RAHMÎ

Şiirlerinde Rahmî mahlasını kullanan âşığın hayatı hakkında kaynaklarda yeterli bilgi bulunmamaktadır. Dehri Dilçin, Edebiyatımızda Atasözleri adlı eserinde yer verdiği Rahmî’nin bir destanının, hicri 1305 yılından sonra tertip edilen bir cönkten alındığına dikkat çekmiş, bu nedenle de âşığın XIX. yüzyılda yaşadığının kabul edilebileceğini ifade etmiştir

Âşık Rahmî

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

RAHMÎ

Şiirlerinde Rahmî mahlasını kullanan âşığın hayatı hakkında kaynaklarda yeterli bilgi bulunmamaktadır. Dehri Dilçin, Edebiyatımızda Atasözleri adlı eserinde yer verdiği Rahmî’nin bir destanının, hicri 1305 yılından sonra tertip edilen bir cönkten alındığına dikkat çekmiş, bu nedenle de âşığın XIX. yüzyılda yaşadığının kabul edilebileceğini ifade etmiştir

(1945: 121). Nail Tan da, “Kastamonu Halk Şairleri” başlıklı yazısında, Kastamonulu Bektaşi bir âşık olan Rahmî’nin XIX. yüzyılda yaşadığının iddia edildiğini belirtmiş ve Rahmî’nin memleketi üzerinde de tereddütler olduğunu dile getirmiştir (Tan 1987: 349). Ayrıca Süleyman Şenel’in Kastamonu’da Âşık Fasılları adlı eserinde belirttiği HAGEM Arşivi’ndeki NE.75.0022 numaralı bantta Destûr örneği olarak zikredilen bir güftede de Rahmî’nin ismi geçmektedir (Şenel 2009: 158). Rahmî’nin yaşamı ve şairliği cönk ve mecmualar üzerine yapılacak çalışmalarla aydınlatılabilir.

Rahmî’nin nefesleri koşmaları, destanları çeşitli kaynaklarda yayımlanmıştır. A. Talât Onay Çankırı Şairleri adlı yapıtında Rahmî’nin bir divanı olduğunu ifade etmiştir (Onay 1933: 203). Nail Tan ise, Rahmî’nin 16 dörtlükten oluşan “Nasihat Destanı”nın ünlü olduğundan söz etmiştir (1987: 349). M.Halit Bayrı da İstanbul Folkloru adlı eserinde uzun bir destanına yer vermiştir (1972: 93-94).

Eserlerinden Örnekler

Nasihat Destanı

Dinle vasf-ı sergüzeştim nâr olur

Her kıssadan hıssa çıkar ar olmaz

Sevda rahat koymaz bir dem insanı

Sevda çekmiyene dünya dar olmaz

 

Muhanetin çeşmesinden su içme

Çaydan geç nâmerdin köprüsün geçme

Olura olmaza sırrını açma

Her yerde gizli sır aşikâr olmaz

 

Söylenen her sözü üstüne alma

Gördüğün söyleme, bildiğin bilme

Sevildiğin, yere sık gidip gelme

Kalkar muhabbetin itibar olmaz

 

Bir iylik edersen ismini anma

İkrarında pek dur sözünden dönme

İlin ateşine nâfile yanma

Senin ateşine bir yanar olmaz

 

Koğma muhaneti koğduğun yeter

Kahraman edersin karşına biter

İnsana acı söz ölümden beter

Zâti kötülerde nâmus, ar olmaz

 

Cah ile verme sen kendine pâye

Varıp boyun eğme paşaya, beye

Kendin kazan, kendin çalış, kendin ye

Sarrafın akçası sana var olmaz

 

İlde güzel çoktur hûptur cemali

Gül gibi kızarmış yanağı alı

Kenarın dilberi hûri misali

Olsa da şehri tek hüsün-dâr olmaz

 

Kökende büyüyen gözün açamaz

Kuş olsa da kanat açıp uçamaz

Vücut kocar amma gönül kocamaz

Güzel seven âşık ihtiyar olmaz

 

Kulak verme her bir söze bıyık bur

Her söze karışma, derler geri dur

Bir söyle, bir dinle bir de kulak vur

Her mecliste ârif lâf-güzar olmaz

 

Kulak ver sözüme hey koca seme

İşittiğin sözü kimseye deme

Cahilin şekerli helvasın yeme

Kâmilin zehrini yi zarar olmaz

 

Yaman olur beni-Âdem hiylesi

Ne müşkildir gurbet elin çilesi

Seni baştan atar felek sillesi

Felek sillesine hiç uyar olmaz

 

Demeyen bir Âdem oğluna yazık

Mevlâ amelince dert verir, lâyık

Usta malı benim derse bir âşık

Lânete siperdir berhurdar olmaz

 

Bazısı mecliste sözünü bilmez

Tedbirsiz âdem hiç imlâya gelmez

Deli poyraz gibi vaktinde yelmez

Lodos gibi zorlu rûzigâr olmaz

 

Gel gönülü yücelerden uçurma

Ağlayıp da bağrın aşka pişirme

Gördüğün güzele meyil düşürme

İlin yâri sana sâdık yar olmaz

 

Kimisi esmeri, beyazı sever

Melektir koynuna aldığın her yar

Âşıka muhabbet eyliyen dilber

Nazlı olur amma cefakâr olmaz

 

Böylece kimisi belidir derler

Doğru, söyliyene delidir derler

Rahmi’ye Mevlâ’nın kuludur derler

Bana andan özge sâdık yar olmaz

Kaynakça

Bayrı, M. Halit (1972). İstanbul Folkloru. İstanbul: Baha Matbaası.

Dilçin, Dehri (1945). Edebiyatımızda Atasözleri. İstanbul: Klişecilik ve Matbaacılık.

Onay, A. Talât (1933). Çankırı Şairleri. 2. Cilt. Çankırı: Çankırı Matbaası.

Şenel, Süleyman (2009). Kastamonu’da Âşık Fasılları. İstanbul: T.C. Kastamonu Valiliği İl Özel İdaresi Yay.

Tan, Nail (1987). “Kastamonu Halk Şairleri”, II. Uluslararası Türk Halk Edebiyatı Semineri. Eskişehir: Yunus Emre Kültür Sanat ve Turizm Vakfı Yay. s.349.

Yücel, Neslihan (1993). Kastamonu’da Âşıklık Geleneği ve Kastamonu’da Yetişen Âşıklar. Ankara: Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. 

ZEYNEP SAFİYE BAKİ

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Kastamonulu Şeyh Said Efendi

Şeyh Said Efendi (1834-1889) Şeyh Said Efendi uzun süren şeyhliği döneminde kendisini çevre halkına sevdirmiştir. …

Önceki yazıyı okuyun:
DAEŞ Kime Hizmet Ediyor / Vehbi KARA

DAEŞ Kime Hizmet Ediyor Batı dünyasının yeni konsepti; Müslümanların birbirini öldürmesine dayalı kaos ortamı üzerine kurulmuştur. Bunun için ise kullandıkları en güzel fırsatı 1500 yıllık...

Kapat