“Biriniz ‘âmin’ dediği zaman gökteki bir melek de ‘âmin’ der. İkisinden biri diğerinin ‘âmin’ demesine denk gelirse geçmiş günahları bağışlanır” (Hemmâm b. Münebbih, Sahîfetü Hemmâm, No: 10)
Süyûtî’nin Hâris b. Ebû Üsâme’nin Müsned’i ile İbn Merdeveyh’in Tefsîr’inden naklettiği bir hadis:
“Bana namazda olsun duadan sonra olsun, Allah tarafından âmîn demek nimeti verildi. Bu, Mûsâ müstesna benden önce kimseye verilmemişti; Mûsâ dua eder Hârûn da âmîn derdi. Siz de duanızı âmîn ile bitiriniz! Bu suretle Allah onu kabul eder” (bk. el-Câmiʿu’s-sagîr, I, 38)
***
Amin Ne Demektir, Kur’ân’dan mıdır, hükmü nedir?
Öyle olsun, duamızı kabul et, çok doğru anlamında dualardan sonra söylenen söz. Özellikle namazda fâtihanın bitiminden sonra söylenmektedir. Arapça’da isim-fiil olarak kabul edilen kelimelerdendir. Kelimenin İbranice olduğu kânaatleri vardır. Zira aynı kelimeyi “amen” şeklinde kullanan Yahudi ve Hristiyanlar bunun Süryânîce “âmin” kelimesinden geldiğini ifade etmektedirler. Bu kelime namazda zikredilmekte ise de, Kur’an’dan olmadığı bilinmektedir. Hz. Peygamber (s.a.s.) ise, namaz’da Fatiha Suresi’nin okunması bittikten sonra “âmin” denmesini özellikle emretmiştir. Şöyle ki: “İmam, Fatiha’yı tamamlayıp âmin dedikten sonra siz de .”âmin” deyiniz. Kimin bu sırada “âmin” demesi meleklerin o anda “âmin” deyişi ile aynı ana rastlarsa geçmiş günahları affolunur. ” (Müslim, K. Salât, 72; Ebû Dâvud, Salât, 167-168; Tirmizî, Mevâkîttü’s-Salât, 116).
Bu hadislere göre namaz’da Fatiha’dan sonra “âmin” demek sünnettir. İmam-ı A’zam’a göre “âmin” gerek imam ve gerekse cemaat tarafından hafiyyen (sessizce); imam-ı Şâfiî ve Ahmed b. Hanbel’e göre açık ve imamla birlikte söylenmesi sünnettir. (Sünen-i Ebû Dâvud Tercüme ve Şerhi, İstanbul 1988, III, 470-474).
Ahmed AĞIRAKÇA
***
Soru: Âmin kelimesinin manası nedir? Ve bu kelime Kur’an’dan mıdır?
Cevap: Âmin bir savt(ses)tır ki bununla cevap ver, kabul et manasına gelen isim-fiil yapılmıştır. Tıpkı ruveyden kelimesinin, (ağır ol, yavaş ol manasına gelen) embil fiilinin ismi olduğu gibi.
İbni Abbas (radıyallahü anhüna)dan rivayet edildiğine göre: Ben Allah Resulü’ne (sallâllahû aleyhi vesellem) aminin ne demek olduğunu sordum, Allah Resulü (sallâllahû aleyhi vesellem) Onun manası “yap” demektir; buyurdular. Bu lâfız mebni (sonu değişmeyen) bir kelimedir. Ve bunda iki luğat şekli vardır:
Âmin’in elifini med ve kasr ile (yani uzun ve kısa olarak) okumaktır. Esas olan kasr (kısa) ile okumaktır. Med (uzun okumak) hemzenin işbaı ile (hemzeden sonra bir elif getirerek) okumaktır.
Amin kelimesi Kur’an’dan değildir. Mushaflarda yazılı olmaması buna delildir.(1)
(1)Bkz: Nesefi Tefsiri 1/8
- Mehmet Nuri BİNGÖL”ün Edebî Yolculuğu - 30 Ağustos 2024
- Risale-i Nur’da ve Hatıralarda Kurban Bayramı - 15 Haziran 2024
- Ramazan’dan Sonra - 24 Nisan 2024
- Ramazan Bayramı ve Peygamber Efendimizin Bayramı - 9 Nisan 2024
- Kadir Gecesi ile İlgili Yazılar - 5 Nisan 2024
- Saatler ve Manzaralar / Yahya Kemal BEYATLI - 30 Mart 2024
- Peygamberimizin (asm) İtikâfı - 29 Mart 2024
- Aydınların Dilinden Bediüzzaman Said Nursî / Vefatının 64. Sene-i Devriyesi Hatırasına (video).. - 25 Mart 2024
- Sükûtun Zarâfeti / İmam Süyutî - 23 Mart 2024
- “Oruç, Bıçağa Gerek Duyulmayan Bir Ameliyattır.” - 20 Mart 2024