*Aklımın atlarıyla seyrederim yerleri,
Gönlümün “Ankâ”sıyla gezerim âlemleri,
Gönül kanatlarıyla menziller aşar, gider;
Hayretlerin içinde kalır ukûl-ü beşer!..
……..
Bakmayıp isyanıma bağ verdi, bostan verdi,
Lûtf u keremi ile, hâne, gülistan verdi,
“Şükredin, artırırım,” diye bir de söz verdi,
Şükretmeyen nankördür, bakıp gören göz verdi.
Aç gözünü seyreyle, gönül gözüne bin de,
“Zümrüd-ü Ankâ” ile, seyahat budur işte!..
Âlemi seyrederim, avucumun içinde,
Zerre bile değilken, âlemlerin içinde!
Derler, “gönül gözünle, sen âlemi seyreyle!”
Baş gözüyle yetmez mi, nazar etmek âleme?
Gökyüzünden kimisi, seyrediyor âlemi,
Sen de gönül gözünle, seyret iç âlemini!..
Kendini bilebilen, bilir ancak Rabb’ini,
Bil! Sen de bir âlemsin, “âlemler fıhristesi.”
Pîr-i Reis diyor ki, “göklere yükseltildim,
İşte haritaları, ben böylelikle çizdim.”
Muhyiddîn-i Arabî, dediği çıktı bakın,
Demir demire değdi, uzaklar oldu yakın;
Bu O’nun kerameti; inkâr etmeyin sakın!
Dünya avuç içinde, görünür ayn’el yakın.
Dünya sanki bir hâne, Yemen’deki yanında,
Yan odada evlâdın, fersah fersah uzakta!?
Ya Rabb bu nasıl dünya, hakîkat mı, sanal mı?
Yoksa “Kaf Dağı” gibi, anlatılan masal mı?
Pazarlanır bizlere, sanki “Zümrüd-ü Ankâ”,
Uyan artık uykudan, Ankâ değil, o karga!
Hindilere rağbet yok, çok düşünüyor diye,
Papağanlar baş tâcı, zevzeklik geçer akçe!
Süleyman’a (as) verirdi, Hüdhüd Yemen’den haber,
İnsanlar ölüyorlar, insan bundan bîhaber!
Yemen şimdi yanıyor, ölüyor, üçer-beşer,
Sanki sanal bir âlem, seyreder bunu beşer!..
Nerdesin ey Süleyman, orduların nerdedir?
Rüzgâra binip giden, uçakların kandedir?
Kanatlı atlarınla, binip gelsen Kudüs’e,
Yemen, Kudüs, Türkistan… iki eli kandadır!
Ölüm kurtuluş olmuş, cümlesi zindandadır
Korkarım ki o eller, mahşerde yakamdadır!
Buralar Yemen idi, “gülleri çemen” idi,
Yemen yenilir miydi, kıymetimi bilseydi?
İnsanlar sokaklarda yanıyor, ölüyorlar!
Duyan yok, dur diyen yok; insan değil mi bunlar?!
…….
“Düşünen hayvan” idik(!); onu da çok gördüler,
“Düşünme! aklın ermez; ye, iç, eğlen!” dediler…
Aklımızı aldılar, vicdansız sefillerle,
Aklımızı çaldılar, akılsız beyinlerle!
Bu nasıl olur deme! “bir şey olmaz” diyerek,
Gönlümüze girdiler, yalancı sevgilerle.
Dinle dostum sözümü! bunlar hakîkat-gerçek,
Umutsuz olma sakın! Rabb’in en büyük ve tek.
O, Nur’unu tamamlar, kâfir kerih görse de,
Gelir “Sahibüzzaman”, zalim gülüp geçse de!..
O gelip yeryüzünde, adalet yerleşecek,
Ceberutlar, zalimler geberecek, gidecek!
Dünyada gerçek barış, kardeşlik yeşerecek,
Çobanlar kuzuları, kurtlar ile güdecek!
Kendini bilebilen, bilir ancak Rabb’ini,
Bil! Sen de bir âlemsin, “âlemin halifesi.”
Belki derine daldım, Derûnî’dir mahlasım
Ben bu ilmi, haberi, vâris kullardan aldım.
Şevket Özsoy/Derûnî
- Hayatın Kalbi - 8 Ekim 2023
- Gül Düşsün Yüreğine - 13 Ekim 2022
- Olmasaydın Ey Nebi… (sav) - 7 Ekim 2022
- Hayatin Kalbi - 6 Ekim 2022
- Sevgi Üzerine - 20 Eylül 2022
- Dinle Ey İnsan Oğlu! - 2 Ağustos 2022
- Mübârek Mekke - 17 Temmuz 2022
- Nurlu Medine - 4 Temmuz 2022
- Mübârek Mekke - 30 Haziran 2022
- Ümmet Seni Bekliyor - 6 Haziran 2022