Ana Sayfa / Lokman AYVA

Lokman AYVA

1 Haziran 1966 yılında Konya’da doğdu. İlkokulu Ilgın İnönü İlkokulu’nda okurken menenjitten görme kabiliyetini kaybetti. Körlüğün etkisiyle beş seneyi evde geçirdi. Eğitim hayatı, 1982 yılında başladığı Ankara Körler Ortaokulu ile kaldığı yerden devam etti. Lise eğitimine Konya Gazi Lisesi’nde başlayan Ayva, Ankara Bahçelievler Cumhuriyet Lisesi’ni 1988, Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nü 1993 yılında bitirdi. Aynı bölümde yüksek lisansı 1996’da tamamladı. Hâlen aynı üniversitenin Modern Türkiye Tarihi Atatürk Enstitüsü’nde doktorasını yapmaktadır. İşportacılıktan radyo programcılığına, bilgisayar öğretmenliğinden İngilizce öğretmenliğine, İBB Özürlüler Koordinasyon Merkezi Kurucu Başkanlığı’ndan Özürlüler Merkezi Yöneticiliği’ne kadar birçok işte çalıştı. Siyâsî hayatı, 1999 yılında Fazilet Partisi’nden İstanbul milletvekilliği adaylığıyla başlamış, 14 Ağustos 2001’de AK Parti Kurucular Kurulu Üyeliği, 13 yıl süren AK Parti MKYK Üyeliği, 22. ve 23. dönem olmak üzere toplam 9 sene İstanbul Milletvekilliği ve yaklaşık 4 senelik Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Üyeliği ile devam etmiştir. Gönüllülük çalışmalarını özürlülerle ilgili Türkiye Beyazay Derneği, Fiziksel Engelliler Vakfı; uluslararası çalışmalarını ise Alman-Türk Evi Vakfı, Güney Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi çatısı altında icra etmiştir. Ayrıca, yurtiçinde ve yurtdışında konferanslar, seminerler vermekte, birçok sahada danışmanlıklar yapmaktadır. Hâlen Türkiye Beyazay Derneği’nin Genel Koordinasyon Kurulu Üyeliği, Fiziksel Engelliler Vakfı Genel Sekreterliği ve İstanbul Medipol Üniversitesi’nde öğretim görevlisi vazifelerini yerine getirmektedir. Evlidir ve Şems Tarık ile Lemi Can adında iki oğlu bulunmaktadır.

Tek Yumruk Olacaksak…

Eğer tek yumruk olacaksak   Tek yumruk olmak demek, parçaların doğru, birbirini tamamlayıcı ve düzgün bir şekilde bir araya gelmesi demektir. Burada parçaların aynı olması gerekmiyor. Bilakis parçaların kendi özelliklerini tam olarak göstermesi icap ediyor. Peki, bu toplumlarda mümkün mü? Elbette mümkün. Üstelik Müslüman insanların meydana getirdiği topluluklarda çok daha …

Devamını Oku »

Âhenk

Ahenk   “NEYİN ahengi bu?”, “Ahenk de nedir?”, “Ahenk olsa ne, olmasa ne Allah aşkına!”, “Renklerin ahengi mi, dansın müzikle ahengi mi, iç dünyamla dış dünyamın ahengi mi, toplumsal ahenk mi?”, “Ahenk var, ahenk var; kasıt ne?” ve cevap veriyorum: Hepsi! Evet, bir kitaplık konuyu ortaya serdiğimin farkındayım. E cesaret de, …

Devamını Oku »

Özgürlük mü, Yalnızlık mı?

Özgürlük mü, Yalnızlık mı? BIRAK, kokunu tam hissedeyim! Benzin kokusu, senin kokunu alma özgürlüğüme pranga vurmasın. Kahveme şeker atma, bırak, attığın şeker kahvemle hücrelerimin arasına girmesin. Ama ne olur bırakma beni uçsuz bucaksız belirsizlikler boşluğunda, yapayalnız kaybolmayayım! Özgür olmak… Karar verdiğimde bedenimle karar verdiğim yere gidebilmek… Kalbimde nelerin olacağına annem …

Devamını Oku »

Türkiye’yi Çirkinleştirenler, Ne İstiyorsunuz?

Türkiye’yi Çirkinleştirenler, Ne İstiyorsunuz? TÜRKİYE’nin, kendi uzun tarihi ve modern zamanlarda yapılanlar hariç, çok güzel bir ülke olduğu, gelin görün ki birtakım insanların bu ülkeyi çirkinleştirdiği kanaati bende de var. Çirkinleştirenlerin bazı sade kişiler, görevliler, kuruluşlar, kuruluşların bazı birimleri, hatta bazı kurallar olduğunu, sunacağım misâllerden eminim siz de kolayca görecek …

Devamını Oku »

Bir Yaşlının Mektubu

Bir yaşlının mektubu İnanıyorum ki, çöldeki köpeğe su veren kadını Cennet’ine koymak üzere yüce merhamet sahibi olan Allah, eşref-i mahlûkat olarak yarattığı bir insana iyi şeyler yapan birini de Cennet’iyle ödüllendirecektir. SEVGİLİ Yakınım, Her zamankinden farklı olarak, sana, seninle ve kendimle ilgili duygu ve düşüncelerimi çok kısa bir şekilde anlatmak istiyorum. …

Devamını Oku »

Tercihimiz Sürünmek mi, Gelişmek mi?

