Aman Dikkat / Fatma Bayram

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Aman Dikkat

Yeni doğmuş bir bebek hepimizin gözünde masumiyetin ve saflığın sembolüdür. Her çocuk tertemiz bir melek gibidir. İçimizde kötülüğün tohumlarını taşısak da katıksız bir iyilikle başlarız hayata. Sonra nasıl oluyor da bu masum bebeklerin bir kısmı çok gün görmeden, gencecik yaşlarında etrafına dehşet saçan canilere dönüşebiliyorlar? Bunun elbette psikolojik, sosyolojik, siyasi ve daha pek çok sebepleri ve o sebeplere dayanan açıklamaları vardır. Ama bir vaiz olarak beni daha ziyade ilgilendiren kısım, insanlara dini anlatanların bu dönüşümde nasıl bir yerde durduklarıdır. Ehliyetli ehliyetsiz herkesin önünde üç beş kişi bulduğunda; yapabildiği vaaz ve nasihatlerin şiddet ve nefret içerip içermediği, eğer içeriyorsa bu şekilde doldurulan insanların hayattaki itilmişlikleriyle birleşen bu nefretin nasıl yönetileceği konusunda bir fikirlerinin olup olmadığı öncelikli meselemdir.

İletişim üzerine çalışanların söylediklerine göre genel olarak insanlar olumsuz bir bilgi öğrendiklerinde zihinlerini bu bilgi çerçevesinde kendilerini denetlemek üzere kullanmazlar; aksine öğrendikleri her olumsuzluğu çevrelerinden bir kişiye atfetmeye çalışırlar. İçimizde bilinçdışı bir şekilde çalışan çeşit çeşit savunma düzenekleri, kişiliğimizin bütünlüğünü ve saygınlığını korumak adına yapar bunu.

Konumuz açısından baktığımızda sözgelimi şirkin tanımını, çeşitlerini ve Efendimiz’in müşriklerle yaşadıklarını anlatan bir hocanın amacı, insanları şirke düşecek davranışlardan sakındırmak iken dinleyenlerin zihinleri hemen bu sayılan olumsuz özelliklerin tanıdıklarından kimlerde olduğunu bulmaya çalışır. Böylece anlatan görevini yapıp insanları şirke düşmekten koruduğunu sanırken o sohbetten dışarıya çıkanların çoğunun bir şirk dedektörü gibi etrafta müşrik aramaya koyulacaklarını, herkesi her vesileyle müşrik ilan etmeye kalkacaklarını bilemez.

Belki de Efendimiz’i dinleyen sahabe ile bizi dinleyen cemaat arasındaki en önemli farkların başında bu gelmektedir: Onlar öğrendikleri her şeyi kendilerini dönüştürmek için dinliyorlardı; bunlar (kendilerini zaten “olmuş” varsaydıklarından) toplumu dönüştürmek için dinliyorlar. Bu nedenle aman dikkat!


 

sonpeygamber.info

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Saatler ve Manzaralar / Yahya Kemal BEYATLI

SAATLER VE MANZARALAR Yahya Kemal BEYATLI   Sütunların Dibinde Duâ Edenler Ayasofya’da, ikindiden sonra, yerle …

Önceki yazıyı okuyun:
20. Yüzyıldan kalma bir hikâyede mutlu son / Vehbi KARA

Vehbi KARA 20. Yüzyıldan kalma bir hikâyede mutlu son 18 Yıl sonunda nihayet doktora tezimi …

Kapat