Ana Sayfa / İLİM - KÜLTÜR – SANAT – FİKRİYAT / Seçme Yazılar / Amel Defteri ve İnternet Kayıtları

Amel Defteri ve İnternet Kayıtları

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Yazar: Abdülaziz KIRANŞAL

Vay hafimize! Bu nasıl bir kitapmış, küçük büyük hiçbir şey bırakmaksızın hepsini sayıp dökmüş?” Kehf – 49

***

Genç kardeşim! Amel defterini, bu dünya hayatında yaptığımız iyi ve kötü bütün işlerin ve sözlerin eksiksiz ve hatasız olarak kayıt altına alındığı bir uygulama olarak tarif edebiliriz. Bu kayıtlar; davranışlarımızı, olaylar karşısındaki tavırlarımızı, sözlerimizi içerdiği gibi niyetlerimizi de kapsamaktadır. Yarın kıyamet günü hesap ve sorgu bu kayıtlar üzerinden olacaktır. Tutulan bu zabıtlar lehimizde ya da aleyhimizde kesin delil niteliği taşıyacaktır.

Hayatımızın hiçbir anı, hiç bir sözümüz, hiçbir hareketimiz bu kayıtların dışında kalmayacak, kıyamet günü insanlar hesaba çekilirken amel defterimiz tüm yapıp ettiklerimizi ortaya dökecektir. Elbette ki internet ve sosyal medyada yaptıklarımız, geçirdiğimiz vakitlerde bu defterin içerisinde kayıtlı olacaktır.

Amel defterimizde sosyal medya hayatının kaplayacağı alan doğal olarak bizim orada geçirdiğimiz vakitle orantılı olacaktır. Yani günlük ortalama birkaç saat sosyal medya ile vakit geçiren bir insanın amel defterinde internetin yeri oldukça geniş yer tutacaktır.

Aslında insan, sosyal medyayla kendi amel defterinin küçük bir kopyasını da tutmaktadır, diyebiliriz. Ne yedik, neredeyiz, kiminleyiz, hangi saatte ne yaptık, instagram ve facebook paylaşımlarımız bunun en güzel örneğidir. Bir yıllık instagram ve facebook paylaşımları hayatımız ve gittiğimiz yön hakkında küçükte olsa ipuçları verecektir.

Unutmayalım, kıyamet günü belki gerçek âlemde yapıp ettiklerimizden daha fazla sanal âlemdeki hayatımız başımıza bela olabilir. Çünkü gerçek hayatta ömrümüz boyunca tanıştığımız ve bir şekilde ilişkide bulunduğumuz insanlarla olan hesabımızın dışında sanal alemde, sosyal medyada ilişki kurduğumuz binlerce insanla olan hesabımız da kıyamet gününde karşımıza çıkacaktır.

Ne kadar çok insan o kadar çok hesap demektir. Nüfusu bini geçmeyen bir kasabada yaşıyor olabiliriz ancak internet aracılığıyla milyonlarca insana ulaştığımızı da unutmamak durumundayız.

Kıyamet günü hesap zerreler üzerinden olacak.

Kim zerre kadar bir kötülük yaparsa onu görecek, kim de zerre kadar bir hayır işlerse onu görecektir.” (Zilzâl – 8)

Zerrelerin bile hesabını vereceğimiz bir günde sanal âlemde yaşadıklarımız bunun dışında kalabilir mi?

Bir gönderi ile günaha sürüklediğimiz, hakkına girdiğimiz, alay ettiğimiz, iftira ettiğimiz, şehvetle veya kötü niyetlerle resimlerini incelediğimiz kimseler de âhirette karşımıza dikilip bizden hesap soracaklardır. Sahte hesap da kullansak, farklı isimlerle de yazışsak, IP numaramızı da değiştirsek bu kayıtlar muhakkak karşımıza çıkacak.

Bir saniye bile sürmeyen bir tıkla paylaştığımız bir resim veya söz, binlerce hatta milyonlarca insanın hayatında iyi veya kötü bir etki bırakacaktır, Bu etkiler de bizim amel defterimize hayır veya şer olarak muhakkak yazılacaktır.

Şimdi bir düşünelim; gerçek hayatımızdaki geçmişimiz mi, sanal hayatımızdaki internet geçmişimiz mi, daha çok başımıza bela olabilir?

