Ana Sayfa / Ömer ÖZCAN (Sayfa 4)

Ömer ÖZCAN

1950 yılında Milas’ta doğdu. Ortaokul ve lise eğitimini İzmir’de tamamladı. 1968 senesinde lise ikinci sınıfta iken Risale-i Nur’u tanıdı. 1969’da ‘Ankara Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu’na (Bugünkü adıyla: Teknik Eğitim Fakültesi) kaydoldu… Ankara’da beş seneye yakın Bayram Yüksel Ağabeyin nezaretinde muhtelif Dersane-i Nûriyelerde kaldı. 1973 senesinde öğretmen olarak mezun oldu. 1973’den 1984’e kadar 11 sene Zonguldak’ta lise öğretmenliği yaptı. Sonra İzmir’e, mezun olduğu liseye öğretmen olarak atandı. 2000 senesinde aynı okuldan emekli oldu. Ömer Özcan evli ve iki kız babasıdır. Şimdi İzmir’de ikamet ediyor. Bütün mesaisini iman ve Kur’an hizmetlerine ayırmaya çalışmaktadır. Ömer Özcan’ın Bediüzzaman Said Nursi ve talebeleri hakkında hatırı sayılır bir arşivi vardır. Kendisinde, Hz. Üstad’la görüşen veya görüşmeyen kadim ağabeylerden fotoğraf, ses, video veya yazılı olarak yaptığı kayıtlar mevcudtur. Ayrıca Risale-i Nur’un teksir veya matbaa olarak ilk baskılarının tamamına yakını Ömer Özcan’ın arşivinde bulunmaktadır. El yazılı orijinaller de vardır. Ömer Özcan, Üstad Said Nursi Hazretleriyle hatıraları olan Ağabeylerle yaptığı röportajların bir kısmını kitaplaştırmıştır. “Risale-i Nur Hizmetkârları AĞABEYLER ANLATIYOR” adıyla seri olarak yayınlanmış sekiz kitabı bulunmaktadır. Yeni kitap hazırlıkları ve araştırma çalışmaları devam etmektedir.

Mustafa Kemal, Said Nursi’yi ziyaret etti mi?

Mustafa Kemal, Said Nursi’yi ziyaret etti mi? Araştırmacı – Yazar Ömer ÖZCAN, daha önce, Av. Ahmet Özkılınç’ın da bir hatıraya istinaden “Akrebin Kıskacında‘ adlı eserinde yazdığı, Mustafa Kemal’in Isparta’da Bediüzzaman Hazretlerini ziyaret ettiği iddiasıyla ilgili başka bir hatırayı kastamonur.com ziyaretçileriyle paylaştı. İlgili hatıra ve muhterem Ömer Özcan’ın değerlendirmesi şöyle: ÜZEYİR …

Devamını Oku »

“Sanki Rabbi ile karşı karşıyaydı, tüylerim ürperiverdi…”

BİR GECE ÜSTAD’I ODASINDA ALLAH’A NİYAZ EDERKEN DUYDUM. Sanki Rabbi ile karşı karşıyaydı, tüylerim ürperiverdi… (NOT: Hadise 1957 senesinde, Isparta’da, şimdi müze olan evde yaşanmıştır. Hatıranın sonundaki kısa videonun da izlenmesi gerekiyor. Ö. Özcan) ÜZEYİR ŞENLER ANLATIYOR: Bir gece ihtiyaç için kalkmıştım. Odasının önünden geçilirdi… Vakit gece yarısı… Üstad’ın sesini …

Devamını Oku »

“Kumandanlar yemez, asker yer ki çalışsın”

Refet KAVUKÇU Ağabey Anlatıyor  Bediüzzaman Giyimde, Yeme İçmede, Uykuda Taklit Edilemez Hz. Üstad’ın evindeki fakirane hali, teldolabını falan anlatmıştım size. Talebe arkadaşlar hatıra sordukları zaman onlara da anlatıyor ve şunları söylüyorum: Sakın Bediüzzaman’ın teldolabını ne evinizdeki ne de dersanelerdeki buzdolaplarıyla kıyaslamayın.. Kıyasa gelmez bu hadise… Tatbike gayret etmeyin… Yapamazsınız… Zübeyir …

