Ali ASGAR EFENDİ
Hz. Hüseyin’in (r.a) neslinden olan ve 1533 senesinde vefat eden Ali Asgar Efendi, Kastamonu kalesinin doğu eteğindeki türbede medfundur.
Aslen İranlı olan bu zat, yüksek ilim, ahlak ve nüfuz sahibi olduğu için İran Şahı kendisine yakınlık göstererek (mabeyin katibi yapılmıştır) Şiî mezhebinin aşırı bir kolunun yayılmasında kendisinden faydalanmak istemiştir. Ancak Ali Asgar Efendi, müfrit Şia taraftarı olup, Efendimiz (a.s.m) ve sahabeye hakareti yaymaya çalışan şahı bir gece öldürüp Bağdat’a kaçar.
Burada neseben de atası olan Peygamberimizi (a.s.m.) rüyasında görür ve Efendimiz kendisini, yaptığı bu işten dolayı tebrik manasında sözler söyler ve Kastamonu’ya gitmesini emreder. Burada ümmeti irşad etmesini ve onlara dua ile meşgul olmasını söyler.
1515 yılında Kastamonu’ya ulaşan Ali Asgar Efendi, burada ömrünün sonuna kadar kendisine manen verilen emri tatbik eder. Kaleye yakın bir yerde ikamet ettiği, Bayraklı Dede ile samimi dost olduğu, Bayraklı Dedenin kazancını bu zatla bölüştüğü de rivayetler arasındadır.
Ali Asgar Efendi, Kırk Kızlar Türbesi’ndeki mütevazi kabrinde yatmaktadır.
Rabbimiz makamlarını yüceltsin ve bizi şefaatlerinden mahrum etmesin. Âmin!