AĞLAMA YAVRUCUK
Ağlama yavrucuk… Biz, artık seni anladık. Senin hıçkırıklarına kulak veriyoruz. Senin ve benim gözyaşlarımızdan dünyamız çiçek çiçek…
Yıllar var ki, sen hep şöyle inledin:
“Öğret mene
Öğret mene
Doğruyu öğret mene
Men ki yurdun umudu
Olmuşum bu çağımda
Onun için her zaman
Muhtacım öğretmene”
Evet, sen böyle vefalı olduktan sonra, bizim her günümüz bayram olacaktır. Seni; bizden, bayrağından, anne babandan uzak kılmaya çalışan habis bir karanlık (cehalet), ahtapot gibi kollarını her tarafa uzattı. Ve yine sen şöyle haykırdın:
“Öğretmen’e
Öğretmen’e
Men köle öğretmen’e
Öğretmen ki bir mumdur,
Erirken aydınlatır.
İşte o aydınlığı
Her zaman öğret mene…”
Biz de senin bu feryadına kulak verip; rahatımızı, tembelliğimizi kınına sokup, gayretimizi, fedakârlığımızı kuşandık.
Babana çanta, ayakkabı aldırmak için ağladın. Baban, sevdiklerini aldığı için sevindin. Sonradan, gerçek ihtiyaçlarını da hatırladın. Biz de bu çırpınışlarına koştuk…
Senin, gözyaşlarının dinmesini bekledik hep…
Gözlerindeki o nemli bulutların dağıldığını sanıyorduk. Meğer yanılmışız. Şimdi sana nasıl “ağlama” diyeceğiz…
Yıllar önce, tayinim münasebetiyle çalıştığım okulumdan ayrılmak zorunda kalmıştım. Öğrencilerimle vedalaşmaya gelmişti sıra.
Yavrularım ağlıyordu. Onlara “ağlamayın, ağlamayın!..” diyebiliyordum sadece. Benim de gözlerim nemlenmişti. Artık bu damlaları zapt etmek mümkün değildi. Gözyaşlarımı bırakıverdim. Dudaklarımda tek bir kelime vardı:
“Çiçeklerim… çiçeklerim…”
Mahir Duman
- Mal – Mülk - 6 Haziran 2024
- Kulluk - 19 Mayıs 2024
- Konuşma - 16 Nisan 2024
- Kitap - 4 Nisan 2024
- Kibir – Tevazu - 21 Mart 2024
- Kardeşlik – Yardımlaşma - 9 Mart 2024
- Kahramanlık – Korkaklık - 21 Şubat 2024
- Kadın – Erkek Dünyası - 12 Şubat 2024
- Bir Adım Öteye… - 1 Şubat 2024
- İnsan Olmak - 27 Ocak 2024