Ana Sayfa / KASTAMONU / Kastamonu Yazıları / ANADOLUNUN AYNASI HANGİ ŞEHİR? / Gülenay PINARBAŞI

ANADOLUNUN AYNASI HANGİ ŞEHİR? / Gülenay PINARBAŞI

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Kastamonu halkı ve idarecileri, kendi kıymetlerinin hiç farkında değiller.

Anadolu’nun aynası hangi şehir sorusuna Kastamonu’yu görene kadar hiç tereddütsüz Bursa, Konya diye cevap verirdim. Kastamonu, Sivas, Erzurum “küçük” diye bu ayna vazifesini yerine getiremez gibi gelirdi. Kastamonu’yu görünce, doğal, az bozulmuş tarihi dokusunu, manevi atmosferini hissedince “ayna” meselesini bir kez daha düşündüm. Evet Bursa Anadolu’nun, Osmanlı’nın aynası ama sanayi ve çarpık kentleşme, o aynayı biraz çatlatmış gibi. Modernleşme de Konya’nın aynasını kırmak üzere. Bitmez tükenmez bir enerjiyle mimari ve stk çalışmaları yapan mimar Korhan Gümüş’ün yazılarında ve söyleşilerinde sık sık altını çizdiği bir nokta vardır:
“Tarih, doğal ilişki biçimleri, doğal yapılar korundukça yaşatılır. Sokakta şerbetçi dolaştırar, sonradan yapılmış Osmanlı konaklarını Sultanahmet’e koyarak tarih yaşatılamaz”

Ne demek istediğini Kastamonu’yu gezince daha iyi anladım. Bilinçli bir çabayla mı, tesadüf mü anlayamadım ama Kastamonu kentinin tarihsel yapısı olduğu gibi duruyor. Görebildiğim kadarıyla belediye binası ve birkaç apartman dışında dokuyu bozan yapı henüz yok. Şehrin zengin kültür birikimi, evliya ve halk kültürü unsurları gözardı edilse bile sırf bozulmamış dokusu için gezilmesi gerekir.

Ben de Kastamonu’yu karış karış gezdim. “Neden kendi tarihimize bu kadar yabancıyız” diye düşünmeden edemedim.

Kastamonu Nasıl Bir Şehir?
Kastamonu’yu “Türkmen kaidesi” olarak anan Katip Çelebi, kalenin yüksek bir kaya üzerinde yer aldığını ve küçük olduğunu belirtir Cihannuma’da. Eski şehir, kale merkez olmak üzere Çobanoğulları döneminde inşa edilen cami, medrese, hamam, zaviye gibi eserler şehrin kuzeydoğu ve güneydoğu istikametine doğru yayılmış.

Modernleşen yeni şehir kısmında Migros alışveriş merkezi, cafeler, restoranlar, yüksek siteler var. Modern kısım, eski şehire henüz fazla bulaşmamış. “Kastamonu dep dep” tezahüratının gerçekleştiği iddia edilen kent stadyumu şehrin doğu girişinde yer alıyor.

Yakın tarihi bilgilere göz attığımızda Kastamonu’nun 19.yyda da önemini korumakta olduğunu görüyoruz. 20’ye yakın medrese, 12 kütüphane ve bir sanayi mektebi olduğunu gözönünde bulundurursak şehirin eğitim bakımından ileri sayılabileceğini görüyoruz. Ancak Kastamonu üniversitesi yeni açılmış.
****
Halk Kültürü

Kastamonu’nun yolu düzdür,
Geceler bize gündüzdür
Senin anan yalnızdır
Ninni yavrum ninni

Amil Çelebioğlu’nun halk bilimi bakımından gerçekten hazine değerinde olan çalışması “Türk Ninniler Hazinesi”nde Kastamonu Elmayakası köyünden derlenmiş bu ninnide; anası kuzusuyla dertleşmiş. Kimbilir kadının yalnızlığı belki de en çok şehidin verildiği Çanakkale savaşına giden eşinin yasıydı. Bir kayda göre Anadolu’da en çok şehit Kastamonu’da verilmiş.

Kastamonu merkezde halk kültürü olabildiğince canlılığıyla yaşıyor. Birbirine çok yakın iki katlı eski konakların arası bazen bir türbe, kümbet, küçük bir mescitle aralanıyor. Kastamonu’nun halk inançlarını veyahut türbelerini anlatmaya bir yazı değil bir kitap yetmez. Bu yazıya sığacak kadar birkaç gözlemimi paylaşmak istiyorum.

