Ana Sayfa / İLİM - KÜLTÜR – SANAT – FİKRİYAT / Makaleler / Bediüzzaman’ın tefsirde izlediği usûl / Alaeddin BAŞAR

Bediüzzaman’ın tefsirde izlediği usul

Prof.Dr.Alaaddin Başar

Üstad Bediüzzaman hemen her bahsi, bir ayet-i kerime ile başlatır. Böylece yazacağı şeylerin, o ayetin feyzinden bazı katreler olduğunu gösterir. Fakat ayetin mealini vermez. Diğer tefsirlerin yaptığı tarzda açıklamalara girişmez.

Bediüzzaman’ın tefsirde izlediği usûl / Alaeddin BAŞAR

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Bediüzzaman’ın tefsirde izlediği usul

Prof.Dr.Alaaddin Başar

Üstad Bediüzzaman hemen her bahsi, bir ayet-i kerime ile başlatır. Böylece yazacağı şeylerin, o ayetin feyzinden bazı katreler olduğunu gösterir. Fakat ayetin mealini vermez. Diğer tefsirlerin yaptığı tarzda açıklamalara girişmez.

Onları önemsiz gördüğünden değil, öteki tefsirlerde zaten yapıldığından ötürü onlara havale eder. Anlatırken akla hitap eden deliller gösterir, bazen misaller verir, bazen hikâye zikreder. Kur’an’dan başka kaynağa müracaat etmez. Yeri geldiğinde hafızasından ilgili hadis-i şerifler nakleder. Bu, onun hayatının son otuz beş yılını sürgün ve hapislerde geçirmesine verilebilir.

Fakat bunun ötesinde o, İmam-ı Rabbanî’nin (rh.a) “Tevhid-i kıble et!”“ tavsiyesini tutmak için böyle yaptığını şöyle anlatıyor: ““Cenab-ı Hakk’ın rahmetiyle kalbime geldi ki bütün tarikatların başı, bütün gezegenlerin güneşi, Kur’an-ı Hakîm’dir. Hakiki tevhid-i kıble bunda olur. Ona sarıldım. Nakıs istidadım, elbette layıkıyla o mürşid-i hakikiden en mükemmel şekilde istifade etmese de, yine de Kur’an’ın feyzini, yine onun feyziyle gösterebiliriz. Demek Kur’an’dan gelen o sözler ve o nurlar, yalnız birtakım ilmî meseleler değil, aynı zamanda kalbî, ruhî, hâlî olan imanî meselelerdir. Ve pek kıymetli ilahî irfan hükmündedir.”(Mektubat, s. 331)

İşaratü’l-İ’caz tefsirinde ise farklı bir usul takip etmiştir. Öteki klasik tefsirler gibi sure ve ayet sırasını gözeterek ayetleri açıklamış, ayetler içinde cümlelerin, cümleler içinde kelimelerin tam yerinde olduklarını, Kur’an’ın belagat inceliklerini, üslup özelliklerini göstermekle beraber bilimsel tefsir ile sosyolojik tefsirin mükemmel örneklerini vermiş, Kur’an’ın mucize olduğunu çeşitli yönlerden ortaya koymuştur.

Önsözünde belirttiği gibi, ona göre, fertler ne kadar âlim de olsalar, Kur’an’a mükemmel tefsir yapamazlar. Onun için çeşitli alanlarda uzmanların teşkil edeceği yüksek bir heyetin bu işi yapması sağlanmalıdır. Ancak, zorlayıcı şartlar bu eserini devam ettirmesine mâni olmuş, bir numune olmak üzere bir ciltlik tefsir elimizde kalmıştır. (Bu konuda güzel bir kitaptan geniş bilgi alınabilir: Dr. Niyazi Beki, Kur’an İlimleri ve Tefsir Açısından Bediüzzaman Said Nursi’nin Eserleri, İstanbul 1999)

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Dâru’s-Siyâdeler (Seyyidlik Evleri)

Dâru’s-Siyâdeler (Seyyidlik Evleri) Doç. Dr. Murat Sarıcık   “Dâru’s-Siyade”, “Nakîbu’l-Eşrâflar”(1) ve Seyyidler için, ilk kez …

Önceki yazıyı okuyun:
Niçin Kemal Değil Kamâl? / Vehbi KARA

Niçin Kemal Değil Kamâl? Her insan kendi ismiyle çağrılmak ister. Bu ise en tabii insan hakkıdır. M. Kamâl ismini “Kamâl” olarak 1935 yılında değiştirmiş ve...

Kapat