Estetik olgunun dereceleri vardır. Birlik, çeşitlilik ve bakışım, mikrokozmik güzel. Buna göre güzelin çeşitli modification değişkeleri vardır: Melankolik, yeis verici, coşturucu, ağıtlı gibi. Ağıt biraz daha estetik olanı mersiyedir. Biri halkın kültürel düzeyi ile parelel bir estetik algı diğeri daha eğitilmiş bir hüznü ifade eden mersiyedir. İkincisi Divan edebiyatı menşelidir, bu konuda örnek mersiyeler vardır, Baki’nin yazdığı Kanuni Sultan Süleyman Mersiye’si.
Gerdun ayağı tozuna eylerdi serfüru
Dünyaya hâk-i burgehi secdegâh idi
Kemter gedayı az atası kılurdu bay
Bir lûtfu çok mürüvveti çok padişah idi
Canü cihanı gözlerimiz görmese n’ola
Ruşen cemali âleme Hurşid ü Mah idi
Hurşide baksa gözleri halkın dola gelir
Zira görünce hatıra ol mehlika gelir
Bakî
Bu mersiyenin ilk beyti
Ey pây-bend-i dâm-geh-i kayd-ı nâm u neng
Tâ key hevâ-yı meşgale-i dehr-i bî-direng
Rahmetli Prof. Dr. Orhan Okay hocam bu şiiri anlatırken bu ilk beytin ağlamaktan dövünen bir insanın sesini verdiğini söylemişti. Özellikle d ve g harfleri ile sağlanan iç ahenk, d harfi ile dövünmek arasında bir ilgi var mı yok mu? Bu şiir estetik eleştirmeni olmayan bir ülkede bir köşede kalmıştır.
Tedbîr-i katl-i Âl-i Abâ kıldın ey felek
Fikr-i galat hayâl-i hatâ kıldın ey felek
Berk-ı sehâb-ı hâdiseden tîgler çekip
Bir bir havâle-i şühedâ kıldın ey felek
İsmet-i harem-serâsına hürmet revâ iken
Pâ-mâl-ı hasm-ı bî-ser ü pâ kıldın ey felek
Sahrâ-yı Kerbelâ’da olan teşne leblere
Rîk-i revân ü seyl-i belâ kıldın ey felek
Tahfîf-i kadr-i şer’den endîşe kılmayup
Evlâd-ı Mustafâ’ya cefâ kıldın ey felek
Bir rahm kılmadun ciğeri kân olanlara
Gurbetde rûzgârı perîşân olanlara
Fuzulî bu mersiyesinde Kerbela’da Hz. Ali’nin nesline karşı yapılan katilamı anlatır. Bir tarihi vaka olarak kaleme alınmıştır. Felekten yakınarak anlatır, çok latif bir estetik düzeyi vardır. Olayın her türlü eleştiriye açık yapısına rağmen zerafetten nezahetten ve incelikten uzakla
şmamış sadece felekten şikayet etmiştir.insanın zihin ve kalp melekelerinin estetik inceliği insanı da böyle estetik bir yoruma hazırlar. Halbuki Kerbela hakkındaki şiir ve nesirler büyük hakaretler ve kabalıklarla doludur, bir şahsın islam tarihine bu kadar kaba bir yol takması affedilir bir şey değildir. Böyle bir vahşi tutum neredeyde bir dine dönüşmüştür, kinden ve nefretten doğan bir garabet din.
- On Dokuzuncu Söz Üzerine - 26 Eylül 2023
- Bir Gece Şiiri - 22 Eylül 2023
- Bülbül Şiiri / Mehmet Akif ERSOY - 11 Eylül 2023
- Hizmet Rehberinden – 2 - 3 Eylül 2023
- Malazgirt Savaşı ve Türk – Kürt Kardeşliği - 26 Ağustos 2023
- Hizmet Rehberinden - 24 Ağustos 2023
- Hikmet-i Amme, Umumî Hikmet - 17 Ağustos 2023
- Güzellik ve Peygamber - 13 Ağustos 2023
- Güzel ve Estetik Yorumlar - 11 Ağustos 2023
- Bakmak, Görmek ve Göstermek - 9 Ağustos 2023