Ana Sayfa / Tuncay SAKALLIOĞLU (Sayfa 2)

Tuncay SAKALLIOĞLU

Bir Mezar Taşı ve Bir Yeniçeri Beşe’si

Yeniçeri Ocağı’nın 64. Cemaat Ortasına mensup olup 1223 Rebiülevvel ayında ecel-i kaza ile vefat eden Tosyalı Uzun Hasan’ın oğlu Mustafa Beşe’nin ”üç topuz” sembollü mezar taşı (Necdet İşli – Yeniçeri Mezar Taşları) ve Kastamonu’da bir koleksiyoner arkadaşta bulunan, 64. Orta’nın üç topuz remzini taşıyan, ”çaputluk” veya ”yağlık” tabir edilen obje.. …

Devamını Oku »

Sani Beg Divanı

Şimdiye kadar şuara tezkirelerinde bazı şiirlerine rastlanan, ancak divanına ulaşılamayan Sani Beg’in eserini altı yıl kadar önce Kastamonu’da bir eskicide bulmak nasip olmuştu.. Daha sonra Mısır’da Hidiv Kütuphanesi’nde dağınık durumda olmak üzere ikinci bir nüshası daha ortaya çıktı. Orjinal nüshayı çalışması için kendisine verdiğim değerli akademisyen Dr. İshak Taşdelen, uzun …

Devamını Oku »

Şemseddin Efendi ve Gülsüme Hatun’un mezar taşları da tahrip edilmiş…

Kolay para kazanma hayali bazı açgözlülere çok vahim işler yaptırabiliyor. Kastamonu Bayramî Dergâhı Şeyhi Şemseddin Efendi ve hanımı Gülsüme Hatun’un Atabeygazi Camii Hazîresi’ndeki sanat harikası mezar taşları tahrip edilmiş.. Bu tahribatın iki-üç yıl kadar önce olduğunu tahmin ediyorum. Yüz yıllardır muhafaza edildikleri sandukaların altından gün yüzüne çıktıktan sonra ilk gören …

Devamını Oku »

Büyük Çerkes Sürgünü’nden Hatıralar

Devrekani İlçemizin Belovacık Köyü’nde, 21 Mayıs 1864 Büyük Çerkes Sürgünü’nde Osmanlı Türkiye’sine sığınan Kuzey Kafkasya Şapsığ bölgesi muhacirlerinin torunlarından Niyazi Kalafatoğlu (Kalubat) ile birlikte.. Niyazi amca bir asra yakın yaşıyla gençlere taş çıkartıyor.. Her sabah erken saatlerde evinden çıkarak Kafkasya’nın küçük bir modeli olan köyünün cennet kırlarında dağ bayır dolaşıyor.. …

Devamını Oku »

Belgeler Arasında Kısa Kısa Kastamonu Notları

Kastamonu Dãrü’l-hadîs Medresesi 1900’lü yılların başında Kastamonu Dar’ülhadis Medresesi, müderrisler ve bevvâb (kapıcı) Dar’ülhadis Medrese ve Kütüphanesi bugünkü Gazipaşa İkokulu çevresindeydi.Medrese sisteminde en üst seviyede bulunan darülhadislerde hadis ilimleri, kavli,fiili ve takriri sünnetler okutulurdu. Dãrülhadislerin ilk örneği Çankırı’da 1074 yılında açılmıştır. Bugün Taşmescit diye anılan Cemaleddin Ferruh Şifahânesi bünyesinde bulunuyordu.. …

Devamını Oku »

Kâğıda Adanmış Bir Ömür: Mehmet Ali Kağıtçı

Milattan önce 3500’lerde Sümerler  yazıyı icad ettiğinde kağıt yoktu henüz. Belgeler taşa ve kile aktarıldı.. Sonra papirüs yaprakları, inceltilmiş deriler kullanıldı.. Çin’de geliştirilen, ağaç kabuklarından elde edilen kâğıt bir devrim niteliğindeydi.. Kağıtla, Çin dışında önce Türkler ve Japonlar tanıştı.  İpek kâğıtlara Uygurlar dini metinler yazdılar..           …

Devamını Oku »

Dîvan Şairi Tosyalı Ahmed Hicrî Efendi

Şair Ahmet Hicri Efendi 1875 yılında Tosya’da dünyaya geldi. Babası Hasan Rüşdî Efendi aslen Devrekâni’nin Çalyaka Köyü’nden olup Kastamonu’da Atabey ve Semhiyye medreselerinden icazet aldıktan sonra Tosya’ya yerleşerek Abdürrezzak Camii’nde imamlık ve medresede müderrislik görevini surdürmüştür. Kendileri Kutlu sülalesinin ata dedeleridir.. Ahmet Hicri Efendi iyi bir eğitim aldıktan sonra.Babasının vefatı …

Devamını Oku »

Kalender

1981 Yılı’nın Aralık ayıydı zannedersem.. İnebolu’nun şirin köyü Deliktaş’ta genç bir öğretmenim. Köyümüzün muhtarı merhum Ahmet Ünlü’yle köy kooparatifi ile ilgili bir işlem için Kastamonu’ya geldik. Kaldığımız otelin resepsiyonunda dinlenirken yanımda oturan ve sürekli bir şeyler yazan orta yaşlarda bir beyefendi dikkatimi çekti. Göz ucuyla baktım, şiir yazıyor. O da …

Devamını Oku »

Ahilerin Efendisi Zahreddin Resul veya Ahi Şorba

Yeni Bulunan Vakfiyenin Işığında: AHİLERİN EFENDİSİ ZAHREDDİN RESUL veya AHİ ŞORBA Ahi Şorba adını belki ilk defa duydunuz, O İslâm ahlakı temeline ve köklü milli hasletlerimize dayanan esnaf teşkilatımız olan Ahilik kurumunun Kastamonu’daki ve Anadolu’daki en kadim temsilcilerinden biridir. Gelelim konumuza: Vakfiyemiz bir metre boyunda bir yorgun kâğıt ki; uzun …

Devamını Oku »

Kaybolan Tasarruf Geleneğimiz veya Yastık Altı / Tuncay SAKALLIOĞLU *

Tosya’da uzun ve güzel yıllarımız geçti. Üzüm bağlarıyla, mis kokan dağlarıyla, dokumasıyla, telasıyla, müteşebbis insanıyla, tiftik kuşağıyla, kanaatkâr uşağıyla, pirinciyle vs.. hep birinci sırada yer alırdı bu sevimli belde.. Bir de tasarruf kültürü çok gelişmişti Tosyalı’nın..  Bağlarda yetiştirdikleri kendi ürünlerinden başka yabandan gelen sebzeye, meyveye pek yüz vermezlerdi.. Sümerbank dokumasını …

Devamını Oku »