Ana Sayfa / Yazarlar / Batı Medeniyeti ve Ortaya Çıkardığı Sorunlar / Vehbi KARA

Batı Medeniyeti ve Ortaya Çıkardığı Sorunlar / Vehbi KARA

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Ücretli sistem olan halen yaşadığımız devir yerini malikiyet ve serbestiyet devrine bırakacaktır. Çünkü mevcut ekonomik ve sosyal sistem Batı felsefesini esas almakta ve insanlara huzur ve mutluluğu getirememektedir. Bilakis gelir dağılımındaki bozukluk daha da artmış küçük bir insan topluluğu mutlu ve müreffeh yaşarken insanların büyük bir çoğunluğu sefalete atılmıştır.

Ücretli sistem denilince sadece kapitalizm akla gelmemelidir zira sosyalist ve komünist düzenlerde esas olarak ücretli sistemdir. Hatta toplumun neredeyse tamamı ücretli hale getirilmiştir. Kapitalizmde hiç olmaz ise küçük bir kesim kendi işini yapabilmekte yani malik ve serbest olabilmektedir.

Sonuç olarak yaşadığımız ücretli sistem bir gün yıkılacaktır. Çünkü sosyal hayatın dinamikleri Batı felsefesinin dayatması sonucunda ortaya çıkmıştır. Malikiyet ve serbestiyet devrinde ise Batı felsefesi ulaştığı noktalarda revizyona gitmesi gerekir. Eğer bunu yapamaz ise Kuran medeniyetine karşı mağlup olması kesindir. Kuran medeniyeti, kıtalarda ve toplumlarda gelişecek ve insaniyet bu esaslara riayet eden medeniyet aracılığı ile terakki edip yükselecektir. Bu gerçeğin ispatı için bir analiz yapabiliriz:

Günümüz medeniyeti felsefeden aldığı dersle beş menfi esas üzerine kurulmuştur. 12. ve 25. Söz’de ve Hakikat Çekirdekleri isimli eserinde bu hususu dile getiren Bediüzzaman’ın düşüncelerini bir tablo haline getirirsek şu karşımıza çıkar:

Medeniyeti hazıra (Hikmet-i Felsefe) beş olumsuz esas üzerine kurulmuştur. Bunlar:

1-Nokta-i istinadı, kuvvettir. O ise, şe’ni tecavüzdür.

2- Hedef-i kasdı menfaattır. O ise, şe’ni tezahümdür.

3- Hayatta düsturu, cidaldir. O ise, şe’ni, tenazu’dur.

4- Kitleler mabeynindeki rabıtası, âheri yutmakla beslenen unsuriyet ve menfî milliyettir. O ise, şe’ni müdhiş tesadümdür.

5- Cazibedar hizmeti, heva ve hevesi teşci’ ve arzularını tatmindir. O heva ise, insanın mesh-i manevîsine sebeptir.

İşte medeniyet-i hâzıra, edyan-ı sâbıka-i semâviyeden, bâhusus Kur’anın irşadatından aldığı mehâsinle beraber, Kur’ana karşı böyle hakikat nazarında mağlub düşmüştür, vesselam…

Yazar : Vehbi KARA

Dr. Vehbi KARA, 1965 Yılında İstanbul’da doğdu. İlk ve orta eğitimini yine İstanbul’da tamamladıktan sonra 1982 yılında Deniz Harp Okuluna girerek askeri öğrenci olarak eğitimine devam etti. 1986 Yılında Kontrol Sistemleri bölümünden Elektrik-Elektronik Mühendisi olarak mezun olduktan sonra Teğmen rütbesi ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı savaş gemilerinde ve karargâh birimlerinde deniz subayı olarak görev yaptı. Savaş gemilerinde güdümlü mermi ve top atışlarında birincilik kazanmıştır. 1997’de Yüzbaşı rütbesinde iken askerlik mesleğinden ayrıldı ve ticaret gemilerinde çalışmaya başladı. Gemi Kaptanı olarak çeşitli ülkelere ait 30’dan fazla ticari gemide görev yapmış çalıştığı firmalardan ödüller almıştır. 2011 Yılında Araştırmacı kadrosu ile İstanbul Üniversitesinde göreve başladı ve halen de bu üniversitenin Su Ürünleri Fakültesinde ve Mühendislik Fakültesinde denizcilikle ilgili meslek dersleri öğretmenliği görevini yürütmektedir. 1997 Yılında İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Uluslararası İlişkiler Bölümünde “Petrole Dayalı Stratejiler ve Uluslararası İlişkilerde Petrolün Rolü” isimli çalışması ile yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. 2015 Yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Çalışma Ekonomisi ve Endüstri ilişkileri Bölümünde “Çalışma İlişkileri Açısından Kapitalizm Sonrası Dönem: Malikiyet ve Serbestiyet Devri” başlıklı çalışması ile doktora eğitimini tamamlamıştır. Uzakyol Kaptanı yeterliliğinde gemi kaptanlığı, Denizci Eğitimci Belgesi ve Elektrik-Elektronik Mühendisliği sertifikaları mevcuttur. Denizcilik, askerlik, tarih ve iktisat konularında çeşitli dergi, gazete ve internet sitelerinde makaleler yazan Vehbi KARA’nın “Bahriyede 15 Yıl” ve “Altı Ayda Altı Kıta” isimli iki kitabı bulunmaktadır. Evli ve iki çocuk babasıdır.

Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Manevi Buhranlar ve İman Hakikatleri

Manevi Buhranlar ve İman Hakikatleri Günümüzün hayat hızı ve anlayış tarzının getirdiği şeyler İslam’ın evrensel …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Süleyman Nazif’in Kastamonu Valiliği / Yrd. Doç. Dr. Mustafa ESKİ

Türk fikir hayatının önemli şahsiyetlerinden olan Süleyman Nazif, 1870 yılında Diyarbakır'da doğmuş, 1927'de İstanbul'da ölmüştür. …

Kapat