Kar Yağışının Hatırlattığı 10 Şiir
Yağarken izlemenin huzur verdiği, kendi gibi kalpleri de yumuşatan bir güzellik. Hatta bir kanıt Allah’tan… Her bir kar tanesinin birbirinden farklı ve ayrı olduğunu izlerken, O’na imanın kuvvetleniş lezzeti… Dünyabizim.com’dan Eslem Nilay Koşucu, ‘kar’ın aklına getirdiği bazı şiirleri derlemiş.
Masumiyeti simgeleyen rengiyle merhameti hatırlatan, soğuğuna rağmen içimizdeki çocuğu ısıtan bir şey bu kar.
Yağarken izlemenin huzur verdiği, kendi gibi kalpleri de yumuşatan bir güzellik. Hatta bir kanıt Allah’tan… Her bir kar tanesinin birbirinden farklı ve ayrı olduğunu izlerken, O’na imanın kuvvetleniş lezzeti…
Üzerinde adımlarken çıkan o sesin içi kıpır kıpır edişi ve inci tanelerinin yeryüzüne düşmesiyle beraber gelişine sevinen mutlu çocuk sesleri.
Pencere kenarından izlerken, herkese bambaşka tefekkür penceresi açan duru parçacıklar için hissettiklerimin bir kısmı bunlar benim. Çoğu zaman o hislerle beraber dilime birkaç dize de dolanır içinde kar geçen.
Bunlardan bazılarını sizinle paylaşmak istedim.
1) Sezai Karakoç’un ‘Kar’ şiirinden…
Karın yağdığını görünce
Kar tutan toprağı anlayacaksın
Toprakta bir karış karı görünce
Kar içinde yanan karı anlayacaksın
Allah kar gibi gökten yağınca
Karlar sıcak sıcak saçlarına değince
Başını önüne eğince
Benim bu şiirimi anlayacaksın
2) İsmet Özel’in kar yağan gecelerde dost hasretini tutuşturan mısrası…
Neden büyük ırmaklardan bile heyecanlıydı
Karlı bir gece vakti bir dostu uyandırmak
Ve yine İsmet Özel’in aczimizi hatırlatan o dizesi:
“Kar yağarken kirlenen bir şeydi benim yüzüm…”
3) Cahit Zarifoğlu’ndan…
Bir sabah
Uyandık ki
Her taraf kar kar
Uyuyorduk hepimiz
Ah
Nasıl yağar
Hiçbirimiz olmadan
4) Yahya Kemal’den…
“Bin yıldan uzun bir gecenin bestesidir bu;
Bin yıl sürecek zannedilen kar sesidir bu.”
5) Şöyle diyor İbrahim Tenekeci:
dünyanın soluğudur kar yağarken pencere
silinen bir vazoya tozun konması gibi
ey dokunma duygusu
sensin bu bahçenin sahibi.
kar tutmuyor artık şehirleri nedense
sesini teybe çekip sonra da beğenmeyen
her kimse;
ona benzetiyorum ben, bu tuhaf ilişkiyi.
6) Kemal Sayar’ın içli şiiri “Rüknettin’in Kalbi’nden”:
Size kendimden bahsediyorum doktor
Ben kar yağarken ıslanmam.
Benim öbür adım rüzgar
Uğradığım orman
Değdiğim kalp uğuldar
7) Şairliği de var ama daha çok vakur siyasi duruşuyla tanıdığımız ama kar yağarken benim aklıma gelen bir kişi de şehid Muhsin Yazıcıoğlu…
Allah hayalindeki gibi güvercinler ülkesinde dolaştığı bir cennet nasip eylesin inşallah.
Şöyle söylemiş şehadetinden önce: “Bir kar tanesi olsaydım Mekke’ye düşmek isterdim…”
8) Bülent Ata’nın sadece çocuklara gibi görünse de, içimizdeki çocuğa da seslenen o mısrası:
“Kar çocuklar gibi yağıyor”
9) Cevdet Karal’a göre de bir masumiyet defteri gibidir kar:
açılmış masumiyet defteri
gibi görünüyor bana yeryüzü
melekler boyamış her yeri
yağan kar örtmüş üstümüzü
deseler ki vaki oldu emri hak
işte ebedi hayat dedikleri
kara kapanır sana şükrederim
böyle hayal ederdim cennetini
10) Ve tabii Erdem Bayazıt’tan…
Dünyanın en uzun hüznü yağıyor,
Yorgun ve yenilmiş insanlığımızın üstüne.
Kar yağıyor ve sen gidiyorsun,
Ağlar gibi yürüyerek gidiyorsun,
Belki bulmağa gidiyorsun kaybettiğimizi
O insan ve tabiat çağını.
Ek:
11) Yazarın seçtiklerine on birinci şiiri de Feyzi Halıcı’dan biz ilâve edelim (kastamonur.com)
Ellerime Kar Yağıyor
Ellerime kar yağıyor…
Yazın yaz, kışın kış Tanrım,
Bu ne mayalanış, Tanrım;
En güzele, en korkunca,
Teselliler sonu, bunca,
Gök-yüzünde unuttuğum
Ellerime kar yağıyor…Bu, yapraktan ince can’lar,
Bu kubbe kubbe ezanlar.
Bu dualar, rahmet rahmet,
Aşk, ışıtan can-evimi,
Bu başlangıç, bu nihayet,
Bu gördüğüm düş benim mi?
Nice dillerin telaşı?
Tekmil bir geceye karşı,
Alev alev gözlerimden,
Ellerime kar yağıyor…Adımlar işte, ard-arda,
Gayrıca beklemek olmaz.
Açın perdeleri bütün,
Mavi mavi aynalarda,
Uyanmak üzre, doğan gün.
Kulu kurbanı olduğum,
Mutluca toprakta tohum.
Çiçek, niyazlar içinde,
Dal’ın türküsü bembeyaz,
Serpil serpil duyuyorum,
Bardaktan boşanırcasına,
Kopmuş takvimlere inat,
Duygu duygu kanat kanat,
Ellerime kar yağıyor…Bu deniz boyu dalgalar,
Bu Müslüman dakikalar;
Her nefes alış-verişte
Duyduğum, bu gerçek işte…
Muştular içinde sazım,
Bu mu benim alın-yazım?
Dostlar görmüyor musunuz?
Çağrılar içinde, sonsuz,
Hep zamanların dışında,
Yalınca bir dağ başında
Ellerime kar yağıyor…
- Mehmet Nuri BİNGÖL”ün Edebî Yolculuğu - 30 Ağustos 2024
- Risale-i Nur’da ve Hatıralarda Kurban Bayramı - 15 Haziran 2024
- Ramazan’dan Sonra - 24 Nisan 2024
- Ramazan Bayramı ve Peygamber Efendimizin Bayramı - 9 Nisan 2024
- Kadir Gecesi ile İlgili Yazılar - 5 Nisan 2024
- Saatler ve Manzaralar / Yahya Kemal BEYATLI - 30 Mart 2024
- Peygamberimizin (asm) İtikâfı - 29 Mart 2024
- Aydınların Dilinden Bediüzzaman Said Nursî / Vefatının 64. Sene-i Devriyesi Hatırasına (video).. - 25 Mart 2024
- Sükûtun Zarâfeti / İmam Süyutî - 23 Mart 2024
- “Oruç, Bıçağa Gerek Duyulmayan Bir Ameliyattır.” - 20 Mart 2024