Ana Sayfa / Tuncay SAKALLIOĞLU

Tuncay SAKALLIOĞLU

Ocak Kültürümüz

OCAK KÜLTÜRÜMÜZ Eski Türkçe od: ateş kökünden gelen ocak kelimesine, kültürümüzde kutsiyet atfedilmiştir. Aile ocağı, baba ocağı, yeniçeri ocağı, asker ocağı.. Ocak yaz ve kış sönmez. Ocak başında ısınılır, yemek pişer, ekmek yapılır. Ayrıca kış gecelerinde “ocakbaşı” bir aile ve mahalle- köy meclisidir. Orada sohbetler yapılır, kararlar alınırdı. Herşeyden önemlisi …

Devamını Oku »

Sultanların Hocası Kastamonulu Safiye Hanım

SULTANLARIN HOCASI (Muallime-i Salâtîn) KASTAMONULU SAFİYE HANIM Kastamonulu Safiye Ünüvar hoca hanımın “Saray Hatıralarım” isimli kitabı, hatıra türü eserlerin az yazıldığı tarihimizde Sultan 5. Mehmet Reşad döneminde Dolmabahçe ve Yıldız saraylarındaki günlük hayattan kesitler sunması bakımından önemlidir. İlki 1964’te olmak üzere eserin birçok baskısı yapılmıştır. Safiye Ünüvar, 1895 yılında Kastamonu …

Devamını Oku »

Unutulan Bir Eserimiz: Manzum Sîretü’n-Nebî

UNUTULAN BİR ESERİMİZ: ÖZ TÜRKÇE MANZUM SÎRET (SÎRETÜ’N NEBÎ ) Sîretini ol Ulu Peygamber’in, Söylegil şâh-ı temiz Peygamber’in. 1457 yılında kimliği hakkında net bilgi sahibi olmadığımız Muhammed isimli bir müellif tarafından Eski Anadolu Türkçesi ile yazılan manzum “Sîret” dil varlığımız açısından önemli bir eserdir. SÎRET kelimesi “SİYER”in tekil hali olup, …

Devamını Oku »

Anılarda Kalan Bir Zafer

ANILARDA KALAN BİR ZAFER Kût’ul Amâre Zaferinin 107. Yıldönümünü kutladık. 2019’da Kastamonu Üniversitesi Yakınçağ Tarihi bölümü mezunlarından Mücahit Zafer Ağ’ın, orijinal belgelerin ışığında “Kastamonu’da İngiliz Esirler ( 1916 – 1917 )” adlı yüksek lisans tezi bize bu konuda pekçok değerli bilgiler veriyor. (Danışmanı Prof.Dr. Cevdet Yakupoğlu) Tezden alıntılar: İngilizler esirler …

Devamını Oku »

Kent Tarihimizden Bir Yaprak: Kastamonu Patates ve Haşhaş İle Tanışıyor

KENT TARİHİMİZDEN BİR YAPRAK : KASTAMONU PATATES ve HAŞHAŞ İLE TANIŞIYOR 1888 yılında efsane valimiz Abdurrahman Nureddin Paşa ‘nın girişimleriyle Kastamonu ve ilçelerinde patates ve haşhaş tarımına başlandı. O yıla kadar ithal edilen patatesin okkası Kastamonu’da 2 kuruş gibi astronomik sayılacak paraya satılıyordu. Nureddin Paşa bu iş için evladı gibi …

Devamını Oku »

Mühre Kazınan Sanat ve Bir Dua

MÜHRE KAZINAN SANAT VE BİR DUA.. Güldamlası, Kastamonu’nun “Hanedân-ı Kadim” olarak vasıflanan, köklü ailelerinden ve eşrafından bir sülalenin lakabıdır. Bu hoş lakap, bugün soyadı olarak yaşıyor. Fotoğrafta görünen mühür 1880’li yıllara ait bir sözleşmede şahitler arasında bulunan Güldamlasızade Mustafa Hamdi Efendi’nin mührüdür. Mühüre, Ebu Saîd Ebu’l Hayr’ın; “Ey Bâr-i Hüdâ …

Devamını Oku »

Kastamonu’da Bir Attar Dükkanının Mal Dökümü ve Hac Yolculuğu

KASTAMONU’DA BİR ATTAR DÜKKANININ MAL DÖKÜMÜVE HAC YOLCULUĞU Rumi 1302 (1886) yılı Mart ayında Kastamonu esnafından  Çörekçizade Hacı Mustafa Efendi, hacca (yazıdaki ifade ile Hicâz-ı Mağfiret Tırâz’a)  gitmeden önce Nasrullah Kadı Camii yakınında 36 numaralı attâr (aktar) dükkanında bulunan bütün malları yegân yegân (tek tek) saydırıp hepsini ayrı ayrı fiyatlarıyla …

Devamını Oku »

“Çekelim Destimizi Fâni Cihandan”

