Ana Sayfa / 2023 (Sayfa 34)

Yıllık Arşivler: 2023

Allah insana çevresi ile haber gönderir.

Allah insana çevresi ile haber gönderir. Allah Teala bazen çevrendeki insanlar ile haber gönderir. Biriyle evlenmek istersin. Ama seni ve karşı tarafı tanıyan herkes bu evliliği istemez. Annen istemez, baban onay vermez, ablan gönül koyar, hatta kaynanan bile surat asar. Seni ve karşı tarafı tanıyan herkes bir şekilde sana aynı …

Devamını Oku »

Din Nasihattır / Halit EŞKAN

DİN NASİHATTIR Nasihat; bir şeyi saf, halis kılmak, kötülük ve bozukluktan uzak bulunmak, iyi niyet sahibi olmak ve başkasının iyiliğini istemek anlamlarındaki nush kökünden türeyen bir kelimedir. Nasihat başkalarının zararına veya faydasına olan hususlarda aydınlatıcı rol üstlenmektir. Kişinin din dünya ve ahiret için faydalı olan iyilikleri dürüstlük ve samimiyetle açıklamasıdır. …

Devamını Oku »

Peygamber Böyle Anlatılır

On Dokuzuncu Söz / On Dokuzuncu Mektup Peygamber Böyle Anlatılır Neler yazılmadı Barla’da? Neler işitmedi bu kutlu beldenin dağları, bağları, ovaları, ormanları? Kâinat böyle mi dile gelir? Bu kadar mı güzel tercüme edilir anlattıkları? Bu kadar fasih mi konuşurmuş çiçekler, böcekler, kuşlar, ağaçlar, denizler, yıldızlar? “Yaz kardeşim” diyordu, o kadar. …

Devamını Oku »

İmam Ahmed bin Hanbel’in Tevazusu

İmam Ahmed bin Hanbel’in Tevazusundan Örnekler İmam Hanbel hazretleri sık sık büyük velî Bişr-i Hafî’nin yanına gider, onunla sohbet ederdi. Bir defasında talebeleri dediler ki: “Ey İmam! Sen, Kur’ân ve Sünnet ilimlerinde müctehid bir âlimsin. Buna rağmen böyle sıradan bir insanın yanına gidip gelmenin hikmeti nedir?” Büyük imam şu cevâbı …

Devamını Oku »

Tesbihatın Mahiyeti – 1. Ders

TESBİHATIN MAHİYETİ   – 1. DERS Hz. Sevbân (r.a) anlatıyor: “Resûlullah (ﷺ) selam verip (namazdan çıkınca) üç kere istiğfar – “Estağfirullah, estağfirullah, estağfirullah”da bulunup: “Allahümme ente’sselâm ve minke’sselâm tebârekte ve teâleyte yâ ze’lcelâli ve’l-ikrâm.” Amin!.. (Allah’ım sen selamsın. Selamet de sendendir. Ey celâl ve ikrâm sâhibi sen münezzehsin, sen yücesin)” derdi.” [Müslim, Mesâcid 135, …

Devamını Oku »

“Müslüman Aile” Dağılıyor mu?

“Müslüman Aile” Dağılıyor mu? Günümüz toplumunda aile kurumunun bozulduğuna, dağılmaya yüz tuttuğuna dair söylem ve eleştiriler günden güne artıyor. Özellikle İslam/Müslümanlık perspektifinden yapılan bu eleştirilerin farklı şekillerde dile getirildiği, ancak sebep-sonuç ilişkilerine dair genel bir uzlaşıya varılamadığı görülüyor. Bu bağlamda, “Müslüman aile” olarak adlandırılan yapının geçmişe nazaran ahlaki bir bozulmaya …

Devamını Oku »

Memleketleri Dışında Kastamonulu Müderrisler (XVI.-XX. yy)

Memleketleri Dışında Kastamonulu Müderrisler Kastamonulu müderrisler, memleketleri dışında başta İstanbul olmak üzere Osmanlı coğrafyasındaki medreselerin eğitim kadrosunda yer almışlardır. XVI. yüzyılda Rumeli kazaskerliği tarafından mülazım kaydedilenlerin %76-81’i Anadolu, %15-18’i Rumeli, %2-4’ü de İstanbulludur. Anadolu’da en çok mülazım Bolu’dandır. Sonrasında sırasıyla Canik, Karaman ve Aydın’dan sonra Kastamonu gelmektedir. Bunları İstanbul, Ankara …

Devamını Oku »

Bir Tahammülsüzlük Meselesi

Bir tahammülsüzlük meselesi Funda Demirer Acılar umudu buldurur bize Bir zırha büründüm bu çağa karşı Mehmet Akif İnan Babam bir tartışma yaşandığında her zaman bir sözünüz eksik olsun. Ta küçük yaşlarda herkesin, her konuda konuşmasına müsaade ettiği bir evde nasıl olacaksa:) şimdilerde anlamaya başladığım bir ‘baba nasihati’ olarak burada dursun. …

Devamını Oku »

Dostluk Nedir?

