Ana Sayfa / AİLE & SAĞLIK / Aile / Bebeğin / Çocuğun Gelişim Sürecinde Yaşayacağı Korku Türleri

Bebeğin / Çocuğun Gelişim Sürecinde Yaşayacağı Korku Türleri

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Meliha TİMUR
Pedagog

Kuşkusuz hiçbir ebeveyn; çocuklarının kötü şeyler tecrübe etmesini, olumsuz hallere bürünmesini, negatif duygular içerisinde olmasını, manevi bozukluklar yaşamasını, iç bunalımlarla boğuşmasını vb. durumlarla yüzleşmesini arzu etmez. Arzu edilen; çocuğun mutlu, huzurlu, her türlü kaygılardan uzak bir ortamda yetişmesi ve büyümesidir. Fakat böyle bir şeyin gerçekleşmesi mümkün değildir. Nitekim insanoğlu, fıtratı gereği olumlu-olumsuz birçok duyguyla bezenmiştir. Bunların başında korku, öfke, üzüntü, mutluluk, utanma gibi duygular gelir. Çocuklar da gelişimleri sürecinde bu duygularla tanışacak ve büyüklerinin desteğiyle bu duygularla baş etmesini öğrenecektir.

Çocuklarda korku durumu, onların gelişimlerinin olmazsa olmaz parçasıdır. Gelişim süreci içerisinde ortaya çıkan çocukluk korkularının, büyük bir çoğunluğu doğaldır. Karşılaşılan bu korku durumları, çocuğun gelişim dönemine veya yaşına bağlı olarak değişiklikler gösterebilir. Çocuğun karşılaştığı korkularla baş edebilmeyi öğrenmesi, gelişim süreci açısından son derece önemlidir.

Bunu biliyor olsak da çoğu zaman ebeveynler olarak çocuğumuzun korku durumlarında çaresiz kalabiliyoruz. Onların korkularını yenmeleri için nasıl yardımcı olabileceğimiz hususunda âciz kalabiliyoruz.

Çocukların yaşadığı korku durumlarının arkasında yatan çeşitli nedenler vardır. Yukarıda belirttiğim gibi gelişimlerinin olmazsa olmaz parçası gereği çocuk korku yaşayabileceği gibi, gördükleri, duydukları ve tecrübe ettikleri şeylerden etkilenerek de korku yaşayabilirler. Ayrıca çocuğun yapısı, genetiği ve ailevi iklimi de bu konuda etkin rol oynar.

Peki, çocuğun gelişim sürecinde yaşayacağı korku türleri nelerdir?

Ten Temasını Kaybetme Korkusu:

Bu korku çeşidi, yeni doğan bebeklerin yaşadığı durumdur. Bebek, annesiyle sürekli temas halinde olmak, onun yakınlığını hissetmek ister. Bırakıldığında ağlamaya başlar. Tekrar kucağa alındığında ise susar. Annesiyle temas halinde olması, ona güven verir.

Bazı ebeveynler, çocuk kucağa alışmasın diye, bebeklerinin ağlamasını umursamaz ve bebekleriyle temas kurmayı reddederler. Fakat bu, doğru bir davranış değildir. Böyle bir yaklaşım, çocuğun büyüklerine karşı olan güvenini ciddi derecede zedeler. Çocuğun var olan korkularına bir başkasını daha eklemesine sebebiyet verir. Bu nedenle ebeveynlere; yeni doğan bebeklerini, her ağladıklarında kucağa almalarını, sevmelerini, yakınlık göstermelerini ve ona güven vermelerini önemle öneririm.

Bunun yanı sırası bebeklerin, bu dönemde yaşayacağı diğer korku türü de seslere karşı olan korkudur. Beklenmedik ve şaşırtıcı olduğu için bebekler yüksek sesten irkilirler. Aniden beliren nesnelerden de korkarlar.

Yabancılık Korkusu:

8. aydan itibaren çocuk yabancılık korkusu yaşar. Bu aylar bebeğin çevreye olan algısının arttığı, yenilikleri keşfetme merakına büründüğü ve tanıdık-tanımadık sınıflandırmalarını değerlendirebildiği aylardır. Çocuk, düzenli olarak temasa geçmediği insanlara karşı utangaç davranmaya başlar. Tanımadığı kişilere karşı yabancılık hisseder ve annesinin veya birincil bakıcılarının arkasına/kucağına sığınır. Çekingen, tedirgin gibi haller sergiler. Genellikle, yüksek sesten ve aniden beliren nesnelerden korkmaya bu aylarda da devam ederler.