Devamını Oku »

İnebolu Nur Talebelerinden Recep UYSAL Ağabey

BEDIÜZZAMAN HAZRETLERİ İnebolu için ‘Küçük Isparta” diyor. Bu taltif elbette sebepsiz değildi… 1940’lı yılların ortalarından 1950’lerin sonlarına kadar Risale-i Nur’un Isparta’dan sonra en önemli hizmet merkezlerinden birisi İneboludur. Nurları kalemle değil, bin kalemli nurcu olan teksir makinesi ile on binlerce sayfa çoğaltıp muhtaçlara gönderen Ahmed Nazif Çelebi ve yardımcıları İneboluludur. …

Devamını Oku »

Kır Çiçekleri Topladım, Üstad’a Verdim; Sevinecek Zannettim

Prof. Dr. Zekeriya KİTAPÇI Anlatıyor: Kır Çiçeklerini Topladım Üstad’a Verdim, Sevinecek Zannettim… – Üstad Hazretleriyle kır gezilerine çıktınız mı hiç? Kır gezilerinin adı, Üstad’ın dilinde “Tenezzüh” idi. Hz. Üstad’in tefekkür hayatı vardır oralarda… Üstad’ın tefekkür hayatında bu gezilerin çok ayrı bir yeri vardır. Çok severdi bu kır gezilerini. Oralarda çay …

Devamını Oku »

Bediüzzaman’ın kibrit kutusuna gizlediği Miraç Kandili mesajı

Bediüzzaman’ın kibrit kutusuna gizlediği Miraç Kandili mesajı 1948 Afyon hapishanesinde, Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri ile talebeleri arasında haberleşmelerde kullanılan kibrit kutuları vardır. Karşılıklı yazılan pusulalar bu kibrit kutularının içinde gizlice gidip geliyordu. Kutular, ağabeyler tarafından elde edilen meydancı Âdem Efendi tarafından taşınıyor. Bu gizli pusulalardan biri de, Bediüzzaman Hazretlerinin …

Devamını Oku »

Prof. Dr. KİTAPÇI: Benim için en ilginci ve bir o kadar da yürek dağlayan…

Gençliğinde bir buçuk yıl Üstad’ın yanında ve hizmetinde bulunan Prof. Dr. Zekeriya KİTAPÇI Anlatıyor: Üstad’ın Dünya Yemeği, Dünya Zevki İşte Bu! Bediüzzaman neler yer içerdi? Benim için en ilginci ve bir o kadar da yürek dağlayan Üstad’ın kuşluk ve ikindi sonrası nefsini köreltmek için yediği yemektir. Bu yemeğin adı neydi? …

Devamını Oku »

Bediüzzaman Nevruz Günü Köpeklere Ekmek Parçaları Verdi / Ömer ÖZCAN

BEDİÜZZAMAN NEVRUZ GÜNÜ KÖPEKLERE EKMEK PARÇALARI VERDİ Said Nursi Hazretlerinin 1952’de Gençlik Rehberi, 1953’te de Samsun mahkemeleri dolayısıyla iki sene üst üste üçer aylık İstanbul ziyaretleri vardır. Her iki ziyarette de, kendisine yakın talebeleri Hz. Üstad’ı İstanbul’un muhtelif yerlerini gezdirirler. Bu talebelerinden biri de 1954 yılından itibaren Berlin’de yaşayan Abdulmuhsin …

Devamını Oku »

Üstad Bediüzzaman’la, Sami Efendi’nin karşılaşmaları

Ahmet Atak (Ahmet Remzi Hatip) Anlatıyor: Üstad Bediüzzaman’la Sami Efendi’nin karşılaşmaları adeta koyun-kuzu karşılaşması gibi olmuştu Bu arada Mahmud Sami Ramazanoğlu da Üstad’ı ziyaret etmek için geldi Akşehir Palas oteline. O da zaten bir iki sene evvel gelmiş İstanbul’a. Üstad Bediüzzaman Hazretleri ile Sami Efendi Hazretlerinin karşılaşması görülmeye değerdi. “Sami Bey kardeşim, …

Devamını Oku »

