İSRAİL’İN ŞERRİNDEN KURTULMAK VE GAZZE’Yİ KURTARMAK İÇİN, BEDİR SAVAŞINDAN ÖNCE YAPILAN DUA GİBİ DUAYA, O DUAYI YAPAN AĞIZ GİBİ AĞIZLARA İHTİYAÇ VAR!
Dr. Vehbi Karakaş
Eğitimci – İlahiyatçı Yazar
“Siyonizm, Yahudi’nin dünya hâkimiyeti ideali” demektir. Bu ideal dünyaya çok zarar vermiştir. Önlem alınmazsa daha da verecektir. İşleri güçleri şer olduğundan dolayı bu idealin sahiplerine Kur’an’ın ifadesiyle zillet ve meskenet (alçaklık ve rezillik) damgası vurulmuştur. (Bakara,2/61).
İSRAİL
İsrail, insanlığın nefs-i emaresidir. Gazze’yi yok etme operasyonuyla aslında kendini yok etme operasyonunu başlatmıştır.
Allah onları, Musa Peygamberle beraber Firavunun zulmünden ve denizde boğulmaktan kurtarmıştır. Çölde kendilerine yiyecek ikram etmiştir. Kayadan su çıkartarak onları susuzluktan kurtarmıştır. İman ettikleri dönemlerde onlara bir üstünlük vermiştir.
Buna rağmen Yahudiler, verdikleri sözü tutmamışlar. (Bakara, 2/100) Allah’ın ayetlerini inkâr etmişler, Peygamberlerini öldürmüşler. (Bkz.Bakara, 2/61) Allah’ı unutup puta tapmaya başlamışlardır. Nimetlere nankörlük etmişler. Zulme, hileye ve bozgunculuğa sapmışlar, fitne dolaplarını çevirmeye başlamışlardır.
Tahrif ettikleri dinlerine göre hedeflerine ulaştıracak her şey mubahtır. İhanet, vefasızlık, ırklarını üstün görme, sömürgeci ve yayılmacı bir politika izleme gibi vahşetler onların özelliklerindendir. Zulümlerini dinlerinin bir emri olarak yaparlar. Yahudi olmayan bir kadınla zina etmek, Yahudi olmayanları öldürmek inançlarına göre mubahtır.
Bir böyle tahrif edilmiş din var, bir de tahrif edilmemiş hal din İslam var. İslam dininin Peygamberi (sav) komutanlarını savaşa gönderirken onlara verdiği talimat şudur: Savaşa girmeyen kadınlara, çocuklara, yaşlılara, rahiplere, keşişlere dokunmayacaksınız. Ağaçları kesmeyeceksiniz, ekin tarlalarını çiğnemeyeceksiniz, hayvanlara zarar vermeyeceksiniz. İşte size hak dinle, bozulmuş din arasındaki fark.
Dünya kâfirin eline geçmemeli. Geçerse mümin de ağlar, kâfir de. Dünya peygamber ahlaklı müminin eline geçmeli. Geçerse, mümin de güler, kafir de. Çünkü müminin elinde hak din, önünde güzel ahlaklı son peygamber var; kâfirin elinde ise batıl ve bozulmuş din var. Bugün, İsrail halkının ve Filistin Müslümanlarının ağlamasının sebebi budur. Yahudilerin dinlerini bozmuş olmaları ve bozulmuş bir dine bağlı kalmaları. Yahudiler, dinlerini tahrif ettikleri gün, kendilerini de tahrib etmişlerdir. O günden sonra hem kendileri ağlamakta hem de insanlığı ağlatmaktadırlar. İsrail’in destekçileri olan diğer muharref din mensuplarını da aynı kategoride düşünebilirsiniz. İsrail’i destekleyen ABD ve benzer ülkeler, Müslümanlıkla şereflenmiş olsalardı bugün bu zulümler yaşanır mıydı? İnsanlık bugünkü gibi amansız ve imansız savaşlarla boğuşur muydu?
“Kazanda su kaynasa sanki ben pişiyorum,
Bir kuş bir kuş öldürse ben can çekişiyorum!”
İşte Müslümanın şefkati budur. Bugün bir kuş bir kuşu öldürmüyor. İnsanlar insanları öldürüyor.
İsrail, çocuk, kadın, hasta, yaşlı demeden Gazze’nin üzerine bomba yağdırıyor. Ve Gazze bütün Müslümanların mukaddes değerleri uğruna adeta tek başına, hem de silahtan ve maddî güçten mahrum bir şekilde İsrail ve onu destekleyen, alkışlayan zalim güçlere karşı yıllardır direniyor, savaşıyor, ölüyor, çocuklarını kurban veriyor. Bugün de kuşatma altındalar. Elektrik verilmiyor, su verilmiyor, gıda verilmiyor.
Bu durumda biz, 300 kişi ile 900 düşman askerinin karşısına çıkan Peygamberimizin Bedir savaşındaki duasını hatırlıyoruz. Demişti ki Allah Rasulü Efendimiz:
“Allah’ım! Eğer bugün Müslümanları azılı ve azgın düşmanlarıyla helâk edersen yer yüzünde Sana Senin istediğin tarzda ibadet eden kimse kalmayacak. Bu bir avuç Müslümanı muvaffak eyle, muzaffer eyle.”
Bu duadan sonra Allah, melekler ordusunu imdada göndermiş, 300 Müslümanı 900 kâfire galip eylemişti. Bugün İsrail’in şerrinden kurtulmak ve Gazze’yi kurtarmak için, bedir savaşından önce yapılan bu duaya ve bu duayı yapan ağız gibi ağızlara çok ihtiyaç var!
Her ne kadar öyle bir ağzımız olmasa da senin engin ve zengin rahmetine, affına ve keremine güvenerek yalvarıyoruz: Ya Rabbi! Bu ağzı bütün Müslümanlara nasib eyle. Müslümanlara Bedir ruhunu, makamını nasip eyle. Onları düşmanları karşısında yenik düşürme. Düşmanlarını liyakatleri varsa İslam’la şereflendir, liyakatleri yoksa hâk ile yeksan eyle. Görünmez ordularını imdada gönder, nerde, hangi tarafta olursa olsun insanlığın masumlarını zalimlerin şerrinden, saldırılarından koru. Sana değil, gücüne güvenen zalimlerin güçlerini ellerinden al, ellerini, kollarını felç eyle. Silah tutan elleri duaya kalkmış ellere dönüştür!
Dr. Vehbi Karakaş
- Önceleri Adı “Haram” İdi… - 7 Eylül 2024
- Bitlis İşgalinde Bediüzzaman’ın Verdiği Mücadele - 12 Ağustos 2024
- Kamuoyuna Zaruri Bir Açıklama / Kamil Nazım Kankılıç - 8 Ağustos 2024
- Hac’daki Bazı Hakikatler / Yusuf ALTINIŞIK - 20 Haziran 2024
- Ana – Baba Hakkı – 1 / Yusuf ALTINIŞIK - 19 Haziran 2024
- Bahar da Bayramdır - 24 Nisan 2024
- Şerefli Oruç Ayı / Yusuf ALTINIŞIK - 20 Mart 2024
- Ah Bir… / Soner DUMAN - 3 Mart 2024
- Allah Her Şeyi Nasıl Biliyor? / Yusuf ALTINIŞIK - 31 Ocak 2024
- Bir Vâsıtaya Bindiğinizde Derhal Şu Âyeti Düşünün - 25 Ocak 2024
Evet dediğiniz doğru birde bedir savaşında savaşan asker gibi askerlere ihtiyacımız en başlıca ihtiyacımızdır