Peygamber Efendimiz’den (asm) itibaren 1442 yıldan beri böyle bir fırsat hiç ele geçmemiştir diye inanıyorum. Böylesi bir fırsat herhalde Rabbimiz’den, çok zorluklar yaşayan Âhirzaman insanlarına özel bir ikram olsa gerek.
ALTIN DEĞİL, ELMAS FIRSAT!
Belki bir daha hiç elimize geçmeyecek bir fırsatı Allah salgın vesilesiyle ikram etti.
Çok kuvvetli bir sünnet İTİKAF’ı evlerimizde ifa etme fırsatını ihsan etti.
SALGIN GÜNLERİNDE İTİKAF:
İtikaf her nasılsa zor bir ibadet olarak biliniyor.
Halbuki zor bilinen itikaf, kişinin KENDİ KENDİSİNE VACİP kıldığı ADAK OLAN, NEZREDİLEN itikaf.
Daha önceden bildiğimiz, neredeyse hiç yapılamıyacak ağırlıkta bir ibadet olarak tanıdığımız, bu sebeple ancak çok az sayıda insanın ifa edebildiği itikafla ilgili bütün zorluk ve kısıtlamalar NEZİR itikafıyla ilgili.
KUVVETLİ SÜNNET KOLAY İTİKAF
Salgın vesilesiyle evlerimize kapandığımız şu günlerde, aynı zamanda mübarek Ramazan’ın ikinci yarısına da girmiş olduk. Bu sayılı, çok özel günlerde, NORMAL YAŞAYIŞIMIZDA NEREDEYSE HİÇ BİR DEĞİŞİKLİĞE GİTMEDEN aynı zamanda çok önemli bir ibadeti de ifa etmiş olacağız inşallah:
Sadece NİYET ederek.
Hatta kalben niyet de yeterli.
BAZI KÜÇÜK AYRINTILAR:
İbadet ve okumalarımız için kullandığımız bir odayı, örnek olarak oturma odasını mescit kabul ediyoruz.
Süresini ya kalben ya kavlen sözlü olarak belirliyoruz. Eğer süre belirliyemiyorsak EVDE BULUNDUĞUM MÜDDET İÇİNDE gibi kapsamlı bir niyet yapabiliyoruz.
Niyetleneceğimiz süre, 2 SÜBHANALLAH diyecek zamandan başlıyor, 5 dakika, 20 dakika, yarım saat, 1 saat, 1 gece, 1 gündüz, 1 tam gün veya Ramazan’ın sonuna kadar. .. vb. olabiliyor..
Niyetlenmiş olsak bile İSTEDİĞİMİZ ZAMAN itikaftan çıkabiliyoruz.
Cuma namazı ve diğer vakit namazlarına, itikaftan çıkmaya niyet etmezsek camiye gittiğimizde itikaf bozulmuyor…
İhtiyaçlarımız için odamızdan veya evden çıkabiliyoruz.
Evimizin başka odalarını kullanmamız itikafa zarar vermiyor. Örnek olarak namaz veya okuma için başka odalara geçebiliyoruz. Yani evin tamamını kullanabiliyoruz.
Marketten ihtiyaçlarımızı alıp gelmemizle itikaf bozulmuyor.
Eğer içimiz rahat etmiyor, “Bu kadarı da olmaz!” diyorsak itikaftan çıkıyor, gelince tekrar niyetleniyoruz.
Günah olan sözler hariç konuşabiliyoruz.
Hatta ibadet kastıyla susma mekruh sayılıyor.
Bu dönem için
İKİNCİ BİR FIRSAT:
Eğer vakit namazları veya Cuma namazı için camiye gidiyorsak, itikafın esas alanı erkekler için camiler olduğu için, camiye girerken bir itikafa daha niyet edebiliyoruz.
Camide sadece vakit müddetince kalmak mecburiyetinde olduğumuz, eve dönmek zorunda kaldığımız için bu defa evimiz cami hükmüne geçiyor. Böylece hem cami, hem de evde olmak üzere iki itikaf fırsatı elde etmiş oluyoruz.
Peygamber Efendimiz’den (asm) itibaren 1442 yıldan beri böyle bir fırsat hiç ele geçmemiştir diye inanıyorum. Böylesi bir fırsat herhalde Rabbimiz’den, çok zorluklar yaşayan AHİRZAMAN insanlarına özel bir ikram olsa gerek.
Sınırsız ihsanlarına erişebilmemiz için böylesi kolay ve değerli fırsatları bize ikram eden merhameti sonsuz Rabbimize hadsiz hamd ü senalar olsun.
Bütün ibadetlerimizi kabul buyursun.
Amin!
KAYNAK:
1. Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, s. 323-328.
2. Tanınmış iki fıkıh alimine sorduğum sorulara aldığım cevaplar.
3. Diyanet işleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu üyesi hocalarımızın itikafla ilgili sorulara verdikleri cevaplar.
Ramazan’da itikafa girecek olanların bilmesi gerekenler: İtikafın rüknü, hükmü, âdâbı
- Bir Elma Bir Kâinat! - 31 Ocak 2024
- Ne Kadar ve Ne Zamana Kadar Tevbe İstiğfar - 5 Ekim 2023
- Seher Vakti - 15 Eylül 2023
- Sabahın 7.00’si - 16 Ağustos 2023
- Tek Başına! - 29 Temmuz 2023
- Her Hayır Onun… - 5 Temmuz 2023
- Ben de Mucize Gördüm! - 18 Mart 2022
- Yetmiş Bin Perde… - 28 Şubat 2022
- Altın Değil, Elmas Fırsat! - 1 Mayıs 2021
- Ay Tutulmadı - 6 Haziran 2020