Dostluk nedir? Ömer Nasuhi Bilmen”in Büyük İslam İlmihali”ni okurken, şu hadis-i şerifle karşılaştım: ”Eski dostluğu devam ettirmek, imandandır.” ”Dostlukta kıdem esastır” nasihati gereğince, hemen üç kadim dostumu aradım ve Peygamber Efendimizin bu mübarek sözünü onlarla paylaştım: Ahmet Murat, İbrahim Paşalı ve Tarık Tufan. İnancıma göre, dostluk, bir nasip meselesidir ve …

Devamını Oku »

Kastamonu İnebolulu Son Şahitlerden Said Nur Çelebi

SAİD NUR ÇELEBİ Risale-i Nur hizmetkârlarından iki bahtiyar hanedanın silsilesi Said Nur Çelebi’de buluşuyor. İnebolulu Ahmed Nazif Çelebi ile Konyalı Sabri Halıcı’nın ortak torunlarıdır Said Nur Ağabey. Said Nur’un babası, ilk defa teksir hizmetlerini başlatan Nur’un kahraman talebelerinden Selahaddin Çelebi’dir. Said Nur Çelebi aktif olarak hizmetlerin içinde bulunamasa da, mensup …

Devamını Oku »

Hak Arayışında Müsbet Hareket

HAK ARAYIŞINDA MÜSBET HAREKET Prof. Dr. Ali BAKKAL Akdeniz Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öz Günümüzde aile, cemiyet, toplum, devlet ve devletler arasında ortaya çıkan anlaşmazlıkların temel kaynağı ya birey ve toplumların haklarına razı olmaması veya hak konusunda hasımlarıyla anlaşmazlığa düşmeleridir. Bilerek haksızlık yapanları ancak güç durdurabilir. Ancak hak konusunda anlaşamayanlar, önce …

Devamını Oku »

Mesâlih-i Mürsele – İstislâh Nedir?

MESÂLİH-İ MÜRSELE “Mesâlih“, yerine göre gerekli olan iş, söz, davranış, iyilik, düzen, barış yolu, kârlı iş, uygun iş anlamındaki “Maslahat” kelimesinin çoğulu; “Mürsele“, “Resele”den türetilmiş olan “İrsâl” masdarından ism-i mef’ul olup, salıverilmiş, başıboş bırakılmış, kayıt ve şarta bağlanmamış şey; “Mesalih-i Mürsele” her hangi bir kayda bağlı olmayan maslahatlar anlamında bir …

Devamını Oku »

Taklitçi Kuşlar

Taklitçi Kuşlar Bir sesi taklit etmek, sadece ağzın açılıp kapanmasıyla oluşan basit bir beceri değil elbette. Bunun için birçok kompleks sistemin bir arada bulunması ve bu sistemlere ait bütün parçaların mükemmel bir uyum içinde çalışması gerekli. Bazı kuşlar diğer hayvanların seslerini taklit edebiliyorlar. En bilinen örneklerinden biri papağanlar. Papağanlar, insan …

Devamını Oku »

Köpek mi? / Tarihten Bir Hikâye

Köpek Mi? / Tarih Öyküsü Yaşar ESEN Eskilerde şairler devlet büyüklerine kaside yazarlar ve bunun için de çeşitli hediyeler alırlardı. Şair Ebû Dellâme de Abbasî Hükümdarı Halife Mehdi’ye yazdığı bir kasideyi takdim etti. Halife kasideyi çok beğendi ve şaire sordu: “Sana bu kasiden için ne câize vereyim?” Şair mütevazı bir …

Devamını Oku »

Köpeklerin Âhı

KÖPEKLERİN ÂHI Prof. Dr. Ekrem Buğra EKİNCİ Vaktiyle İstanbul halkı, Osmanlı Devleti’nin son yıllarında başa gelen felaketleri, belediyenin köpeklere reva gördüğü muamelenin âhı olarak görmüştü. Kültürümüzde köpeğe, kedi kadar itibar edilmemiştir. Kedinin idrarı elbisede necis bile değilken, köpeğin yaladığı yer bile pis olur; hatta bazı âlimlere göre biri topraklı suyla …

Devamını Oku »