Ana Sayfa / Yazarlar / Bakmak, Görmek ve Göstermek

Bakmak, Görmek ve Göstermek

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Bakmak, görmek ve göstermek

Bediüzzaman Yirmi İkinci Söz’de gerek bürhanlarla gerek daha kapsamlı lemalarla sürekli bakmak görmek göstermek kelimelerine vurgu yapar.

Yirmi İkinci Söz Mesnevi’deki Lem’alar bahsi ile benzerlikler taşırsa da Sözler’de bahis çok etraflı bir yapı kazanmıştır. Özellikle birinci makam başka yerde olmayan bir fantastik yapı ile anlatılmıştır. Büyük bir romancının elinde bu birinci bölüm büyük bir dini ve felsefi roman özelliği kazanabilir. Bizde de batıda da tevhid bahsini böyle fantastik bir yapıda anlatan biri yok, varsa da bilmem. İnsan çocukluktan itibaren gördüğü olaylara alışır onların orjinal yönlerini zaman içinde unutur. En görkemli olaylar bile sıradanlaşır. Romanın kaynağı Kur’andır, mukaddes kitaplardır. Bahsin başında iki ayet, romanın kaynağının kitabımız olduğunu ortaya koyar Bediüzzaman bu yüzden bu iki ayeti özellikle almıştır. İbrahim Suresinde  “Allah insanlara misaller verir ki düşünüp öğüt alsınlar” Allah bir çok şeyi misallerle anlatır. İkinci ayet de Allah Haşir suresinde “düşünsünler diye insanlara biz böyle misaller veriyoruz.” Allah örnekler ile anlatıyor, insanlar da ordan hareketle hikaye roman ve tiyatro fantastik romanlarla bahisler ortaya koyuyor.

Bediüzzaman şu elimizde ülfet edilmiş hayatı başka bir zamana taşır ta ki orjinalliği anlaşılsın diye. Bir insan yirmi yaşına kadar bir odada kalsa sonra çıksa dışanı herşey ona orjinal ve çarpıcı gelir. Bahisdeki iki adamını başka bir yere taşır onları “Bir zaman iki adam  bir havuzda yıkandılar. Fevkalade bir tesir altında kendilerinden geçtiler. Gözlerini açtıkları vakit gördüler ki acip bir âleme götürülmüşler” Burada acip kullanıyor, acip geometrisi alışılmışın tip dışındaki vakalarda kullanılır. Don kişot da fantastiktir ama onunla Cervantes büyük bir hayat örneği verir. Bediüzzaman büyük adam ama ne yapalım bizim elimizde kalmış, bir gün bir adam çıksada onu dünya mahfeline bütün derinliğiyle anlatsa ne bileyim bekleyelim. Kürt Türk meselesi dururken kimse oralara neden gitsin. Bizim oğlan bina okur döner döner yine okur.

İki adam kemal-i hayretlerinden  etraflarına baktılar. Bütün olaylar hayret edilecek olaylardır ama sıradanlaşmış bakamadığımız için .Her olay kemal-i hayretlik olaydır. Ana karnında bir çocuk dokuz ay dokunuyor ve birden ortaya çıkıyor. Bir filozof çocuğum doğduğunda Allah’a inandım diyor, çünkü o küçücük depodan böyle bir canlı  çıkması elbette acibdir. Acib alem, ibretnüma harika kelimelerini kullanıyor.  Herşey harika  ibretverici bu yüzden onlara harika bakan Bediüzzaman. Bediüzzaman’ın harika ve acib kelimelerini kullanımı önemli bir anlatım unsurudur. Bir de mucize kelimesini kullanır ve der ki  “Bütün işleri mucize ve harikadır” Barla’nın dağlarını yıldız sarayına değişmeyen adamda ülfet yok, devamlı gezmesi ve seyretmesi her yönüyle bu yüzdendir.

Kur’an bakmayı görmeyi düşünceyi öğreten bir kitaptır. Bediüzzaman da bakmayı görmeyi ve düşünmeyi öğretir.  Bediüzzaman birinci bölümün sonunda  olaya hikaye-i temsiliye diyor bu da zaten roman demek. Anlatıcıyla iki adamı bir seyyahtır, anlatıcı onları harika olaylarla yüz yüze  getirir ve onlara acip olayları anlatır.

Prof. Dr. Ahmet Nebil Soyer 

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Akıllılık – Akılsızlık

AKILLILIK - AKILSIZLIK  “Aklın nuru fünun-u medeniyedir…”  Muhakemât  “Akıllı insan, bütün yumurtalarını bir tek sepete …

Kapat