Asrın Musîbeti
Görülmemiş bir musibet, afet.
Kader niye fetva verdi.
Çok hikmeteri var elbette.
Kãsır aklıma, fikrime, zihnime, kalbime şöyle geldi…
Evvela nefsime derim ki: Bunca nimet külli bir şükür ister. Şükür görmezse gider. Dünyevileştik. Ahireti unuttuk. İbadeti, kulluğu, aczimizi. Egomuz tavan yaptı. Ben yaptım, ben ettim, ben ben ben..
Allah cc herşeye kadir. Okuyoruz, dinliyoruz. Tatbikatı yok gibi.
Küfranı nimet, zulüm, isyan tuğyan..
17 Ağustos deprem musibeti 28 Şubat zulmüne bir tokattı. Bu gelen musibette bize. Yani müslümanlara.
Elbette musibet mükafatın mukaddemesidir.
Çok hikmetleri var:
Ehli imana cennet, malları sadakayı cariye, günahlarımıza keffaret…
Şimdi bunca kusurumuzla yüzümüz olmasa da ümmetçe milletçe tevbe istiğfar ile külli şükür ile ibadet ve taate devam etmeliyiz.
Allah (cc) tez vakitte bu musibetten kurtulmak nasib etsin.
Amin elfu elfi amin.
Selam ve dua ile.
- Her Şey Çıplak - 7 Eylül 2024
- Yangın Var… - 18 Ağustos 2024
- Neler Oluyor? - 14 Haziran 2024
- Zulüm - 13 Mayıs 2024
- Kadınlar - 24 Nisan 2024
- Seçim - 6 Nisan 2024
- Seçim; İsraf, Ses ve Görüntü Kirliliği - 9 Mart 2024
- Mi’rac ve Mehmed Feyzi Efendi (rha) - 6 Şubat 2024
- Emekliler Yılı mı? - 22 Ocak 2024
- Bir Yılın Muhasebesi - 2 Ocak 2024