28 MAYIS, 27 MAYIS’IN RÖVANŞIYDI.
Dünya çapındaki bir tuzağı ters yüz eden bir seçimi geride bıraktık çok şükür.Hem kendime verdiğim söz, hem de “Kur’an Nuru” mesleği iktizasınca, seçim sandığı önüme getirilinceye kadar iç politika ile alâkalı kalem oynatmayacağım. Birilerinin kendi “zu’m”larını Risale dersi yapıyorum demeleri gibi, “ama ‘kalbim safidir’ (!) demeyeceğim.
Haşir meydanında Üstad’ın:
“Ben marijinal partileri desteklemek bir yana, ne zaman Şer Fırkasını ehven gösterdim?” itabına muhatap olmak isteyenlere de karışmayacağım. İsteyerek düştükleri çamur meydanda değil mi? “Erradi bidderâri lâ yünzarü leh.”
Vazifemiz mâlum: “Geniş dairelerde ARA SIRA” bulunabiliriz ancak.
Dün 5 Haziran’dı; Dünya Çevre Günü. Bu tarih mühim. Cennet-mekân Sultan Abdulhamid Han’ı “azlettiren” komitenin reisleri ile birlikte avanelerinin temizlenme zemininin başladığı gün. Tam bir temizlik heyetinin de (kabine) tam olarak işbaşı yaptıği; yani çevre temizliği günü…
Nur Üstad Bediüzzaman Hazretleri’nin, “Meclis’in şahs-ı manevisine” dayanarak icraat yapmasının -ancak- mümkün olacağını buyurduğu Hilafet’in kaldırılıp İslam Alemi’nin, imamesiz bir tesbihe döndürüldüğü “yevm-i meş’um.”un peşrev günleri…(M. Akif Külliyatı)
***
Seçim tahminimde YANILDIM. Nihayetsiz şükür ki tahminim eksik çıktı. Evet, bir önceki yazımda dediğim gibi “yağacak milyonlarca oy” ile ilk turda iktidar yakalanacak diye düşünmüştüm. İşin ikinci tura kalması hem gaz almayı kolaylaştırdı, hem de Batı’daki dikta algısını kırdı.
Geçende bir dostun yanına uğradım. O da bu harika şiddetli tokadı beklemiyor, bu neticeyi “akla ziyan” buluyordu.
“Bu topraklarda yatan ve bizlerden sessizce bir Fatiha bekleyen Ashab ve Evliya’yı da unutma!” deniliyordu. “Bu netice ile Üstad’ın teminatı bir defa daha tescillendi. “Bu asil Türk (Yani İslam ümmeti) milleti o partiyi ihtiyariyle iktidara getirmeyecek.”
***
Karnınızı tuta tuta güleceğinizden eminim. Paralelcilerle onların “kankası” bir azınlık “o parti”yi Ak Parti diye anlıyorlar!!! (Şimdi ne oldi?!)
Her şey ortada. “Beyhude çene çalmak mânasızdır.” (Tarihçe, Mektubat)
Bu netice karşısında sevinenler kim? Gazzeli ve Filistinli Müslümanlar, Suriyeli mücahitler, Ehl-i Sünnet Alimleri, Bütün İslami Cemaatler ve hizpler, tüm mazlum insanlık……
Ya hüzünlenenler? Başta İsrail Hükumeti ve Mossad, Dünya Yahudi Teşkilatı, İngiltere, İslam düşmanı Avrupalılar, Asya münafıkları, CIA ile Yahudi kontrolündeki Pensilvanyanın avaneleri ve dün “NUR’un haini ve gizli ……..ist dedikleri hoca”ya İslami cemaat diye bakmaya başlayan; dinde de hassas olmayan: “…muhakeme-i akliyede noksan” sıfatına layık bir kısım eski tüfekler! Bölücü bile değil, yıkıcı bütün örgütler.
Mehmet Nuri BİNGÖL
- Cemaat Değil Cemaattan Yana Olmak - 19 Eylül 2024
- Müzeden Ayasofya-yı Kebir’e… - 12 Eylül 2024
- Romancı Olmak – Olmamak – Olamamak - 25 Ağustos 2024
- Vâizler Neden “Etkisiz Eleman”? - 22 Ağustos 2024
- Nur Üstad ve Abdülhamid Meselesi - 11 Ağustos 2024
- Bahardan Sonra Yaz (Öykü) - 5 Ağustos 2024
- Sahabe Bir Sıfat; Hataları İse Ferdidir. - 4 Ağustos 2024
- İsmail Tohumu Fidana, Ardından Ağaca Duracaktır. - 31 Temmuz 2024
- Bazı Dikkatler-2 - 30 Temmuz 2024
- Adem-i Îtimat Meselesi - 29 Temmuz 2024