Anne-babaların, çocuklarının bu tür korkular yaşamasını normal karşılamaları ve bu durumun geçici olduğunu bilmeleri gerekmektedir. Bu süreçte çocuğa baskı uygulanmamalı, gitmek istemediği birine gitmesi için ısrarcı olunmamalıdır. Öte yandan çocuk için yabancı olan bu kişilere karşı çocuğun güvendiği ve tanıdığı kimselerin pozitif duygular hissettiğini gösteren davranışlarda bulunmaları, çocuğun korkusunu azaltacaktır.

Ayrılık Korkusu:

Çocuklar, yaşları ilerledikçe kendilerine bakım veren insanlara daha az bağımlı hale gelirler ve bu durum kaygılanmalarına yol açabilir. Bu korku türü, çocuklar büyüdükçe farklı şekillerde kendini gösterebilir. Ayrılma korkusu durumunda, çocuklar ebeveynlerinden ayrıldıkları zaman aşırı derecede kaygılı ve sıkıntılı olurlar. Anne-babalarından ayrı herhangi bir ortamda bulunmak istemezler. Ayrılmak istemedikleri gibi yalnız başlarına da kalmak istemezler. Bu korku çocuklarda 1 yaşında görülür ve 6 yaşına kadar devam edebilir.

Hayvan ve Karanlık Korkusu:

2 ve 3 yaş aralığındaki çocuklarda korku durumu yoğun olarak yaşanır. Bu dönemlerde çocukta karanlıktan, kediden, köpekten, başka hayvanlardan, yüksek sesten, yalnız kalmaktan ya da gök gürültüsü gibi farklı şeylerden korkma durumu gözlenebilir. Bu yaş grubundaki çocuklarda somut durumların dışında hayal edilen olaylar da korku kaynağı olabilir. 3 ile 6 yaş arasında bu korku gelişmiş şekilde devam eder. Korkularına yenileri eklenir. Doktordan, polisten, dilenciden, çizgi filmlerde izledikleri kötü kahramanlardan korkarlar. Fakat çevreyle etkileşimi ve bilişsel, duygusal ve zihinsel gelişiminin artmasıyla beraber çocuk ,Korkularıyla baş etmesini öğrenir.

Ölüm Korkusu:

3 ile 6 yaş arasındaki çocukların ölümle ilgili soruları ve de korkuları olabilir. Henüz yetişkinlerin bile mahiyetini tam olarak kavrayamadığı ve kendilerinin de korktuğu bir durumu, çocuklarına izah etmek; bu konuda onları rahatlatmak oldukça güçtür. Çocuğa verilecek sağlıklı bir din bilgisi ve Allah (CC)’ı sevme, O’ndan korkmama bilgisi, ölüm korkusunun oluşumunu büyük ölçüde engeller.

Çocukların gelişim özelliklerinden olan korku türleri yanı sırası bir de ebeveynlerin eğitim hatalarından kaynaklı korku oluşumu vardır çocuklarda. Şayet çocuğunuz bir korku durumu yaşıyorsa, öncelikle bu korkunun; gelişimi gereği mi yoksa sizin yanlış tutumlarınız gereği mi oluştuğunu anlamak ve ayırt etmek gerekir.

Örnek verecek olursak: Çocuğun yanlış davranışlarına karşı anne-babanın onu yalnız bırakmakla veya başka birinin annesi-babası olmakla tehdit etmesi gibi… İşte bu durumda, çocukta terk edilme korkusu gelişir ve ciddi kaygılarla boğuşmak zorunda kalır. Genelde aileler, çocuklarını “hizaya” getirmek için bunun gibi çeşitli hilelere başvururlar. Birçoğunun da işe yaradığını görürler ama esasında bu yaptırımların, çocuğun iç dünyasına ne denli büyük tahribatlar açtığının farkında değillerdir.

Bu bağlamda çocuklarınızın korkularını önemseyin. Bu durumlarda her zamankinden daha fazla sevgi, ilgi ve yakınlığınızı hissettirin onlara. Geçmişte sizin de bu tür korkular yaşadığınızı ve bu korkuların geçici olduğunu anlatarak rahatlatın. Ayrıca genel olarak korkunun, insan hayatının ayrılmaz bir parçası olduğunu ve bu sayede tehlikelerden korunduğumuzu, çocuğa anlayacağı dilde anlatabilir; korkuya bir de başka açıdan bakmasını sağlayabilirsiniz.

Korkularıyla yüzleşebilen, korkularıyla baş edebilen, davranış bozukluklarından uzak sağlıklı nesiller yetiştirebilmek duasıyla…

Nisanur Dergisi, Kasım 2019 (96. Sayı) 

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Zor Zamanlarda Eş Olmak

ZOR ZAMANLARDA EŞ OLMAK Serap Kubat Tursun Beni örtün, diye korku ve telaşla döndüğü Hira …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Mitoman Siyasi Belki Mazur; Ya Taammüden Yapan…

Pek çok toplumda ve inanışta dürüstlük ahlaki açıdan en önemli erdem olarak kabul edilmektedir. Genel …

Kapat