Tercihimiz sürünmek mi, gelişmek mi? YAŞADIKLARIMIZ kaderimizin gereği mi, yoksa tercihlerimizin sonucu mu? Tercih yapmamıza engel oluşturmayan kaderimizin bir sonucu olduğuna tam ve bütün olarak inanıyorum. Bu cümleyle kader konusuna değil, tercih konusuna girmek istediğimi umarım hissettirebilmişimdir. Ayrıca, yaşadıklarımızın sorumluluğunu kendi üzerimize almanın da psikolojik faktörler dışında bize zararlı olmadığını düşünüyorum. …

Devamını Oku »

Algın Neyse Osun

Algın Neyse Osun Yakınımız olan bir genç, başka ülkelerden öğrenci getirtip okutma çalışmasını yapanlar hakkında, “Hayrına yapmıyor herhâlde” dedi… Aklıma, “Hayrına yapmıyorsa sence niçin yapıyor?” şeklinde bir soru geldi ve sordum. O cevabını düşünürken, benimse dudaklarımdan şu kelimeler döküldü: “Müslümanlar her ne yaparsa yapsınlar, ‘hayrına’ yaparlar, Allah rızasını gözetirler…” Sohbetimiz derinleşti. …

Devamını Oku »

Sarayın Çatısındaki Deveyi Bulmak

Sarayın Çatısındaki Deveyi Bulmak BOĞAZİÇİ Üniversitesi’nde lisans eğitimindeyken bolca meslek tartışmaları olurdu. “İşletmeciler böyle, mühendisler şöyle, sosyoloji ve psikoloji öyle” gibi muhabbetler… Bir gün arkadaşlardan biri -kendi mi geliştirdi, yoksa bir yerlerden mi duydu, hatırlamıyorum- şöyle bir şey söyledi: “Psikoloji, karanlık odada, olmayan kediyi arayan bilimdir. Sosyoloji ise karanlık odada olmayan …

Devamını Oku »

“Keşke”li İlişkiler

Keşke”li İlişkiler Kafeye gittik, sürekli biriyle buluşup vakit geçirdik… Ya sonra? Sosyal medyada paylaşılanları okuduk, izledik, gördük… Ya sonra? Sosyal medyada yine yediklerimizi paylaştık, birilerine kızdık, protesto ettik, küfrettik… Ya sonra?! İNSANIN “ben” dediği bir özü var. Beden değişir, saçlar ağarır, yaş ilerler ama bu öz hep aynı kalır. Daha doğrusu, …

Devamını Oku »

Dayanak Nimeti

Dayanak nimeti YAHU kardeşim, şu hayatta hiç sabit bir şey yok mu? Her şey değişken, her şey farklı… İnsanoğlunun kaypaklıklarını kastetmiyorum, onlardan söz etmeye bile vakit harcamam. Kastım, evrendeki durum… Bakıyorsunuz, günler birbirine eşit değil, yıllar da. Mevsimler de aynı şekilde. Gezegenler de hep aynı şeyi yapmıyorlar. Güneş sistemi de yerinde …

Devamını Oku »

Alt Katlardan Sesleniş

Yeni hâlde yumruğu yeme sebebinizi düşünüyorsunuz. Gerçekten bir yanlışınız, bir hatanız olduysa yumruk atana teşekkür ediyor ve özür diliyorsunuz. İçiniz de intikam deposuna falan dönüşmüyor. Eğer haksız yere yumruk yediyseniz, o zaman da, “Ona öyle bir ders vermeli ki hem yanlışını öğrensin, hem de başka kimseye yapmasın” diye düşünüyorsunuz… BİR gün …

Devamını Oku »

Her Şeyin Başı Sağlık mı?

Hastayım Ben bir yandan ağrılar, bir yandan da fikir çilesiyle kıvranırken oğlum içeri geldi ve “Baba, hastalandın mı?” dedi. İki kelimelik bir soru cümlesinin bir ağrı kesici/hafifletici etki yapacağını nereden bilebilirdim? Çocuğun merhametle ve mahzun bir şekilde söylediği cümle… Ağrının hafiflemesiyle birlikte aldığım nefesle “Evet oğlum” diyebildim… ÖYLE sık hastalanan biri …

Devamını Oku »

Âfet Kaçınılmazdır Kültür Virüslü Olursa

GELİN, ilk önce kültürün ne olduğunu konuşalım. Sonra o kültüre virüs bulaşıp bulaşmayacağına bakalım. Bizim kültürümüzde virüs varsa, o virüslü ve hastalıklı kültürden kurtulup sağlıklı olana nasıl sahip olacağımıza dair fikir üretelim. Eğer aklınıza yattıysa, haydi buyurun! Öncelikle “kültür” denen şeyden ne anladığımı veya o kelimeyle neyi kastettiğimi müsaadenizle arz …

Devamını Oku »

Elveda siyah beyaz dünyam!

ELVEDA siyah beyaz dünyam, elveda! Seni özler miyim, bilmiyorum. Ama sanmıyorum. Böyle kendimi daha anlamlı buluyorum. Daha misyon doluyum. Onur, saygı, tatmin beni daha çok anlatıyor. Küçük bir köşeye sıkışıp kalmaktansa, dünyanın bir parçası olmak daha çok hoşuma gidiyor. Seninleyken her şey çok basitti, fakat yaptıklarım, yapabileceklerimin çok çok altındaydı. Ey …

Devamını Oku »

Sen varken niçin empati?

ÇOK istirham ediyorum, benimle empati yapmayın! Söz, ben de sizinle yapmayacağım! Siz benimle, ben sizinle niçin empati yapıyoruz ki zaten, değil mi? Birbirimizi anlamaya çalışacakmışız… Anlasak ne olacak, anlamasak ne? Hele hele sizinle iletişimiz de varsa… Yine bir “akıntıya ters kulaç atma” misali hayat sorgulamasına girdiğimin farkındayım. “Bu da ne saçmalıyor?” …

Devamını Oku »