Ana Sayfa / 2023 (Sayfa 38)

Yıllık Arşivler: 2023

Kıssalarla İçtimaî Mesuliyetlerimiz

Toplumda Mes’ûliyetlerimiz Kıssalardan Hisseler BİR HIRSIZ GELSE! Hazret-i Ömer, hilâfeti zamanında bir devlet vazifesine bir şahsı mes’ul olarak gönderiyordu. Onu uğurlarken; “–Sana bir hırsız gelirse ne yaparsın?” diye sordu. O vazifeli, İslâm’ın hükmünü ifade ederek; ­“–Onun elini keserim!” dedi. Hazret-i Ömer, bu şer‘î cezanın zemininde; Evvelâ açları doyurmak, Fakirlerin zarûrî ihtiyaçlarını …

Devamını Oku »

Risalâle-i Nur’da Mânevî Tefsir: Besmele Örneği

RİSALE-İ NURDA MANEVİ TEFSİR -BESMELE ÖRNEĞİ- Risale-i Nur, Kur’an’ın lafzını filolojik tetkikler çerçevesinde açıklayan tefsirlerden olmayıp Kur’an’ın hidayet mesajını doğrudan doğruya aktaran bir tefsirdir. Bediüzzaman buna manevi tefsir demektedir.Manevi tefsiri anlamak için besmelenin risale-i nurda nasıl ve hangi esasların zaviyesinde tefsir edildiğini örnekler ile açıklamaya çalışacağız. Eski Said dönemi eserlerinden …

Devamını Oku »

Değişik Yönleriyle Dünya

DEĞİŞİK YÖNLERİYLE DÜNYA Prof. Dr. Alaaddin BAŞAR “Dünya, bir kitab-ı Samedânîdir. … Hem bir mezraadır. … Hem muvakkat bir seyrangâhtır.” Ölüm, dünya hayatını her şeyiyle bırakarak bir başka âleme göç etmedir. Bu büyük ayrılıktan ruhun elem çekmemesinin en önemli şartı, dünyanın mahiyetini bilmektir. Üstat Hazretleri On Yedinci Söz’de dünyanın mahiyetini değişik …

Devamını Oku »

Af, Mağfiret ve Rahmet Arasındaki Fark

Af, Mağfiret ve Rahmet Arasındaki Fark Fahruddin Er-Râzi (rha) Bizi affet, bizi bağışla ve bize merhamet et. Sen Mevlâmızsın bizim. Kâfir toplumlara karşı da bize yardım et” (Bakara, 286). (….) Af, Mağfiret ve Rahmet Arasındaki Fark İkinci soru: “Afv”, “mağfiret” ve “rahmet” kelimeleri arasında ne fark vardır? Cevap: Afv, kuldan cezanın düşmesidir; …

Devamını Oku »

Mâtürîdîye ve Eş’arîye Mezhepleri

Mâtürîdîye ve Eş’arîye Mezhepleri Mehmed KIRKINCI (rha) a) Mâtürîdîye Mezhebi: Bu mezhep, İmam Ebû Mansûr Muhammed Mâtürîdî Hazretlerine tâbi olan mü’minlerin itikaddaki mezhebidir. İmam Mansûr Mâtürîdî, Semerkand’la Buhara arasındaki Mâtürîdî kasabasında doğmuştur. Tahsilini orada tamamlamış, ilim ve marifette kemâlâta ermiştir. Ehl-i Sünnet âlimlerinin ve bilhassa İmam-ı A’zam Ebû Hanife Hazretlerinin …

Devamını Oku »

Müfessirin Vasıfları

Müfessirin Vasıfları Kur’an’ı tefsir edecek kimsede hangi vasıflar olmalıdır? Kur’an’ı tefsir etmek ilim sahibi olmayan ve tefsir için gerekli ilimlerle donanmış olmayan kimselerin yapabileceği bir iş değildir. Peygamber efendimiz “Bilgisi olmadan Kur’an’ı tefsir eden kimse, cehennemdeki yerine hazırlansın” buyurmuştur. Kur’an’ı tefsir edecek kimsede bulunması gereken ilimler hakkında İmam Celaleddin Es-Suyuti, …

Devamını Oku »

Ertelemek Aldanıştır

Ertelemek Aldanıştır “Yanlışlarını sonra düzeltmeye karar veren kişi, şimdi düzeltmemeye karar vermiş demektir.” (Benjamin Franklin) İnsan nefsinde tembellik, üşenme, acil görmeme gibi pek çok sebepten dolayı erteleme eğilimi vardır. Gündelik yaşamda pek çok insan bazı işlerini son ana kadar ertelemeye çalışır. Bunlar genellikle zararı göze alınabilecek türden ertelemeler. Ancak şeytanın …

Devamını Oku »

