Ana Sayfa / Yazarlar / Atasözleri ve Kelâm-ı Kibar

Atasözleri ve Kelâm-ı Kibar

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.
Ata Sözleri ve Kibâr-ı Kelam 
Ata sözleri ve ibretlik hadiseler hiç kaale alınmıyor yeni nesilce. 
İbret alınsaydı tarih tekerrür eder miydi.? 
Alınmıyor. 
Peki alınmayınca ne oluyor?
Daha mı iyi oluyor?
Reisicumhurumuz “seçimlerden ikazı ve mesajı aldık” dedi. 
Aldı mı? 
Geçen sürede bunun tezahürü görülmedi.
Ayasofya’yı cami olarak açmak meselesi ve Risale-i Nurların Diyanet eliyle basımı ve dindar nesil vb.
Saray gibi İHL’ler var, lâkin içi boş. 
Eee başdakiler ders almazsa alttakiler alır mı…
Neye layıksanız öyle yonetilirsiniz. 
Bu kudsî bir kaide. 
Kendimize de bakacağız. 
Cübbeli Ahmed Hoca geçen gece bir tv’de “imam-hatip liseleri ilahiyat fakülteleri ve Diyanet, Ehl-i Sünnet itikadına zıt deist fikirler üretiyor.” dedi. 
Bu hususta çok tenkid var ehl-i ilimce. 
Peki kaale alınıyor mu? HAYIR. 
Peki alınmayınca ne olur?
Bunun için Kur’an’daki helâk olan kavimlerin akıbetine bakmak lazım.
Bakmak yetmez görmek lazım. 
O da yetmez  İBRET almak lazım. 
Babaannem molla olan dedemden rivayet ederdi:
-“Evin ortasında ateş yanacak” demiş. 
Babaannem:
“-Bu nasıl olur ki” demiş. 
O zamanlar soba yok. Ona yorardı.
Şimdi evin baş köşesindeki Tv, akıl(sız) telefonlar. Ve evdeki huzursuzluk, saygısızlık, edeb – adab yokluğu; büyük küçük bilinmez, nasihat dinlenmez, söz tutulmaz vb.
Tam bir ATEŞ. Hem de her iki dünyayı da mahveden bir ATEŞ!
Evet zaman ahir zaman.
Çabuk bir kıyamet kopmazsa. 
Bir bela ve musibet gelmezse -ki geliyor. İslâm âlemindeki fitne ateşi, akan kan. Dünya devlerinin telaşı ve zulmü…
Aklımızı başımıza alalım. 
Çok geç olmadan. 
Selam ve dua ile.

Yazar : Hasan ERDOĞAN

1957 Kastamonu doğumlu. İlk orta lise öğrenimini Kastamonu'da, yüksek öğrenimini Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Tv Bl.1975-1981'de tamamladı. 1979'da sıkıyönetim ve Ecevit zamanında tutuklandı. 12 gün Kastamonu Cezaevinde, 60 gün Mamak Askeri Cezaevinde zahiren suçsuz yattı. Ve siyaseti bırakıp bir tarikata bağlanma kararı aldı. 1979 sonbaharında M.FEYZI Efendi r.aleyh'i ve dolayısıyla Risale-i Nur'u ve dershaneleri tanıdı. 12 eylül darbesinde sonra NURCU'LUKTAN tutuklandı. İnayet-i İlahi ile 4.gün tahliye edildi, 6.6.1981'de o dönemdeki ilk beraat ve eserlerin iade kararını aldı. Askerlik görevini Kıbrıs'ta sakıncalı Asteğmen olarak tamamladı. Yongapan. A.Ş muhasebede işe başladı. Askerde evlendi 3 kızı 1 oğlu oldu.1989-1990 arası 3 donem Kastamonu Meslek Yüksek Okulu'nda işletme finansmanı ve borçlar hukuku dersi verdi. 1991'de gazeteciliğe başladı, sarı basın kartı aldı. 1994-1996 yıllarında İstanbul'da Samanyolu Tv'de çalıştı. Uyuşamayıp ayrıldı. Ve cep telefonu bayiliği yaptı. Biricik oğlu M.FEYZI'nin 13.5 yaşında vefatıyla 2003'te ticareti bırakıp bir nevi inzivaya çekildi. Kısa süreli bazı gazetelerde çalıştı. Çeşitli makaleleri yayınlandı. "Hür adam" filminde fahri danışmanlık yaptı. Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Tv Sinema dalinda Yüksek lisans yapıyor. M.FEYZI Efendi r.aleyh'den duyduklarını kitap ve belgesel, Bediüzzaman Said Nursi hazretleri r.a film ve dizi yapma gayretinde.

Web Sitesi
Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Her tahkik, ‘iyi’ ve her taklid de, ‘kötü’ değildir

Doğru bildiğimiz Yanlışlar ve Eksik bildiğimiz Doğrular (2) Önceki yazımızda şöyle demiştik: “Çoğu zihinde dolaşan, …

Kapat