzzaman’ın iktisadi hayat ile ilgili olarak ifade ettiği “Malikiyet ve Serbestiyet Devri” ilk defa akademik camiada tartışılmaya başlandı. Elbette bu konu ile ilgili olarak daha birçok çalışmayı görüp istifade edeceğiz. Bediüzzaman’ın sadece bir din âlimi değil sosyal ve beşeri bilimler konusunda da büyük bir ilim adamı olduğu bu sayede dile getirilmiş oluyor.

Evet, Risale-i Nur Külliyatı içerisinde yüzlerce hazine barındıran muhteşem bir eser. Malikiyet ve Serbestiyet Devri gibi daha birçok konu açılıp incelenmeyi bekliyor. Risale-i Nur eserleri içerisinde akademisyenlerin, tarihçilerin, yazar ve gazetecilerin ele alıp istifade edeceği o kadar çok husus var ki, bütün bunlar ayrıntılı bir şekilde okunmak ve incelenmek ister.

Şu zamanın gençleri çok şanslıdır zira benim yaşadığım dönemde dahi Risale-i Nur eserleri yasaklanmaya çalışılıyor bu kitapları okuyanlar hapislere atılarak ezilip sindirilmeye çalışılıyordu. Şimdi ise hemen hemen her kesim Bediüzzaman’ın hayatını ibret ve gıpta ile inceliyor, sadece yazdığı eserler ile değil inandıklarını yaşama geçirerek örnek bir hayat gösterdiği için takdir ediliyor. Haza min fazli Rabbi…

Bediüzzaman; “Ne yapayım, acele ettim, kışta geldim. Sizler inşaallah cennet-âsâ bir baharda gelirsiniz. Şimdi ekilen nur tohumları zemininizde çiçek açacaklar.” (Tarihçe-i Hayat) diyor. Evet, o bahar geldi ve ekilen nur tohumları şimdi çiçek açtılar ve açmaya devam ediyorlar. Daha önce gündeme gelmemiş nice güzel eserleri okuyup istifade edeceğiz. Ne mutlu bu eserleri okuyarak imanını güçlendirip istifade edenlere ve ne mutlu bu Kuran hizmetinde çalışarak emek verenlere…

Yeri gelmişken burada kısaca doktora tezinin konusunu özet olarak ifade etmeye çalışayım:
Bu tez ile Malikiyet ve Serbestlik isimli yepyeni bir dönem incelenmiştir. İnsanın yeterince özgürleşemediği yönetim şekilleri üzerinde durularak tekâmül sürecinde insanların bu olumsuz şartlardan kurtulabilmesinin yolları araştırılmıştır.

Gelişim süreci içinde insanlığın başına gelen kölelik, esaret ve insan emeğinin sömürülmesi gibi olumsuz şartların sona erip eremeyeceği tartışılmış bunun sona ermesi ancak “Malikiyet ve Serbestiyet Devri” ile mümkün olabileceği değerlendirilmiştir.

İnsanın yaşam serüveninde ortaya çıkan dönemler üzerinde durularak birbirinden farklı sosyal yaşam biçimleri üç bölümde ele alınmıştır. Bu devirlerden birincisine Marks’ın “İlkel Komünal Toplum” adını verdiği insanlığın “Vahşet ve Bedeviyet Devri”, ikincisine “Köleci ve Sömürgeci Toplum” ve üçüncü olarak da tezin adını verdiği “Malikiyet ve Serbestiyet Devri” denilmiştir. Köleci ve sömürgeci toplum düzeni ki bu devir üç bölümde ele alınmıştır. Birincisi basit kölelik devri, ikincisi esaret içindeki feodal sömürü dönemi ve üçüncüsü ise kapitalizm adı verilen ücretli sistem, şeklinde tanımlanarak incelenmiştir.

Tekâmül süreci içinde olan insanın yaşadığı bu devirler incelenerek toplumsal formasyonun en gelişmiş düzeyi olarak “Malikiyet ve Serbestlik Devri” olduğu tezi ileri sürülmüştür. Mülkiyet haklarının önem kazandığı ve her konuda tam bir özgürlüğün yaşanacağı bu dönemde; mülkiyet, sahip olma ve hürriyet kavramları üzerinde yoğunlaşarak orijinal bir bakış açısı geliştirmeye çalışılmıştır.

Tezin diğer önemli bir konusu da “Kayıtdışılık” olarak ele alınmış bunun ülkelere yüklediği maliyetler göz önüne alınarak mülkiyet sisteminin önemi vurgulanmıştır. Ülke ve devletlerin kalkınmasında gerekli sonucun elde edilmesi için yıllarca süren araştırma ve incelemelerden yararlanılmış olup ortaya çıkan sermaye ve mülkiyet sorunları ele alınmıştır. Bu sayede gelecekte daha fazla önem kazanacağı düşünülen mülkiyet ile ilgili kavramların yanı sıra yeni bir dönemin ana parametreleri tespit edilmiştir, vesselam…

Yazar : Vehbi KARA

Dr. Vehbi KARA, 1965 Yılında İstanbul’da doğdu. İlk ve orta eğitimini yine İstanbul’da tamamladıktan sonra 1982 yılında Deniz Harp Okuluna girerek askeri öğrenci olarak eğitimine devam etti. 1986 Yılında Kontrol Sistemleri bölümünden Elektrik-Elektronik Mühendisi olarak mezun olduktan sonra Teğmen rütbesi ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı savaş gemilerinde ve karargâh birimlerinde deniz subayı olarak görev yaptı. Savaş gemilerinde güdümlü mermi ve top atışlarında birincilik kazanmıştır. 1997’de Yüzbaşı rütbesinde iken askerlik mesleğinden ayrıldı ve ticaret gemilerinde çalışmaya başladı. Gemi Kaptanı olarak çeşitli ülkelere ait 30’dan fazla ticari gemide görev yapmış çalıştığı firmalardan ödüller almıştır. 2011 Yılında Araştırmacı kadrosu ile İstanbul Üniversitesinde göreve başladı ve halen de bu üniversitenin Su Ürünleri Fakültesinde ve Mühendislik Fakültesinde denizcilikle ilgili meslek dersleri öğretmenliği görevini yürütmektedir. 1997 Yılında İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Uluslararası İlişkiler Bölümünde “Petrole Dayalı Stratejiler ve Uluslararası İlişkilerde Petrolün Rolü” isimli çalışması ile yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. 2015 Yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Çalışma Ekonomisi ve Endüstri ilişkileri Bölümünde “Çalışma İlişkileri Açısından Kapitalizm Sonrası Dönem: Malikiyet ve Serbestiyet Devri” başlıklı çalışması ile doktora eğitimini tamamlamıştır. Uzakyol Kaptanı yeterliliğinde gemi kaptanlığı, Denizci Eğitimci Belgesi ve Elektrik-Elektronik Mühendisliği sertifikaları mevcuttur. Denizcilik, askerlik, tarih ve iktisat konularında çeşitli dergi, gazete ve internet sitelerinde makaleler yazan Vehbi KARA’nın “Bahriyede 15 Yıl” ve “Altı Ayda Altı Kıta” isimli iki kitabı bulunmaktadır. Evli ve iki çocuk babasıdır.

Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Önceki yazıyı okuyun:
Duygusallık / Fuat TÜRKER

Y Ö N E L İ Ş Fuat TÜRKER Duygusallık Birkaç gün önce ulusal bir …

Kapat