Ana Sayfa / Uncategorized / Bir Gezinin Ardından / İsmail AKSOY

Bir Gezinin Ardından / İsmail AKSOY

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İsmail AKSOY

Bir Gezinin Ardından

Zaman ve mekânın sahibi Allah’ın sevk ve idaresine teslim olmakla istihdam edilmek…İster yolculukta, ister ikamet halinde, fark etmiyor.

Gönülleri evirip çeviren Mukallibül kulûba iltica etmekle aslî mecrasında yürüyen insana, ne zaman ve nerede lütuf ve ikramlarda bulunulacağı hiç belli olmuyor.

Zamanın dehşet ve vahşetinden Rabbine sığınmaktan, Sefîne-i Muhammediyye (asm)’a dahil olmaktan başka çare ve kurtuluşun olmadığı bu felâket ve helâket asrında, yangının muhtelif derecelerde etki alanına giren hanelerin, evlerin, nefislerin, hayatların yürek parçalayan hallerini ve nefsimizi çepeçevre kuşatan insî ve cinnî şeytanların tuzaklarını görmemezlikten gelmek hiç mümkün olabilir mi? Seyirci kalanlar, seyre duçar olurlar.

Dünya imtihanıyla baş başa kalan insanoğlunun, her ortam ve fırsatta, nefsini ıslahla birlikte, gönüllere hitap etme, ma’rûfu gösterme gibi sorumlulukları göz ardı edilemez.

Geçtiğimiz hafta; bir düğün münasebetiyle Bursa canibine yaptığımız seyahatin güzel meyvelerinden öncelikle kendim istifade ettim.

Dost, kardeş ve akrabalarla hasret gidermek, paylaşmak, sohbet ve müzakere ortamını teneffüs etmek, sosyal hayatın en verimli neticelerinden olsa gerek.

Düğün salonu oldukça kalabalıktı. Misafirlerle sohbetin tadına varmanın hazzı bir başkaydı. Kardeşin arkadaş ve dost çevresiyle bir araya gelmenin, tanışmanın mânevî keyfine diyecek yoktu.

Öteden beri; düğünlerde sohbet etmenin, günün anlam ve önemine dair konuşma yapmanın gedikli ve tecrübeli bir hatibi olarak, her seferinde; çocukların ortalıkta cıvıl cıvıl dolaştığı, ellerinde balonlarla koşuşturduğu bir ortamda konuşmak, hatta ve hatta Kur’ân okunurken bile bir kısım büyüklerin dahi huşû’ ile dinlemedikleri bir atmosferin sükûnetini sağlamak oldukça zordu.

Her bir sohbette değişik konularla dikkatleri çekmenin gayretini gösterirken, bu sefer de “Bu zamanda Yusuf olabilmek çok zor!” ana fikriyle dikkatleri çekmeye azami gayret sarf ettim. Kısa ve öz cümlelerle; sanal dünyanın her bir köşe başını tutmuş olan Züleyhaların etekleri çekmek için fırsat kolladıklarından, ahir zamanın en büyük nefis imtihanıyla baş başa kalan gençlerimizden bahisle salonu susturmayı başarabilmiştim Elhamdülillah…

Her ne ise…İki gencin daha mutluluğunu paylaşmak gibi bir insanlık ve akrabalık görevimi yerine getirmenin rahatlığını hissetmiştim âlemimde.

Bursa’nın güzide semtlerinden Beşevler’de yeni açılan Akşemseddin Camiinin muhterem İmam-Hatibi ve Dernek yöneticilerinin davetleri üzerine, ertesi gün, yani Cuma günü, çok seçkin ve şuurlu cami cemaatine kürsüden hitap etmenin tarifsiz mutluluğunu ve zevkini yaşadım. Bu duyguları bizlere yaşatan Kerîm Rabbimize zerreler sayısınca hamd ve şükürler olsun. Tüm ünite ve fonksiyonlarıyla mükemmel hizmet veren bu muhteşem Mâbedin kubbelerinden duvarlarına, minber ve mihrabına kadar Fatih’in, Akşemseddin’in ruh ve idrak yüceliğinin sindiğini, geçmişin mâna ikliminin soluklandığını iliklerime kadar hissettim.