Bir kedi düştü önüme, beni bir kapının önüne kadar götürdü

İbrahim Edhem TALAS Hoca Efendi (Dalaz Hoca) (rha) Emirdağ Lâhikasında “Sandıklı Alamescid Köyü Hocası İbrahim Edhem” şeklinde dört yerde ismi geçen bu Nur Hâdimini, bazı nur talebeleri gibi ben de hep merak ediyordum. Bazen, ‘Kimdir, ne gibi hizmetleri olmuştu?’ şeklinde sorular da geliyordu… Hakkında pek araştırma yapılmadığını da biliyordum. Sonunda …

Devamını Oku »

Karakolda Dünyası Karartılan Genç: Yusuf Ziya ARUN

1926 Konya-Beyşehir doğumlu olan Yusuf Ziya Arun’un, Risale-i Nur Külliyatının Emirdağ Lâhikasının ikinci kısmında diğer ağabeylerle beraber adı geçmektedir. Zübeyir, Ziya; Sungur, Ziya gibi… Aynı kitapta Yusuf Ziya Arun imzalı “Devlet Bakanlığına” diye bir de müstakil mektubu vardır. Her insanın, herkesin, hepimizin elbette bir şekilde imtihanı var… Nur talebesi olmak …

Devamını Oku »

Üstad’ın Ceylan’a İlk Dersi: SIDK

Mehmet Çalışkan ağabeyimiz 1905 Emirdağ doğumludur. 1944’de Emirdağ’a nefy edilen Bediüzzaman Hazretlerine sahip çıkan Çalışkanlar Hanedanının bir ferdi ve Abdülkadir Ceylan Çalışkan Ağabeyimizin de pederleridir. 1984’te Eskişehir’de vefat etti. Eskişehir Kabristanında medfundur. Allah rahmet eylesin. Emirdağ Lâhikası’nda: “Emirdağı’nın Süleyman Rüşdüsü olan Çalışkan Mehmed’i “Sirac-in Nur”u almak ve hârice giden kitapları anlamak …

Devamını Oku »

Mübarek hediyeniz Van hediyesi değil, belki Medine-i Münevvere ve Ravza-i Şerife’nin mübarek kerametli hediyesidir / Ömer ÖZCAN

Nuh Bey (POLATOĞLU) Barla Lâhikasında ismi geçen ve kendisine hitaben Bediüzzaman hazretleri tarafından iki mektup yazılan merhum Nuh Polatoğlu, 1892 yılında Van’da dünyaya gelmiştir. Kendisi Eski Said döneminde Bediüzzaman Hazretlerinin Van’daki dostlarından biriydi. Nuh Bey’in, aynı zamanda, Molla Hamid Ekinci ile de sıkı münasebetleri ve dostlukları vardı. Molla Hamid Ekinci …

Devamını Oku »

Abdülkâfi Talu Ağabey Hakkında / Ömer ÖZCAN

Dün (26.05.2018) vefat eden Abdülkâfi Talu Ağabey’e rahmet dualarıyla… Abdülkâfi Talu Ağabey kimdir? ‘Risale-i Nur Hizmetkârları Ağabeyler’i araştırıp, bulup konuştukça, bu kudsî Kur’anî hizmetin hangi şartlarla, nasıl ve kimlerle, hangi taşıyıcılarla bugünlere geldiğini daha çok, daha ayrıntılı öğreniyor, hayret ve hayranlığımız gittikçe çoğalarak artıyor… O ne büyük Üstad’mış, ne büyük …

Devamını Oku »

Müşir Zeki Paşa ve Bediüzzaman

Müşir (Mareşal) Mehmed Zeki Paşa, Sultan II. Abdülhamid Han döneminde, Erzincan 4. Ordu-yu Hümayun Komutanlığında bulunmuş bir Osmanlı paşasıdır. Sultan II. Abdülhamid Han’ın çok sevdiği ve güvendiği Zeki Paşa’nın bu görevi, 1887-1908 tarihleri arasında tam 21 sene devam etmiştir. Sultan’ın tahtının zayıflamasıyla beraber, Zeki Paşa’nın görevi de sona ermiştir. Zeki Paşa, bu …

Devamını Oku »