Ana Sayfa / Ömer ÖZCAN (Sayfa 6)

Ömer ÖZCAN

1950 yılında Milas’ta doğdu. Ortaokul ve lise eğitimini İzmir’de tamamladı. 1968 senesinde lise ikinci sınıfta iken Risale-i Nur’u tanıdı. 1969’da ‘Ankara Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu’na (Bugünkü adıyla: Teknik Eğitim Fakültesi) kaydoldu… Ankara’da beş seneye yakın Bayram Yüksel Ağabeyin nezaretinde muhtelif Dersane-i Nûriyelerde kaldı. 1973 senesinde öğretmen olarak mezun oldu. 1973’den 1984’e kadar 11 sene Zonguldak’ta lise öğretmenliği yaptı. Sonra İzmir’e, mezun olduğu liseye öğretmen olarak atandı. 2000 senesinde aynı okuldan emekli oldu. Ömer Özcan evli ve iki kız babasıdır. Şimdi İzmir’de ikamet ediyor. Bütün mesaisini iman ve Kur’an hizmetlerine ayırmaya çalışmaktadır. Ömer Özcan’ın Bediüzzaman Said Nursi ve talebeleri hakkında hatırı sayılır bir arşivi vardır. Kendisinde, Hz. Üstad’la görüşen veya görüşmeyen kadim ağabeylerden fotoğraf, ses, video veya yazılı olarak yaptığı kayıtlar mevcudtur. Ayrıca Risale-i Nur’un teksir veya matbaa olarak ilk baskılarının tamamına yakını Ömer Özcan’ın arşivinde bulunmaktadır. El yazılı orijinaller de vardır. Ömer Özcan, Üstad Said Nursi Hazretleriyle hatıraları olan Ağabeylerle yaptığı röportajların bir kısmını kitaplaştırmıştır. “Risale-i Nur Hizmetkârları AĞABEYLER ANLATIYOR” adıyla seri olarak yayınlanmış sekiz kitabı bulunmaktadır. Yeni kitap hazırlıkları ve araştırma çalışmaları devam etmektedir.

Yazanı Bilinmeyen Bir Cevşen ve Muhteviyatı / Ömer ÖZCAN

BEDİÜZZAMAN’IN “35 SENEDEN BERİ O HÂŞİYEYİ 3-4 DEFADAN ZİYADE OKUMADIM” DEDİĞİ CEVŞEN’İN SEVAP VE FAZİLETİ… “Yazan ağabeyin adı konulmadığı için hattatı bilinmiyor. Kitabın içinde Cevşen’in tamamı ile beraber, hep merak edilen Cevşen’in sevap ve faziletini anlatan kısım da var.  Aslında bu bölümün Cevşen kitabının içine konulmasını Hz. Üstad arzu etmiyor. …

Devamını Oku »

“O, bulutlar ve sislerle kaplı yüksek bir dağın zirvesi gibidir” / Ömer ÖZCAN

ABDÜLVAHİD TABAKCI AĞABEY Eskişehir Risale-i Nur hizmetleri deyince nur talebelerinin aklına gelen ilk isimlerden birisi belki de birincisi Abdulvahid Tabakcı’dır… 1949 senesinde ilk defa Bediüzzaman Hazretlerini Afyon Hapishanesinde gören ve 50’lili yılların ortalarından itibaren tam teşekküllü ve tam teçhizatlı olarak hanesi ve hane halkıyla beraber hizmet kervanına katılan bu ağabeyimiz, …

Devamını Oku »

“O namaza duruşunu nasıl tarif edersin, nasıl tarif edersin…”

Vefatının (15 Mayıs 2010) 7. sene-i devriyesinde rahmet dualarıyla andığımız; MERHUM HASAN KURT AĞABEY’İN BEDİÜZZAMAN HAZRETLERİ’YLE HATIRLARI… Bediüzzaman Said Nursi ile defalarca görüşen Hasan Kurt 1920 Isparta-Sav doğumlu. Askerliğini çavuş olarak yaptığı için Savlılar kendisine ‘Hasan Çavuş’ derler. Barlalı Bahri Çağlar’ın damadı, Demirci Salih’in bacanağı, Savlı Efe Şükrü’nün de dünürüdür. …

Devamını Oku »

“…gönderdiğim üzümleri yemedin, Mustafa Gül’ün bağına mı giriyorsun?”

