Ana Sayfa / Abdulkadir ÇELEBİOĞLU (Sayfa 2)

Abdulkadir ÇELEBİOĞLU

Risâle-i Nur, Kur’ânî ve Hikemîdir -1

RİSALE-İ NUR, KUR’ÂNÎ VE HİKEMÎDİR – 1   Risale-i Nurlar, Risale-i Nur Dersleri ve Nur Talebeleri hakkında en çok akılları kurcalayan/kurcalatılan meselelerden biri de “Neden hep Risale-i Nur/Üstâd/Bediüzzaman deniliyor? Neden Kur’ân ve Hadîsten bahsedilmiyor?” Bu suâle çevremizde ekseriyetle muhatap olmușuzdur. Onlara da güzel bir şekilde Risale-i Nur eserlerinin Kur’ân-ı Kerîm’in …

Devamını Oku »

Risale-i Nur İlimlere Teşvik Eder – 1

RİSALE-İ NUR İLİMLERE TEȘVİK EDER – 1   «Senin munsıf olan zihnine malûmdur ki: Küreviyet-i arz ve yerin yuvarlaklığına; muhakkikîn-i İslâm -eğerçi ittifak-ı sükûtîyle olsa- ittifak etmişlerdir. Eğer bir şüphen varsa “Makasıd” ve “Mevakıf”a git; maksada vukuf ve ıttıla’ peyda edeceksin ve göreceksin: Sa’d ve Seyyid, top gibi küreyi ellerinde …

Devamını Oku »

“Sen Müslümansın, Biz Sana Hıyanet Etmeye Dinen Mecburuz!”

BU, DİN MİDİR? Hulûsi YAHYAGİL (rha) Anlatıyor: «Mescid-i Aksa, Yahudilerin elinde. O Mescid-i Aksa, onun acayip bir tarihi var. Evet, işte Üzeyir Aleyhisselâm’ın şeysini okuyoruz. O zamanda Buhtunnasr denilen o kâfir geldi, Kudüs’ü harap etti. Kaç defa harap olmuştur? Haçlı Orduları kaç defa oraya hücum etmişlerdir? Yıkmışlardır, yakmışlardır, her türlü …

Devamını Oku »

Şeriat-ı Muhammediye (asm) İle Ne Zaman Yönetileceğiz?

ŞERİAT-I MUHAMMEDİYE (ASM) İLE NE ZAMAN YÖNETİLECEĞİZ? Cenâb-ı Hak (cc) şöyle buyuruyor; وَكَذٰلِكَ نُوَلّ۪ي بَعْضَ الظَّالِم۪ينَ بَعْضًا بِمَا كَانُوا يَكْسِبُونَ۟ “Davranışları sebebiyle zalimlerin bir kısmını diğer kısmına yönetici yaparız.” (En’am Sûresi, 129. Âyet-i Kerîme ve Meâli) Buradan anlaşılacağı üzere; ‘Kötü toplumun yöneticisi de kötü olur.’ Aynı zamanda Resûl-i Ekrem (asm) …

Devamını Oku »

İçtimâî Bir Fecaat: Romantik İslâmcılık – 5

İÇTİMÂÎ BİR FECAAT: ROMANTİK İSLÂMCILIK – 5 Romantik İslâmcı kesimin istismar ettiği mübarek zâtlardan bazıları şunlardır: -Resûl-i Ekrem (asm) Efendimiz ve Hz. Âişe (r. anha) Vâlidemiz -Hz. Yusuf (as) Peygamberimiz ve Züleyha -Hz. Ali (ra) Efendimiz ve Hz. Fatıma (r. anha) Vâlidemiz -Hz. Ebû As (ra) ve Hz. Zeyneb (r. …

Devamını Oku »

İçtimâî Bir Fecaat: Romantik İslâmcılık – 4

İÇTİMÂÎ BİR FECAAT: ROMANTİK İSLÂMCILIK – 4 Sosyal medyada Hadîs olarak paylaşılan ve kaynağı olmayan bir diğer söz ise şudur; “Güven aşılayıp da yarı yolda bıraktığın insanın gönül sadakasını iki dünyada da veremezsin” Gönül sadakası diye bir sadaka, hadîslerde geçmemektedir. Bu sözü kendi sözünüz olarak paylaşmanıza kimse karışmaz, lâkin bunu …

Devamını Oku »

İçtimâî Bir Fecaat: Romantik İslâmcılık – 3

İÇTİMÂÎ BİR FECAAT: ROMANTİK İSLÂMCILIK – 3 Aşk acısı çekip de buna binâen “Canı yanan sabretsin, canı yakan da yanacağı günü beklesin. – Hz. Muhammed (asm)” şeklinde paylaşımları sıkça görmüşsünüzdür. Resûl-i Ekrem (asm) Efendimiz’in şu şekliyle bir hadîsleri, mevcut hiçbir hadîs kaynağında geçmemektedir. Bu gibi sözlerin anlamı doğru olsa dahi, …

Devamını Oku »

