Ana Sayfa / RİSALE-İ NUR & BEDİÜZZAMAN / Nurdan Hatıralar / Barlalı Meczuplar ve Üstad Bediüzzaman

Barlalı Meczuplar ve Üstad Bediüzzaman

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Hz. Üstad’ın, “en bahtiyar yıllarımdır” dediği sekiz senelik Barla Hayatı çok önemlidir. Tevfik Demirel, işte bu nahiyede doğmuş ve Bediüzzaman hazretlerini de ilk defa burada görmüştür. Tevfik Ağabey Ankara’ya göç etmiş ise de, Barla ile sıkı münasebetleri hep devam edegelmiştir. Bize anlattığı hatıralarında Bediüzzaman Hazretleri ile ilgili kısımların yanında, Barlalı merhum ağabeylerimizle alakalı bölümler de oldukça kıymetlidir. Bilhassa ilk defa duyduğumuz Barlalı iki meczubun Hz. Üstad’la olan münasebetleri çok ilginç geldi bize. İlgili bahsi Ağabeyler Anlatıyor-7‘den alıntı ile paylaşmak istedik. 

Barlalı Tevfik Demirel Ağabey Anlatıyor:

Barla’da İki Meczubun Bediüzzaman’la Olan Maceraları

Muhacir Hafız Ahmed’in damadı Barlalı Bahri Çağlar Ağabey benim çok iyi görüştüğüm ağabeyimizdi. Onunla gezerdim hep Isparta’yı ve Barla’yı. 

Bahri Çağlar Ağabey anlatmıştı:

Bahri Çağlar (rha) ve Tevfik Demirel

“Risalelerde adı geçen Barlalı Hafız Halid çocuklarla meşgul olurdu. Evinin bir tarafı duvar boyunca kitaplıktı. Hatta bahçeye gitse hangi kitaplarımı alayım, dermiş. Gece karanlıkta hangi kitabın nerde olduğunu da bilirmiş. Hocalar arasında münazara yapıldığı zaman da daima o haklı çıkardı. Âlim bir zat yani…

“Barla’da Süleyman ve Selimlerin Mehmet diye iki meczup vardı. Üstad, Süleyman için 70 yaş, Selimlerin Mehmed için de 7 yaş mesabesindedir derdi.

“Üstad bir gün, Pazar Mahallesi Camisi’nde Hafız Halid’i tokatlıyormuş. Süleyman kapıdan bir bakmış, ‘eleleleli hoca efendi dövüyor’ deyip, kapıyı kapatıp kaçmış. Süleyman Barla’nın çıkışında kuzu güderdi. Üstad Hazretleri ta oraya kadar gitmiş, ‘Süleyman sen hakkını helal et bana’ demiş. E dövüyordun ya’ deyince, ‘Kabahati vardı, öyle dövdüm’ demiş Üstad. Onu, aramış yani…

“Bir de Üstad’in ‘7 yaşında mesabesindedir’ dediği Selimlerin Mehmet vardı Barla’da. Otuz yaşlarındaydı. O da meczuptu… Üstad hazretlerine birisi hasta getirip ‘okuyuver hocam’ dediği zaman, ‘götürün Selimlerin Mehmed okuyuversin’ derdi. Selimlerin Mehmed’e okutanlardan çokları iyi geldiğini söylerlerdi.

“Selimlerin Mehmet çok sigara içerdi. Fakat parayla almaz, ‘sigaran var mı’ diye sorardı herkese. Hatta bir gün Üstad Hazretlerine geldi, kapıya dikildi. Üstad da kalktı, raftan bir şey aldı, kâğıdın içine koydu ve Selimlerin Mehmet’e verdi. Ben
bunu görünce, “Allah Allah, Üstad’da tütün olur mu hiç?” dedim içimden. Üstad anladı, dedi ki: ‘Bu çok muztar kaldığı
zaman gelir; bende kekik var, onunla ufunetini biraz def eder diye veriyorum, dedi.”

HÜR ADAM filminde bir meczup vardı ya, Bahri Ağabeyin anlattıklarını temsilen gösterilmiş olabilir.

Kendi dilinden Tevfik Demirel Ağabey 

1941 Barla doğumluyum. Bize Cirelizâdeler derler. Cire Eğridir’e bağlı bir köydür. Ne zaman Barla’ya geldiğimizi babam da bilmiyordu, çok eskiden. Babamın Adı Kâmil, Validem Nafia… Babamın Hz. Üstad’a yaptığı ziyaretler 1952’den sonra başlamıştır.

Ben 1941’de Barla’da doğdum ama 1947 senesinde Barla’dan göç edip ailece Ankara’ya yerleştik. Îlkokulu Ankara’da 
okudum. Liseye gitmedim, ticarete başladım hemen, esnaflık yaptım hep. Şimdi olduğu gibi eskiden beri her sene yaz aylarında Ankara’dan Barla’ya tatile gidiyoruz biz ailece.

Yazar : Ömer ÖZCAN

1950 yılında Milas’ta doğdu. Ortaokul ve lise eğitimini İzmir’de tamamladı. 1968 senesinde lise ikinci sınıfta iken Risale-i Nur’u tanıdı. 1969’da ‘Ankara Erkek Teknik Yüksek Öğretmen Okulu’na (Bugünkü adıyla: Teknik Eğitim Fakültesi) kaydoldu… Ankara’da beş seneye yakın Bayram Yüksel Ağabeyin nezaretinde muhtelif Dersane-i Nûriyelerde kaldı. 1973 senesinde öğretmen olarak mezun oldu. 1973’den 1984’e kadar 11 sene Zonguldak’ta lise öğretmenliği yaptı. Sonra İzmir’e, mezun olduğu liseye öğretmen olarak atandı. 2000 senesinde aynı okuldan emekli oldu. Ömer Özcan evli ve iki kız babasıdır. Şimdi İzmir’de ikamet ediyor. Bütün mesaisini iman ve Kur’an hizmetlerine ayırmaya çalışmaktadır.
Ömer Özcan’ın Bediüzzaman Said Nursi ve talebeleri hakkında hatırı sayılır bir arşivi vardır. Kendisinde, Hz. Üstad’la görüşen veya görüşmeyen kadim ağabeylerden fotoğraf, ses, video veya yazılı olarak yaptığı kayıtlar mevcudtur. Ayrıca Risale-i Nur’un teksir veya matbaa olarak ilk baskılarının tamamına yakını Ömer Özcan’ın arşivinde bulunmaktadır. El yazılı orijinaller de vardır.
Ömer Özcan, Üstad Said Nursi Hazretleriyle hatıraları olan Ağabeylerle yaptığı röportajların bir kısmını kitaplaştırmıştır. “Risale-i Nur Hizmetkârları AĞABEYLER ANLATIYOR” adıyla seri olarak yayınlanmış sekiz kitabı bulunmaktadır. Yeni kitap hazırlıkları ve araştırma çalışmaları devam etmektedir.

Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Yoksulluk Kültürü’ Yerine Yoksulluk ve Zenginlik Âdâbı

Şehrin Yoksulu ile Zenginini Konumlandırmak: ‘Yoksulluk Kültürü’ Yerine Yoksulluk ve Zenginlik Adâbı Yrd. Doç. Dr. …

Kapat