1927 Senirkent doğumludur Ali İhsan Tola Ağabeyimiz. Orman Mühendisidir. 1950 yıllarında Hazret-i Üstada intisap edip, Risale-i Nurları tanıdıktan sonra, mühendisliği bırakıp, nur hizmetleri ile iştigale başlamıştır. Bir ara Sav’da bulunan teksir makinesiyle olan tab işlerinde bulunmuştur. Ankara’da Risale-i Nur Eserlerinin yeni hurufa çevrilerek matbaalarda basılmasında da çok emeği geçmiştir. Hazret-i …

Devamını Oku »

“Gözleri 500 vatlık projektör gibi ışın saçıyordu”

Van Risale-i Nur hizmetlerinin kıdemli bir neferi olan Muhammed Nuri Güleşer 1935 Van doğumludur. Nuri Güleşer bize Van Nur hizmetlerinin inkişaf yıllarını, ilk nur dersanelerini ve derslerini anlattı. O tarihlerde yoksulluk ve korku içinde yapılan fedakârca hizmetlerden bahsetti. Hem ağladı, hem anlattı… Çok sevdiği Üstad’ı Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerini 1955 …

Devamını Oku »

“Üstad ders yaparken, benim artık bu âlem-i şahadetle irtibatım kesiliyordu”

Üzeyir Şenler 1934 Mersin doğumludur. Nüfustaki adı “Özer” iken Bediüzzaman tarafından “Üzeyir” olarak değiştirilmiştir. Şûle Yüksel Şenler’in ağabeyidir. 1952 senesinde, İstanbul Gençlik Rehberi Mahkemesi dolayısıyla Risale-i Nur’u tanıyan Üzeyir Şenler, Ahmet Feyzi Kul Ağabeyin bir dersi ile 12’den vurulur ve yeniden hayat bulup ayağa kalkar. Daha çocuk sayılacak bir yaşta …

Devamını Oku »

İnebolulu Mehmet Sarı Ağabey

Aslen Kastamonu İnebolulu Mehmet Sarı 1937 İstanbul doğumlu… Bizi kendisiyle “Aziziye Sosyal Dayanışma, Kültür ve Eğitim Vakfı” Başkanı Selçuk Tuna Bey tanıştırdı. Bu vakıf, İstanbul Süleymaniye Camii Külliyesi içinde faaliyetini sürdürmektedir. Kamera çekimlerimizi, 31 Mart 2010 tarihinde, bahsi geçen vakfın uhdesinde bulunan Süleymaniye Dar-ül Hadis Medresesinin kurucusu, hocası ve Osmanlı …

Devamını Oku »

“Bütün Âlem-i İslâm Türkiye’ye bağlıdır..” / Ömer ÖZCAN

Savlı Hâfız Mehmedlerden biri de bundan 73 yıl önce, 1944 senesinde, çok sevdiği şehid hafız Ali’den 15 gün sonra vefat eden, merhum Mustafa Gül Ağabey’in de kardeşi olan Hafız Mehmed Gül’dür. Isparta’nın Sav Kasabasındandır. 1890 doğumlu olup 31 Mart 1944’de vefat etmiştir. Az bir kısmını bu yazıda paylaşacağımız, Ağabeyler Anlatıyor’daki …

Devamını Oku »

Vefatının Sene-i Devriyesinde, Talebesinin dilinden şehid Hâfız Ali / Ömer Özcan

17 Mart 1944 tarihinde vefat eden Denizli şehidi merhum Hâfız Ali Ağabey’in ruhuna gönderilecek Fatihalara vesile olabilmek niyetiyle… İSLAMKÖYLÜ HAFIZ ALİ ERGÜN HAKKINDA, TALEBESİ HAFIZ AHMED’İN VERDİĞİ ÇOK KIYMETLİ BİLGİLER VE HATIRALAR* Adım Ahmed Lütfi Sönmez İslamköylüyüm. Hâfız Ali Efendinin talebesiyim. Kendisi hâfızlık hocamdır. O, ilk evvela beni 1934’de Isparta’ya …

Devamını Oku »