“ÇEKELİM DESTİMİZİ FÂNİ CİHANDAN, GİDELİM BİLİRİZ BÂKÎ DEĞİL DEVLET, TAHTI NİDELİM!.” Emrah Küçükşengün kardeşimizin koleksiyonundan, hattat merhum Muhittin (Yesari) Tanır’a ait sülüs levha.. Muhittin Tanır, 1876 yılında Kastamonu merkez Karamukmolla Köyü’nde doğdu. Babası Kirişçi Hoca Mehmet Efendi, annesi Reşide Hanım’dır. İlk hat derslerini babasından aldığı, Mısır El- Ezher Üniversitesi’nde hat …

Devamını Oku »

Mütevazı Bir Hükümdar: Emir Âdil Bey

MÜTEVÂZÎ BİR HÜKÜMDAR: EMİR ADİL BEY Adil Bey 1345 – 1361 yılları arasında hüküm süren 5. Candaroğlu hükümdarıdır.. Naâşı tam 660 yıldır kümbet tarzı türbesinde yine eski Türk usulüne göre “zîr -i zeminde” yatıyor. Kitabesiz olan türbenin ahşap kündekâri kapısını 1950 yılında Arkeoloji Müzesi Müdürü merhum Ahmet Gökoğlu incelemiş , …

Devamını Oku »

Çift İle Koyun, Kalanı Oyun

ÇİFT İLE KOYUN, KALANI OYUN ( Atasözü ) Kayı’da bir genç tanıdım adı Ferdi, Alınteriyle kazanmak onun tek derdi. Bir dağarcıkla gelir ekmeği, aşı, Çayırlar mekânı, kuzular yoldaşı… Doğrunun yardımcısıdır Yüce Allah, Yolun her daim açık olsun, İnşallah… Kastamonu merkez Kayı Köyü Karahallar Mahallesi merası. Cennetten bir parça.. Ferdi ise …

Devamını Oku »

Şâir Eşref ve Daday Kaymakamlığı

ŞÂİR EŞREF VE DADAY KAYMAKAMLIĞI Hicivleriyle ünlü Şair Eşref Bey (1846 – 1912) Ünlü âlim, matematikçi Gelenbevî İsmail Efendi’nin torunudur. Birçok ilçede kaymakamlık yapmış kalemi kuvvetli bir şairdi.. Kastamonu Daday Kazâsı kaymakamlığına atandığında Sadrazam Kamil Paşa’ya arzuhal verip, bir şiirle de padişaha ricada bulunarak görevden afvını rica ediyor : “Bâis …

Devamını Oku »

Bir Zamanların Mücevheri: Tiftik Keçisi

BİR ZAMANLARIN MÜCEVHERİ: TİFTİK KEÇİMİZ 1329 (1913 ) yılında Kastamonu Vilayet Matbaası’nda basılan ”Tiftik Keçisi Terbiye ve Teksîri” (Üretimi) adlı eserin yeni yazıya aktarımı tamamlandı. Dil açısından ağır sayılacak terkib ve ibareler olsa da genelde anlaşılır Türkçe kullanılmış. Bir kısmını sadeleştirerek bir kısmını da dipnot’la açıklayarak yazdım.. Eseri özel kütüphanesinden …

Devamını Oku »

Şehirden Şehire Göçün İzne Bağlandığı Yıllar: Mürûr Tezkereleri

Bir zamanlar çiftini çubuğunu, işini gücünü bozup büyük şehirlere (Özellikle İstanbul) göç etmek çok zor ve izne bağlıydı.. Amaç başta Celali isyanları sonrası doğan göçlerin doğurduğu asayiş problemleri olmak üzere kişerin doğup büyüdükleri, iş sahibi ve vergi mükellefi oldukları yeri boşaltmamaları, İstanbul’un imarı ve sosyal düzeninin bozulmaması idi.. Anadolu’dan İstanbul’a …

Devamını Oku »

Kanlıca Mantarımız

Bugün mantara gidemedim. Ben de kanlıca mantarının alıntı görsellerini paylaşayım bari.. Bir de bu mantarla ilgili olarak, sohbet havası içinde ”alıntı olmayan” bilgilerimi anlatayım.. Bizim Akkaya civarında adına ”elicek” ya da “elecek” derler. Ege ve Akdeniz yöresindeki adı ise ”çıntar” Başka isimleri de varmış. Bu da dilimizin güzelliği.. En lâtifleri …

Devamını Oku »

Danyal’ın Öyküsü

2016 yılı Mayıs ayı hatırası: Okulumuzun Suriyeli öğrencilerinden Danyal Abdi, sınıfımın Kafkasya Köşesi’nde, bir çocuğun en saf,en temiz masumiyetiyle gülümsüyor.. Suriye, Danyal Abdi’nin ilk vatanı değil.. Türkiye’de belki son vatanı olmayacak.. Kafkasya ise şimdilik yalnızca hayal.. Hazin göç öyküsü aslında Suriye’de değil, binlerce yıllık anavatanları olan, Kuban Nehri’nin Karadeniz’e bakan …

Devamını Oku »