Ana Sayfa / Yazarlar / Allah insana çevresi ile haber gönderir.

Allah insana çevresi ile haber gönderir.

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Allah insana çevresi ile haber gönderir.

Allah Teala bazen çevrendeki insanlar ile haber gönderir. Biriyle evlenmek istersin. Ama seni ve karşı tarafı tanıyan herkes bu evliliği istemez. Annen istemez, baban onay vermez, ablan gönül koyar, hatta kaynanan bile surat asar. Seni ve karşı tarafı tanıyan herkes bir şekilde sana aynı şeyi fısıldar: Bu evlilik olmasın!

Ama sen ne yaparsın? Bildiğini okursun. Hayatın tüm tecrübelerini yaşamış olan bu kadar kişiye rağmen bildiğinizi okursunuz. Sonuç ne olur? Tabi ki hüsran!

Aslında Allah işin başından beri sana haber gönderiyordu. Ama bunu yakın çevren ile yapıyordu. Fakat sen onları dinlemedin…

Bazen bir iş yapmak istersin. Seni tanıyan herkes bu işi yapma der. Bu işi tavsiye etmez. Ama sen herkese rağmen kendi bildiğini okursun. O işe girersin. Sonuç yine hüsran. Aslında Allah Teâlâ sana yakın çevren ile haber göndermişti: Bu işten uzak dur! Ama sen kendi bildiğini yaptın ve zarar çıkacağın bir işe girdin.

Buna okul tercihi, meslek seçimi, ev alma, araba alma, yeni bir işe girme gibi her şey dahildir.

Tabi yakın çevre derken herkesi kast etmiyorum. Sana yakın olan, senin iyiliğini düşünen, seni ve yapmak istediğin şeyi bilen kimseleri kast ediyorum.

***
Mezuniyet programı mı meyhane açılışı mı belli değil!

Son günlerde üniversitelerin, liselerin ve hatta ortaokulların mezuniyet programlarına şahit oluyoruz.

Üniversitelerin mezuniyet programlarını kim hangi akla hizmet ederek yapıyor bilemiyorum. Bazı kesimlerin ahlak anlayışı farklı olabilir. Kızlı erkekli oryantal mezuniyet programları yapmaları kendileri açısından normal olabilir. Ama muhafazakar üniversitelerin yaptığı mezuniyet programlarının diğerlerinin yaptıklarından eksik kalır yanı yok. Rektör muhafazakar, dekan muhafazakar, üniversite muhafazakar, öğrenciler Anadolu evlatları ama mezuniyet programının içeriği Hollanda’dan, Hindistan’dan, Danimarka’dan alınmış. Gayrimeşru ve gayri ahlaki ne varsa programın içinde var…

Liselilerin mezuniyet programları ise erotizme dönüştü. Okul bahçelerinde gencecik kızlar dansöz gibi oynatılıyor. Kızlar erkekler hep beraber. Hareketler, danslar erotizm içerikli. Okul müdürü namaz ehli insan. Öğretmenler programdan sonra namaza duracak. Ama yaptıkları mezuniyet programı içler acısı!

Ortokul çocuklarına da bulaştı. On üç, on dört yaşında kızlar otuzlu yaşlardaki kadınlar gibi makyaj yapmış, dekolteli mezuniyet kıyafetleri almışlar ve devletin okulunda gayri ahlaki oyunlar oynuyorlar. Müdür dindar, öğretmenler dindar…

Belediyeler bu krizde milyonları çarçur edecek programlar tertip ediyor. Bir milyon liranın girmediği mahalleler varken, bir milyon lira bir gecede üç beş kişiye peşkeş çekiliyor…Ama belediye başkanı gayet dindar!
Resmi, gayri resmi kurum ve kuruluşlar şov ve gösterişin peşinde… Etkinlik adı altında milli servet yok ediliyor, talan ediliyor…

Milli servet kaybedilince telafisi mümkündür. Ama manevi servetimiz olan ahlak gidince bir daha geri gelmesi mümkün değildir.

Şu an hem millî hem manevî sermayemiz yok ediliyor. Bazı kesimler için normal olabilir. Ama sana ne oluyor müdür bey? Sen namaz kılan bir insansın. Okulda yapılan rezalete izin vererek bu günahın ortağı oluyorsun. Sana ne oluyor öğretmen bey? Bu mezuniyet programı olmasa olmaz mı? İdareyi sıkıştırmak ve böyle bir programa ön ayak olmak senin gibi inançlı birine yakışıyor mu?