Hem unutmayalım bu sorgudan İnternet Explorer geçmişimizi silmekle de kurtulamayız. Çünkü melekler sanal âlemimizi de kayıt almaktadır.

Kirâmen Katibîn” ve “İnternet Explorer Geçmişi”

İki melek, insanın sağında ve solunda oturarak yaptıklarını yazmaktadır. İnsan hiçbir söz söylemez ki yanında gözetleyen yazmaya hazır olan bir melek bulunmasın.” Kaf – 17,18

Şerefli yazıcılar. Her yapmakta olduğunuzu bilirler.” İnfitar – 11,12

Genç kardeşim! Yukarıda da belirttiğimiz gibi her insan Allah tarafından görevlendirilmiş özel melekler tarafından sürekli olarak izlenir ve tüm hayatı kayıt altına alınır. Sanal âlemdeki tüm yapıp ettiklerimizde bu meleklerin kayıt defterlerinde yer alacaktır. Takipçilerimiz, beğenilerimiz ne kadar artarsa artsın bizi takip eden iki melek olduğunu hiç unutmamak gerekir.

Belki internet Explorer geçmişini silebiliriz, hatta hard diskimizi bile yok edebiliriz ama meleklerin kayıt defterlerini asla silemeyiz. Onları sahte hesaplarla asla yanıltamayız. Hiçbir hacker onların şifrelerini kırıp bilgilerini silemez. Onların kota sorunu yoktur, Bağlantı sorunu da yaşamazlar. Onları spam olarak da işaretleyemeyiz, şikâyet edemeyiz, engelleyemeyiz. işte bu yüzden gerçek hayatta da sanal hayatta da her anımızın gözetlendiği bilinciyle bir hayat yaşamak zorundayız.

Klavyeye Tıklayan Parmakların Şâhitliği

Bugün onların ağızlarını mühürleriz; (günahtan ve sevaptan yana) kazandıklarını, elleri bize söylemekte, ayakları (aleyhlerinde) şahitlik etmektedir.” Yasin – 65

Genç kardeşim! İnternet ve sosyal medya ile birlikte günlük hayatın dışında, sadece tuşlara basarak kendimizi ifade ettiğimiz adeta sanal bir hayata sahip olduk. “Bugün onların ağızlarını mühürleriz; (günahtan ve sevaptan yana) kazandıklarını, elleri bize söylemektep ayakları (aleyhlerinde) şahitlik etmektedir.” ayetiyle bize bildirilen ellerin konuşacağı o büyük gün; parmaklarımızla tuşlara dokunarak yaşadığımız sanal hayatımızla ilgili ellerimizin, parmaklarımızın şahitliği akıbetimiz konusunda belirleyici olacaktır.

O gün ağızlarımız mühürlenecek ve ellerimiz konuşacaktır. istesek de, yaptıklarımızı inkâr edecek veya savunacak bir imkân bulamayacağız. Bütün bir hayatımız boyunca tüm yapıp ettiklerimiz iyi veya kötü işlerimiz bir bir ortaya dökülecektir.

Teknoloji çağında yaşayan ve günde birkaç saatini internetle geçiren insanlar için ellerimizin konuşmalarında sosyal medyaya dair alanın büyük bir yer kaplayacağını düşünebiliriz.

Çünkü eller ve parmaklar konuşmaya başlayınca hangi sitelere kaç kere girildiği, hangi sosyal medya platformunda neler yazıldığı, hangi hayır ve şerlerin işlendiği apaçık ortaya çıkacaktır. Klavye üzerinden parmaklarla yaşanan sanal bir hayatın dökümünü elbette ki ilk önce eller verecektir.

Kaynak: Abdülaziz Kıranşal, Gençler İçin Sosyal Medya İlmihali, MGV Yayınları

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Saatler ve Manzaralar / Yahya Kemal BEYATLI

SAATLER VE MANZARALAR Yahya Kemal BEYATLI   Sütunların Dibinde Duâ Edenler Ayasofya’da, ikindiden sonra, yerle …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Ahmet Aytimur Ağabeyden Hatıralar (Video)

https://youtu.be/5rf-XkiBC80   Kaynak: Ömer Özcan arşivi - Risale Haber

Kapat