Peygamberimiz Aleyhisselâmın Ahlâkı, Günlük Âdet ve Meşgaleleri

Önceki bölüm için tıklayınız PEYGAMBERİMİZ ALEYHİSSELAMIN AHLÂKI, GÜNLÜK ÂDET VE MEŞGALELERİ Mustafa Âsım KÖKSAL Peygamberimiz Aleyhisselamın Ahlâkı Hz. Ali’ye Göre Peygamberimiz Aleyhisselam Hz. Hüseyin der ki: “Peygamber Aleyhisselamın ev içindeki meşgalesini babam (Ali b. Ebu Talib)’dan sordum. Babam: ‘Peygamber Aleyhisselam, evine girişinden itibaren vaktini: Allah’a ibadete, ev halkının işlerine, ve …

Devamını Oku »

Bediüzzaman, Tevafuklu Kur’an ve Hattat Hamid – 4

Bediüzzaman, Tevafuklu Kur’an ve Hattat Hamid -7 KUR’AN-I KERİM’İN NÜZUL VE TERTİBİ Kur’an-ı Kerim’in nüzulü 610 senesinde Cebrail’in (a.s) getirdiği ilk âyetlerle başlayarak Peygamber Efendimiz’in (a.s.m) vefatına (632) kadar yaklaşık 23 sene devam etmiştir. Efendimiz (a.s.m) inen âyetleri öncelikle kendisi ezberliyor, insanlara tebliğ ediyor ve vahiy kâtiplerine yazdırıyordu. Hz. Peygamber …

Devamını Oku »

Düşmanın Nazarında Adın Nasıl Geçiyor?

Düşmanın nazarında adın nasıl geçiyor? Onlar, bunu tanrılarımıza kim yaptı? Kim yaptıysa gerçekten o, zalimlerden biridir, dediler. İçlerinden bazıları şöyle dedi: “Kendisine İbrahim denilen bir gencin putlarımızdan bahsettiğini duymuştuk, dediler.” (Enbiya Sûresi 59-60) Düşmanın aklına ilk nasıl geliyorsun? Hazreti İbrahim, dediklerine göre daha yirmisine basmamış ama adı konuşulan bir gençti. …

Devamını Oku »

İmam Hatip Okulu Müdürünü Üstâd’a Şikâyet Edince…

Mevlüd GÖNEN Hocaefendi anlatıyor: İMAM HATİP OKULU MÜDÜRÜNÜ ÜSTAD’A ŞİKÂYET EDİNCE Bu anlatacağım hadiseyi Zübeyir Gündüzalp ağabeyi risaleleri tanıtan Rifat Filizer ağabeyden bizzat dinledim. Şöyle: Ahmed Gümüş Konya İmam Hatip Okulunda talebeydi. Okulun Bekir Enam adında bir müdürü vardı. Bu müdür nurcu diye Ahmet Gümüş’ü okuldan atacağım, bu nurcuya ceza …

Devamını Oku »

‘Mercuh Râcihe Tereccuh Edebilir’ Ne Demektir?

 Mercuh Racihe Tereccuh Edebilir Mercuh: İkinci derecede kalan şey, iki tercih arasında geride kalan. Râcih: üstün olan, tercih edilen, daha kıymetli ve faziletli olan. Bu cümlenin izahı ise şu şekildedir: Normalde üstün olan Racih iken yani normal durum bu iken, bazen mercuh öne geçer tercih edilir. Bu durum bazı hususi meselelerde olmaktadır.  Bazı şeyler …

Devamını Oku »

Yirmi Sekizinci Lem’a

Yirmi Sekizinci Lem’a 28. Lem’a Eskişehir Hapishanesinde ihtilattan ve konuşmaktan memnû’ olduğum zamanda karşımdaki kardeşlerime teselli için yazdığım kısacık fıkraların bir kısmıdır. Birinci Nükte Risale-i Nur’dan haber veren İkinci Keramet-i Aleviye Risalesi  İkinci Nükte Hakikatli bir teselli Eskişehir’de tevkifhânede Risale-i Nur şakirdlerine yazılan fıkralardır. Aziz kardeşlerim, Sizin için pek çok müteessirdim, elem beni eziyordu. Fakat bana ihtar edildi …

Devamını Oku »

“Varlık” ve “hareket” dediğimiz şey, ‘Ânlık Var – Yok edilişlerdir’ (1/2)

“Varlık” ve “hareket” dediğimiz şey, ‘Ânlık Var – Yok edilişlerdir’ (1/2) Kâinatın, yapı ve mekânı olarak; “uzay – zaman” ve bu iskelet ve resim tuvali üzerinde yaratılan “varlık”; “bölünemeyen”, ontolojik olarak, “bölünmesi mümkün olmayan”; tanım-ta’rif icabı “nokta” gibi, daha alt parçası olmayan “piksel”lerden oluşmuşsa; ki mantıken de, “uzay-zaman-varlık”ın, sonsuza kadar …

Devamını Oku »