İhlaslı ve gönül ehli mü’minler topluluğunun da samimî bakışlarında ve ruh dünyalarında bütünleşen ve sema katmanlarına yükselen dua ve yakarışlarında kalbî samimiyetlerini yaşadım. Yaklaşık 45-50 dakikalık tefekkür ufkunda; cami, cemaat, Cuma üçlüsünün her açıdan nasıl bir açılım sağladığı, ne derece feyiz, bereket ve rahmete vesile olduğu açıkça görünüyordu.

Namaz sonrası, mütebessim çehrelerle yapılan tebrikleşmeler, dualar, temenniler zaman ve mekânın sahibine ulaşıyor, gönül ve rıza sofrasında saf tutan mü’minler, Kur’ânın ifade ettiği gibi yer yüzüne dağılıyorlardı.

Yazar : İsmail AKSOY

Aslen Erzurumlu olup 1953 yılında Sungu'da dünyaya geldi.
Hafızlık ve Arapça eğitimin ardından ilkokulu dışarıdan bitirerek 1966 yılında Elazığ İmam-Hatip Lisesine girdi.
Yedi yıllık okulu beş yılda tamamlayarak 1971 yılında Erzurum Yüksek İslam Enstitüsündeki eğitimine başladı.
1976 yılında Okul birincisi olarak yüksek öğrenimini tamamladı.
Sırasıyla;
-İstanbul İl müftü yardımcısı
-Erzurum İli İspir İlçesi müftüsü
-Erzurum Nenehatun Kız Öğretmen Lisesi, Erzurum Lisesi, Erzurum 50. Yıl Ortaokulu Din K. ve Ahlak Bilgisi öğretmeni
-Erzurum İmam-Hatip Lisesi Meslek dersleri öğretmeni
-Erzurum 50. Ortaokulu müdürü
-Ankara Hasanoğlan Öğretmen Lisesi müdürü
-Ankara Halide Edip Lisesi Din K. ve Ahlak bilgisi öğretmeni
-M.E.B Merkez Teşkilatında birim müdürü, şube müdürü, Bakan Danışmanı
-Sivas İli Kangal ilçe Milli Eğitim şube müdürü
-Ankara Kanuni Lisesi Din K. ve Ahlak bilgisi öğretmeni
-Danimarka, İsviçre, Fransa ve Almanya'da Din ve Eğitim hizmetleri görevlisi
-Özel Dershane müdürü
-Özel Dil okulunda Arapça öğretmeni ve müdürü
-Ankara Özel Anlam Sağlık Meslek Lisesi Din K. ve Ahlak bilgisi öğretmeni
-Ankara Sınav Koleji Din K. ve Ahlak bilgisi öğretmeni
görevlerinde bulundu.

İnişli-çıkışlı aktif bir hayatın içine sıkıştırılmaya çalışılan İki dönem milletvekilliği adaylığı sonuçsuz kaldı.

Yurt içi ve yurt dışında yüzün üzerinde seminer ve konferanslar verdi.
Değişik gazete, dergi ve internet sitelerinde üç yüz civarında yazı ve makalesi yayımlandı.

1. Kur'ân'da Nazar ve Dikkat
2.İlâhî Rahmet Hz. Muhammed (s.a.v)
3. Sonsuzluğa Kök Salan Çınar (Roman)
4. Yaratıcısını Arayan Çocuk (Hikâye)
5. İnsanlığın En Hayırlısı Hz. Muhammed (s.a.v)
adlı eserleri yayımlandı.

Halen eğitim, araştırma, kitâbet ve hitâbet hizmetine devam etmektedir.

Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Önceki yazıyı okuyun:
Şeytan, insana 4 cepheden yaklaşır / Prof. Dr. Abdulhakim Yüce

Şeytan, insana dört cepheden yaklaşır Şeytanlığın insanda mündemiç işbirlikçileri, imtihanı zorlaştıran önemli hususlardan biridir. Tefsir …

Kapat