İçtimâî Bir Fecaat: Romantik İslâmcılık – 2

İÇTİMÂÎ BİR FECAAT: ROMANTİK İSLÂMCILIK – 2 Romantik İslâmcılar, ‘Yeşile Boyanmış Aşk’ edebiyatı ile husûsan gençlerimize te’sir ediyorlar. Safî zihinleri iğfal edip, İslâm gençliğini mânen tahrip etmektedirler. Unutmamalıyız ki; “Bâtıl şeyleri iyice tasvir, sâfî zihinleri idlâldir.” (Mektubat, s. 471) Bu sebeple sâfî zihinleri dalâlete düşürmeden, hakkı ve hakikati açık ve …

Devamını Oku »

İçtimâî Bir Fecaat: Romantik İslâmcılık – 1

İÇTİMÂÎ BİR FECAAT: ROMANTİK İSLÂMCILIK – 1 “İçtimâî Bir Fecaat: Romantik İslâmcılık” başlığı adı altında çeşitli zamanlarda yazdığım kesitleri bir araya getirip, tanzim edip, umûma neşretmenin günümüzde zarurî olduğu kanaatine vardım. Kısa kısa yazılardan oluşan bir seri halinde yayınlayacağız i̇nşâallah. Böylelikle daha rahat okunacağına kâniiyiz. Öncelikle başlığı açıklamak ile başlayalım. …

Devamını Oku »

Nehcü’l-Enâm Eseri Üzerine Türkçe Notlar – 9

NEHCÜ’L-ENÂM ESERİ ÜZERİNE TÜRKÇE NOTLAR – 9 TASAVVUF VE AHLÂK MEBHASI Gönül hastalıklarına ilaç farzdır. Bu [hastalıklar]; hırs, hased, kibir, ucb [amele güvenmek] ve riyadır. Lakin çoğalması için acele etmek ve malın gereksiz çoğaltılması, süslenmek ve [dünyayı] sevmek. Mezhepler de taassubiyet, ayıptır. Başkasına tamah etmek ve kıskanmak, çok yemek, şehvet, …

Devamını Oku »

Nehcü’l-Enâm Eseri Üzerine Türkçe Notlar – 8

NEHCÜ’L-ENÂM ESERİ ÜZERİNE TÜRKÇE NOTLAR – 8 [MÜÇTEHİD] İMAMLAR MEBHASI Mezhepler dört tanedir, imamlarıyla birlikte. Bil ki, şüphesiz dördü de haktır. [Bu imamlar]; Numan [bin Sabit], Ahmed [bin Hanbel], Mâlik [bin Enes] ve bize göre dinde rükün [yani takip ettiğimiz müçtehid] imam Şafiî’dir [Muhammed bin İdris’dir]. Bizim imamımız İmam Eş’arî’dir. …

Devamını Oku »

Nehcü’l-Enâm Eseri Üzerine Türkçe Notlar – 7

NEHCÜ’L-ENÂM ESERİ ÜZERİNE TÜRKÇE NOTLAR – 7 KABİR SUALİ VE KIYAMET MEBHASI Azap, Sual, Kabir, Haşir, Hesap, Sırat, Mizan ve Neşir, Cennet, Havz[-ı Kevser], Cehennem haktır [gerçektir]. Şöyle ki, nazar ve sihir de haktır. Cennet 7 kat, asuman üzerindedir. Cehennem, 7 tabaka yerin altındadır. Allah dışında her şey fânî olacaktır. …

Devamını Oku »

Nehcü’l-Enâm Eseri Üzerine Türkçe Notlar – 6

NEHCÜ’L-ENÂM ESERİ ÜZERİNE TÜRKÇE NOTLAR – 6 CÜZ’-İ İHTİYARÎ MEBHASI Senin fiillerini Yaratan Allah’tır. Lakin ihtiyar [tercih edebilme], senin elindedir. Fiilleri Yaratan Allah’tır, lakin isteyen sensin. Bundan dolayı fiillerinin cezasını [karşılığını] alacaksın. Çünkü talep eden sensin. Fiillerin ve eserlerin ortaya çıkışı, Allah’ın yaratma sıfatındandır. Allahu Teâlâ (cc) senin fiilin olmaksızın …

Devamını Oku »

Nehcü’l-Enâm Eseri Üzerine Türkçe Notlar – 5

NEHCÜ’L-ENÂM ESERİ ÜZERİNE TÜRKÇE NOTLAR – 5 ENBİYÂNIN ADEDİ MEBHASI Ey babacım! Bil ki, peygamberler 124 bindir. Resûllerin sayısı ise 313’tür. Kur’ân’da 20 tane peygamber [Nebî] ismi, 8 tane de Resûl ismi geçer. 4 büyük kitapla birlikte 100 de suhuf vardır. Peygamberlerden çıkan hiçbir şey necis değildir [hepsi temizdir]. Belki …

Devamını Oku »

Nehcü’l-Enâm Eseri Üzerine Türkçe Notlar – 4

NEHCÜ’L-ENÂM ESERİ ÜZERİNE TÜRKÇE NOTLAR – 4 Mİ’RAC MEBHASI Allahu Teâlâ (cc) bir gece, bir anda Efendimiz’i (asm) Münevver Kâbe’den Mescid-i Aksa’ya götürdü. Bütün peygamberler orada [Mescid-i Aksa’da] hazır bulunuyorlardı. Ve orada onlara imamlık yaptı. Oradan Sidretü’l-Müntehâ’ya götürüldü. Oradan Kab-ı Kavseyn’e (yani iki yay aralığı kalıncaya) kadar kendisi yaklaştırıldı. Binek …

Devamını Oku »