1- Karanlık Evliya isimli tabelası bile çok silik ve küçük olan, dapdaracık bir mahallede iki konağın arasına saklanmış bir kümbet var. Burada bir evliya mezarı olduğuna inanılıyor. Oldukça eski bir yapı. Kaynaklarda bu kümbetin Çobanoğulları hükümdarlarından birine ait olma ihtimalinin yüksek olduğu geçiyor. Ancak düğünüyle, oyunuyla, balkondaki çiçekleriyle kümbetin yanında hayatını sürdüren halk, Karanlık Evliya’nın mahalleyi koruduğuna ve orada hiç hırsızlık olmadığını söylüyor.

2- Aşıklı Sultan Türbesi:

Aşıklı Sultanın efsanesi, bütün sıcaklığıyla bulunduğu mahallede yaşıyor. Özellikle sanduka içinde zatın ayak bileklerine kadar bozulmamış halini gördüğünüz halde, içinizde hissettiğiniz huzur ve sükunet efsanelerin aslında gerçek olabileceği fikrini bir daha hatırlatıyor. (Merak edenler şu adresten detaylara ve resimlere  bakabilir:

3-Asa Suyu:
Şa’ban-ı Veli Hazretlerinin en büyük kerametlerinden olarak gösterilen “Asa Suyu” türbenin bahçesinde yer alıyor. Yaşlıca yerli bir teyze, kalabalıktan dolayı yönelmediğimiz çeşmeden küçük kızıma zorla su içirdi. İnanarak “Zemzemsuyu bu mutlaka siz de için” dedi. Suyu tattığımızda zemzemsuyuna çok benzediğini biz de fark ettik.

Mutlaka Gezilmesi Gereken Yerler

Bu başlığı atarken çok düşündüm çünkü gezilmesi gereken birbirinden önemli birçok eser ve mevki var. Sadece gezilmesi gereken değil anlatılması gereken şahsiyetlerde var. Örneğin milli mücadelenin anıtlaşmış kadınlarından biri Şerife Bacı.

Kentin merkezindeki heykeli onu en azından hatırlatması bakımından takdire değer. Bunun yanısıra heykelin arkasında yer alan hükümet binası, şehrin minarelerinin en güzel sayılabildiği yer Saat Kulesi ve Pir Şaban-ı Veli Hz. makamı ve tekke kültürünü tanıtmaya çalışan müzesi, Nasrullah Camii, kentin tarihinin Türk ve müslümanlarla sınırlı olmadığını anlatan eserlerle dolu Kastamonu müzesi görmeden geçilemiyecek kıymette. Ayrıca kadın şahsiyetlerden.

1436 yılında (Yıldırım Beyazıt’ın Oğlu) Sultan Mehmet Çelebi’nin kızı Hatun Sultan için Kırkçeşme Mahallesinde inşa edilmiş türbeyi mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ederim.

SON SÖZ
Kastamonu’nun nasıl bir kültür mirası olduğunu tartışmak gerekiyor. Çok geç kalmadan.
Paha biçilmez yazma eserlerin olduğu söylenilen Kastamonu müzesi yetkilileri, tüm yazma eserleri il halk kütüphanesine devrettiklerini söyledi. Tüm çabalarıma karşın hiç yazma eser göremedim. Sadece Şaban-ı Veli hz.nin türbesinin bulunduğu müzede M. 1182-1183 tarihli bir Kuran_ Kerim gördüm. Bunun dışında sergilenen eserler daha çok yakın yüzyıllara ait.

Kentin geneli huzur ve sükunet dolu. Ancak ilgisizlik de diz boyu, birşeyler yolunda gidiyor ama bu durum emekten mi tesadüften mi belli değil. Şunu demek istiyorum, Kastamonu halkı ve idarecileri kendi kıymetlerinin hiç farkında değiller.

Acilen turizmi, kültürü emen bir karadeliğe dönüştürmeden, muazzam eserler içindeki Kastamonu’yu hakettiği şekilde tanıtmalılar.

kadinhaberleri.com
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Seyyid Kurtşeyh Dede ve Devrekâni

SEYYİD KURTŞEYH DEDE VE DEVREKÂNİ Ülkemizin her köşesi tarih, kültür ve medeniyet barındırmakta. Tarihte önemli …

Önceki yazıyı okuyun:
RİSALE AŞILMAYI DEĞİL AÇILMAYI BEKLİYOR

METİN KARABAŞOĞLU İLE SÖYLEŞİ: RİSALE AŞILMAYI DEĞİL AÇILMAYI BEKLİYOR M. KARABAŞOĞLU: En başta, ‘iş icabı’ …

Kapat