Ana Sayfa / Yazarlar / Bahadıroğlu’nun Portresinden

Bahadıroğlu’nun Portresinden

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Birisi Bahadıroğlu için demiş “Nurcuların gülen yüzü” gerçekten hep gülen bir insan olarak görülmüş insanlara, hem de tarihin güzel ve ağlayan yüzünü birlikte anlatmak suretiyle başarının iradeye olan katkısını , hezimetin toparlanmak için gücünü anlatmış, Buhara Yanıyor da yanan  bir millettir, Yavuz Sultan Selim de uyanan bir millettir. Yaşadığı coğrafyaya Yavuz’un katkısını bildiği için ismini Yavuz olarak değiştirmiş, bahadırlık zaten onun doğmadan önce göbeğine  yazılmış. Namazı birisi Sunğuroğlunun namaza sadakatinden almış, namaz ile ilgili bahisler çok ama o namazın da romanını yazmış kahramanları tıpkı Bediüzaman gibi ezan okununca kıbleye dönmüşler, Bediüzzaman’ın hayatı namazın hayatı, mahkemede hakime “ Hakim bey biz namazın davasını güdüyoruz, “ demiş. 

Kafasında bir Bediüzzaman coğrafyası var, hatta bir roman coğrafyası bu yüzden Barla’da diriliş ile başlamış. Çok şey düşünmüş ama olaylar ona yapma fırsatı vermemiş, böyle insanlar gelir mi acaba  bekleyelim.

Bir bakanla konuşur bakan tek yol olarak anıt kabire giden yolu gösterir, o da tek yol peygamberin yolu der. Üzüldüğüm bizde istisna insanlar çıkmış , diğer guruplarda da birisi  dindarları, muhafazakarları , milliyetçileri , bir araya getirip yeni bir kültür ve din sentezi yapamamış yüz yıldır, hüküm süren yine yirmilerde gündemimizi işgal eden kültür felsefesizliği .Ak parti kültür ihtilali yapamaz yapamaz da birileri yine bir ihtilalle ortaya çıkırsa ne olur, çünkü fitne uykudadır demiş, uyandırana  lanet.

Bahadıroğlu bir karakterdi, her tavrı insanlardan farklı idi, deha idi , dehalar normal insanlar gibi hareket etmez, kapıdan çıkıp komşularına bağırır nasılsınız, diye şimdi komşuları bize bağıran yok demişler. Arieti dehaları anlatır bütün özellikler Bahadıroğlu’nda var.

Oğluna dedesi Abdurrahman adı verir, Bahadıroğlu da Şeref ismini ilave eder, çünkü Abdurrahman Şeref meşhur Tarih Musahabeleri’nin yazarıdır, Kaya Bey rahmetli bize onu tavsiye ederdi. Bir kahverengi kitap , okumuştum.

Vehbi Vakkasoğlu , Babıalinin kapısını zorlayan bu anadolu  üdebasını  birden o kapılarda söz sahibi yapan sırrın Bediüzzaman’ın fikirleri olduğunu vurguladı. Galatasaray’dan Robert Kolejden , asakir-i meşhurenin mümtaz uşaklarından bu garibanlara sıra mı gelirdi. 

Milli kelimesini ideolojik olarak anlamaz  tarihi şahsiyetleri ve olayları hissetmek olarak tecrübi bir milliyetçilik anlayışı vardır, kalıplara sığmaz. 

Bediüzzaman’a Küçük Sözler’i yazmış göndermiş okumuş büyük adam arkasına Allah kalemine kuvvet versin demiş. Sabahlara kadar yazar namaz kılar ve yatar üç dört saat ile istirahat eder, onda gazeteye gider. Herkes çalışmakta bir özel adam olduğunu kabul eder, Paksu ben onun dörtte biri bile olamam diyor. Daktilo hızıyla roman yazar, yazar geri bakmaz, insan psikolojisini iyi bilir, kahramanları birer psikolojik güç odağıdır. 

Türk romanına Türkün müslümanın portresi girmedi, Avrupa kaselisleri der Bediüzzaman bizimkilere, onlar yer kaseyi kapıya  koyar bizimkiler yalar. Gençliğimize ruh veren roman yazarlarımız birkaçı geçmez. Bediüzzaman romanları ile büyük tipler sokmuş dünyamıza Ayet ül Kübra da kainattan halıkını soran seyyah bizim Kristof Kolombumuzdur.Pencereler’de pencereden pencereye koşar kahraman her pencere bir prototiptir, binlerce pencereye gider.  

Hepsinin hayalinde sinema var, ama nedense hep hasret safhasında kalmış, sağolsun Hür  Adamı yapan, bir hasreti bir derece dindirdi.Ona da cirosu milyarları aşan zenginlerimiz bir şey vermemişler ona içerlemişti.

Onun romanları üzerine çok bilimsel çalışmalar yapılabilir, tarihi çok iyi bilir Cumhuriyet tarihi ile ilgili on bin sahife okumuştur, çok tarihçilere taş çıkarır. Münevver Ayaşlı bizimkilere sizin üstadınız yazardı.Siz niye yazmıyorsunuz der. Bu memlekette yatır çok yazar yok demiş.  Çalıştığında ev ve apartman daktilo sesleri ile şenlenir. Cemil Meriç ona “ şahikalardan yükselen bir ses “ der. 

Büyük bir çocuk edebiyatçısıdır, her yaşa hitap eden bir yazardır. Çocuklara  cesaret, fedakarlık, sabır , vatan millet sevgisi, çalışma aşkı   daha nice özellikleri kurmaca olarak verir.  En başta onun edebiyat felsefesi “ edipler edepli olmalı kelimesi üzerinde şekillenir. Mizahi kitaplarında mizah ile hakikatları anlatır. Bir ailenin bütün fertlerine hitap eden bir aile mürebbisidir.

Bir Bahadıroğlu vardı, dünya ona dardı, sığmadı dünyaya 

Sığındı hazreti Mevla’ya , bize kimler ağlaya 

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Gitti Cânım Hocam

Âh Minel Mevt!  Üniversite yıllarımda Faruk Kayapalı adında çok değerli bir hocamızdan duymuştum; "Sen doğarken …

Kapat