Ilgazlı Mustafa EKMEKÇİ Ağabey / Ömer ÖZCAN

MUSTAFA EKMEKÇİ 13 Nisan 2012 tarihinde Ilgazlı Mustafa Ekmekçi‘nin İstanbul Bağcılar’daki mütevazı evindeyiz. Kendisiyle Bediüzzaman, Risale-i Nur ve Nur Hizmetleri hakkında sohbetimiz oldu. Sorularımıza ayrıntılı cevaplar aldık. Röportajın tamamını kamera ile kaydettik. Mustafa Ağabeyin ilki 15 yaşında olmak üzere üç defa Üstad Hazretlerine ziyareti olmuş. On sene gibi uzun bir …

Devamını Oku »

Bediüzzaman Barla’ya 90 yıl önce bugün gelmişti

Bediüzzaman Said Nursi 90 sene önce bugün Barla’ya geldi Bediüzzaman Said Nursi’nin ilk Barla günlerinin ve risalelerin ilk telif zamanının şahidi o günleri anlatırken resmi belge de o tarihi işaret ediyor.  Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri 1 Mart 1927 tarihinde, tam 90 sene önce bugün Bar­la’ya sürgün olarak gönderilmişti. Hz. Üstad’ın …

Devamını Oku »

“O, ne yapsa ben yapıyorum gibi kabul ediyorum.” / Ömer ÖZCAN

Geçen yıl bugün âlem-i berzaha uğurladığımız, Bediüzzaman Hazretlerinin yakın talebe ve vârislerinden merhum Said ÖZDEMİR ağabey için rahmet dualarına vesile olması ümidiyle; merhum ağabeyimizin Ömer ÖZCAN Bey’e verdiği mülâkattan ( Ağabeyler Anlatıyor kitabı)  bir kısmı nazarlarınıza arz ediyoruz. Bediüzzaman’dan Said Özdemir’e: Beni parça parça etseler… Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri ta­ra­fın­dan …

Devamını Oku »

Vefatının Sene-i Devriyesi Münasebetiyle: Mehmed KIRKINCI Kimdi? / Ömer ÖZCAN

MEHMED KIRKINCI KİMDİR? Mehmed Kırkıncı Hoca Efendi, âlimler ve hocalar diyarı Erzurum ilinin merkez köylerinden Güllüce’de 1928 senesinde dünyaya gözlerini açtı. Aslında kimlikteki soyadı ‘Kırkıncıoğlu’ dur. Koyun tüccarı olan babası Celalettin Efendi işi gereği Erzurum’la sıkı münasebet halindeydi. Âlimlere ve ilme çok düşkündü. Oğulları Mehmed’in ve Musa’nın da ilim tahsil …

Devamını Oku »

Bediüzzaman’ın Şahide Hanıma verdiği görev ve Şahide Hanım’ın şiiri / Ömer ÖZCAN

Üstad Bediüzzaman’ın Şahide Hanıma verdiği görev! Şâhide Yüksel Hanım, 1921 yılında Afyon’un İscehisar ilçesinin Selimiye köyünde dünyaya gelmiştir. Babası ünlü şair Posoflu Âşık Yusuf Zülâlî, annesi Bedriye hanımdır. Şâhide Yüksel’in Kastamonu Lâhikasında adı geçiyor ve “Hanımlar Rehberi”nde bir şiiri var. Aynı bölgenin evladı olan Bayram Yüksel ile Şâhide Yüksel’in nesebî …

Devamını Oku »

Merhum Sungur Ağabey, o paragrafı şöyle açıklamıştı… / Ömer ÖZCAN

Kİ­TAP­LA­RIM­DAN AYRI DÜ­ŞÜR­ME­LERİY­LE BOŞ DÜN­YA BA­ŞI­MA YI­KI­LIR­KEN… “Son­ra, ehl-i dün­ya­nın, be­ni ha­yat-ı içtimaiyede­ki her ­şey­den tec­rit et­mek için­de bü­tün kitap­la­rım­dan ve dost­la­rım­dan ve hizmet­çi­lerim­den ve te­sel­lî ve­ri­ci işler­den ayrı düşürme­leriy­le be­ra­ber gur­bet vah­şe­ti be­ni sıkar­ken ve boş dün­ya ba­şı­ma yı­kı­lır­ken, melâi­ke­ye ima­nın pek çok mey­ve­le­rin­den bi­ri­si im­da­dı­ma gel­di; kâi­na­tı­mı ve …

Devamını Oku »