Ana Sayfa / İLİM - KÜLTÜR – SANAT – FİKRİYAT / Kelimeler & Kavramlar / Asılları bir gayeleri uzak iki kelime: Nar ve nur

Asılları bir gayeleri uzak iki kelime: Nar ve nur

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

“Nar” ve “nur”, neden birbirine yakın ve gayeleri birbirinden uzak?

Bu meseleye Allah’ın isimleri yönünden bakabiliriz.

Allah’ın iki türlü isim silsilesi vardır. Biri cemal silsilesi, diğeri ise celal silsilesidir.

Cemal silsilesinde lütuf, ikram, şefkat, nur, ihsan, af, hüsün gibi manalar hükmeder. Aynı şekilde bu manaların her dairede tecelli ve taallukları vardır. Mesela insanın kalp dairesinde reca ve ümit olarak, terbiye dairesinde mükafat ve ödül olarak, ahiret dairesinde cennet ve nur olarak tecelli eder.

Celal silsilesinde ise kahır, intikam, ceza, nar, azamet, kibriya gibi manalar hükmeder. Aynı şekilde bu manalar mahlukat dairelerinde de tecelli ve taallukları vardır. Mesela insanın kalp dairesinde haşyet ve korku olarak, terbiye dairesinde mücazat ve ceza olarak, ahiret aleminde ise cehennem ve nar olarak tecelli eder.

İşte nur, Cemal isminden geliyor; nar ise Celal isminin bir tecellisidir. Bu ikili tecelli en küçük daireden en büyük daireye kadar hepsinde aynı şekilde tecelli ve taallukları vardır.

Nur ve nar belki madde olarak, köken olarak aynı yerden gelebilirler, ama tecelli ve mana olarak kökü ve esası iki farklı isim silsilesinden geliyorlar. Bu yüzden kökleri aynı bile olsa mana ve hükümleri faklıdır.

Nar yakar, nur ise aydınlatır. Nur, hem maddi olarak aydınlatır hem de manevi olarak hidayet ve iman şeklinde aydınlatır. Nur nara göre daha latiftir. Nur, göz bebeğine girer orada görmeye yardımcı olur, ama nardan az bir kıvılcım göze girse gözü patlatır ve kör eder. Her ikisi de maslahat ve gayelerini geldiği isim silsilesinden alıyorlar.

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Hisbe, İhtisab – Hisbe Teşkilâtı ve Muhtesib

Hisbe ( الحسبة ) Arapça’da “hesap etmek, saymak; yeterli olmak” anlamlarındaki hasb (hisâb) kökünden türeyen ihtisâb …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
“Bu vasiyetname onu tanımamıza yeterdi” Vefatının sene-i devriyesinde Hamid Kuralkan Ağabey

21 Şubat 1968 yılında vefat eden merhum Hamid Kuralkan'ı tanıyanların dilinden, Ömer ÖZCAN'ın kaleminden tanıyalım. …

Kapat