Ana Sayfa / Yazarlar / Bir Âyet Mütâlaası: Bakara Sûresi 2. Âyet

Bir Âyet Mütâlaası: Bakara Sûresi 2. Âyet

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

BİR AYET MÜTAALASI / BAKARA SURESİ (2. AYET)

Dikkatle incelendiği zaman baştan sona bakara sûresinde ön planda tutulan ana hedeflerin üç noktada yoğunluk kazandığı görülür. 

  1. İslâm dininin iman esaslarını açıklamak, bilhassa Âyetü’l-kürsî’de doruk noktasına varan tevhid inancının özelliklerini belirtmek, müslümanların nasıl bir tanrı inancına sahip olmaları gerektiğini ortaya koymak. 
  2. Kur’an hidayetinin ne olduğunu (âyet 185) ve bu hidayet karşısında çeşitli insan gruplarının durumunu ve yerini belirlemek.
  3. Müslümanların başka dinlerin mensuplarından ayrı, müstakil bir cemaat ve kendine mahsus vasıfları bulunan bir ümmet olduklarını ortaya koymak, bu ümmetin toplu davranış kurallarını belirtmek; bununla ilgili olarak İsrâiloğulları’nın din anlayışı ve uygulamasında içine düştükleri yanılgı ve sapmalardan çarpıcı örnekler vererek müslümanları uyarmak.(1) 

Bu yazımızda sadece ikinci ayeti öz bir şekilde mütaala ettik.

ذٰلِكَ الْكِتَابُ

“İşte şu, (yüce) kitaptır.”

Kur’an’ın beşerî gücün muttali olamayacağı birçok ilim ve hikmetleri de ihtiva ettiğinden, her ne kadar kitap olarak elimizde ise de, taşıdığı sırlar ve hakikatler itibariyle bizim idrakimizden çok daha yüce bir ufuktadır. Bu sebeple ona, uzakta olan bir şeyi gösterir gibi işaret edilmiştir. (2)

لاَرَيْبَ ف۪يهِۚ “Onda asla bir şüphe-çelişki yoktur.”

“Kulumuza indirdiğimiz kitaptan dolayı bir şüphe içinde iseniz onun benzeri bir sûre de siz getirin, Allah’tan başka taptıklarınızı da yardıma çağırın; eğer iddianızda samimi iseniz! Bunu yapamazsanız -ki asla yapamayacaksınız- yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten sakının; o, inkârcılar için hazırlanmıştır.” (Bakara 23-24)

هُدًى لِلْمُتَّق۪ينَۙ “Müttakiler için hidayettir.”

Müttaki; takva sahiplerine denir. İmam Gazzâlî Kur’an’da takvâ kavramının; “haşyet ve havf”, “itaat ve ibadet”, “kalbi günahtan koruma” anlamında kullanıldığını söyler.(3) Gözün, kulağın, dilin, kalbin ve midenin takvâ bakımından beş önemli organ olduğunu özellikle belirtir.(4) Bu sebeple takvâ hidayetin sebebi, hidayet takvânın sonucudur. (Takva bkz: Kastamonu Lahikası 103. Mektup)

Bazı âlimler hidayet kelimesinin temel anlamının “yol gösterme, kılavuzluk etme” olduğunu belirttikten sonra bu yol göstericiliğe (irşad) peygamberlerin davetini, Allah’ın canlılara verdiği hayatı sürdürme yeteneğini ve yine Allah’ın dilediğine lütfettiği başarıyı örnek olarak zikretmiş.(5)

*** “Kur’an’ın vazife-i asliyesi daire-i rububiyetin  kemalat ve şuunatını ve daire-i ubudiyetin vezaif ve ahvalini talim etmektir.” Sözler 419

*** Risale-i Nur Külliyatından İşaratü’l İ’caz, Bakara Suresi 33. Ayete kadar Kur’an’ın nazmına, lafzına ve ibaresine ait icaz işaretlerini ve remizlerini beyan etmiştir.

FUNDA DOĞAN

  1.  https://islamansiklopedisi.org.tr/bakara-suresi
  2. Râzî, Mefâtîh, II, 12

3- Bkz. Bakara 41, Âl-i İmrân 102, Nûr 52 – İhya, I, 25; II, 95; III, 42

4- Minhâcü’l-ʿâbidîn, s. 40-89

5-    https://islamansiklopedisi.org.tr/hidayet

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Sevgi İklimi

SEVGİ İKLİMİ “İman etmedikçe cennete gidemezsiniz; birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız.” Hadis-i Şerif “Biz …

Kapat