Sadece ekonomik kriz yaşamıyoruz. Ahlak krizi de yaşıyoruz. Namazımız var ama her türlü ahlaksızlığımız da var. Orucumuz var ama her türlü gayrimeşru işimiz de var.

Tüm idareciler bundan mesuldür. Herkes kendi idaresi altındaki öğrencilerden mesuldür.

Şu Müslüman halkın kızlarını ve erkeklerini etkinlik, mezuniyet, veda programı ve gezi programları adı altında harama, isyana, günaha, gayrimeşru işlere bulaştırmayın! İlk sigarayı teklif eden olmayın. Zira sigarayı bir alan bir daha bırakmıyor. Gayrimeşru bir programda iffetini kaybeden genç bir kız ve erkek bir daha iffetini koruyamıyor.

Benim hakkım helal değildir. Aziz halkımızın kızlarını dansöz gibi oynatan idarecilere hakkım helal değildir. Üstüne vazife olmadığı halde bunları tertip eden ve nesli helake götürenlere hakkım helal değildir.

Devlet yetkililerimizin mezuniyet vb. programlara bir el atmalarını bekliyoruz. Zira çok kötü görüntüler gelmeye devam ediyor. Barajdaki küçük çatlak onarılmazsa tüm baraj çökecektir. Yılanın başını küçükken ezin!

***

Bugün Arkamızdan Peygamber Seslense Duyar Mıydık?

إذْ تُصْعِدُونَ ولا تَلْوُونَ عَلى أحَدٍ والرَّسُولُ يَدْعُوكم في أُخْراكُمْ 

Sizler Uhud Günü dağın yukarısına doğru tırmanıyor, hiç kimseye aldırmıyordunuz. Resul de sizi ardınızdan çağırıyordu… (Âl-i İmrân Sûresi 153.)

İnsan ölüm korkusu yaşadı mı can havliyle kaçar. Ardında kim kaldı, kim vardı, kimi bıraktım diye aldırış etmez.

Günah dağlarına doğru son sürat koşuyoruz ve arkamızdan gelen ayetlerin sesini duymuyoruz.

Bencillik ve kibir tepelerindeki yerimizi almak için ha bire koşuşturmaca içindeyiz. Bu nedenle arkamızdaki hadislerin sesi hiç duyulmuyor.

Kendimizi kurtarmak için iş dağlarının en tepelerine doğru kaçışıyoruz. Ama ardımızda bize seslenen kimselerin sesini duymuyoruz.

Bir dur! Çocuğun sana sesleniyor. Annen sesleniyor. Baban sesleniyor. Eşin sesleniyor. Kardeşin sesleniyor. Duymuyor musun? Eğer cevapsız aramalar varsa duymuyorsun. Eğer geri çevirmeler varsa duymuyorsun. Kaçıyorsun bir dağa doğru. Sadece kendini kurtarmak için kaçıyorsun. Halbuki biricik resulün sana sesleniyor. Biricik eşin sesleniyor, biricik kızın, oğlun ve ailen sana sesleniyor.

Duymuyorsun değil mi? Zira kulakların da ölümün korkusu var, fakirlik korkusu var, tevazu korkusu var…

Hiç kimseye aldırmadan ilerleme sağlıyorsun. Kariyerine kariyer ekleniyor. Hiç bir dostunun selamına aldırmadan. Hiç kimseye aldırmadan zenginlik basamaklarını birer birer aşıyorsun. Arkandan seslenen aileni duymuyorsun. Akşam oldu eve gel artık! Hafta sonu oldu eve gel artık. Aylardır gurbettesin gel artık. Yurtdışındasın dön artık…

Siyaset dağına çıktın. Arkandan seslenen seçmenlerine bir kulak ver! Çığlıkları bir duy artık.

Kimseyi duymuyorsun biliyorum. Şimdilik vicdanının sesini duy. Sana en yakın olan vicdanındır. Sakın ola ki tepeye çıkarken onu vadide bırakmayasın….

Murat Padak

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Din Nasihattır / Halit EŞKAN

DİN NASİHATTIR Nasihat; bir şeyi saf, halis kılmak, kötülük ve bozukluktan uzak bulunmak, iyi niyet …

Kapat