Bir kimse günah işlemesine rağmen nasıl olur da daha çok kazanır?

Bir kimse günah işlemesine rağmen nasıl olur da daha çok kazanır?

Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

Eğer Allah’ın bir kimseye; o kişinin günah işlemesine rağmen dünyalık verdiğini görürsen, bil ki bu istidraçtır.

Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bu sözünün ardından şu ayeti okudu: “Derken onlar kendilerine hatırlatılanı unuttuklarında, onların üzerlerine her nimetin kapılarını açtık. Sonra kendilerine verilenle sevinip şımardıkları sırada onları ansızın yakaladık da bir anda tüm ümitlerini kaybedip yıkıldılar.” (En’âm Sûresi 44.)

إِذَا رَأَيْتَ اللَّهَ يُعْطِي الْعَبْدَ مِنَ الدُّنْيَا عَلَى مَعَاصِيهِ مَا يُحِبُّ فَإِنَّمَا هُوَ اسْتِدْرَاجٌ “. ثُمَّ تَلَا رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : { فَلَمَّا نَسُوا مَا ذُكِّرُوا بِهِ فَتَحْنَا عَلَيْهِمْ أَبْوَابَ كُلِّ شَيْءٍ حَتَّى إِذَا فَرِحُوا بِمَا أُوتُوا أَخَذْنَاهُمْ بَغْتَةً فَإِذَا هُمْ مُبْلِسُونَ }.

Müsned 17311 numaralı hadis.

Bazı kimselerin dünyalık nimetler elde etmeleri çok kolaydır. Nimete çabucak ulaşırlar. Kar oranları yüksektir. Kazançları çoktur. Yatırımları değer görür ve el attıkları her işten büyük kazançlarla dönerler…

Ancak bu kimselerin dini hayatları ise isyanla doludur. Dünyalık kazandıkları kadar, günah da kazanırlar. Günahın dibine kadar batarlar. Helal haram aldırmazlar. Kul hakkı ya da kamu hakkı dinlemezler. İsyan, masiyet, haram, hak hukuk çok da onları ilgilendirmez. Günah da kazanırlar, mal da kazanırlar. Hatta salih kullardan, dindar kullardan, ibadetlerini aksatmayan kullardan kat be kat daha fazla kazanırlar. Bilmeyen zanneder ki Allah katında; isyan içinde olanlar, ibadetlerini aksatmayan kimselerden daha kıymetlidir.

Ancak bir kimse isyana, günaha, pis işlere, gayrimeşru şeylere rağmen çok kazanıyorsa bil ki buna istidraç denir.

İstidraç, kelime olarak derece kökünden gelmektedir. Derece ise adım adım ilerlemek demektir. Yani bu kimse adım adım ilerliyor. Ama neye doğru adım adım ilerliyor biliyor musun? Cehenneme!

Evet, cehenneme adım adım yaklaşıyor. Onun sahip olduğu nimetler onu adım adım cehenneme yaklaştırıyor. Nimetler onu Allah’ın rızasına ve cennete yaklaştırmıyor. Bu kişi aslında kazandıkça kaybediyor. Allah onu adım adım cehenneme çekiyor. O kişi malını saya dursun, malı onu Allah’ın gazabına ve azabına sürüklüyor.

{ أَيَحۡسَبُونَ أَنَّمَا نُمِدُّهُم بِهِۦ مِن مَّالٖ وَبَنِينَ }

Kendilerine bol bol verdiğimiz mal ve evlatla onların iyiliğine koştuğumuzu mu sanıyorlar? Hayır onlar farkına varmıyorlar!

Müminun Sûresi 55-56

Rabbim bizlere helalinden kazanmayı nasip etsin! Kanaat etmeyi nasip etsin. Zira gerçek zenginlik, kanaattir.

***

Bana bir İslam anlat hocam!

Şöyle içimi kolay olan, sindirimi kolay olan, yaşanması kolay olan bir İslam olsun!

Yediğime karışmasın, giydiğime laf etmesin, evime girmesin, dükkanıma girmesin hocam…

Hocam, bana şöyle kenardan bir İslam yaz. Övünebileceğim, gurur duyacağım, uğruna öleceğim ama yaşamayacağım bir şekilde olsun.

Düğünüme gelmesin, eğlenceme gelmesin, balayıma gelmesin, tatilime gelmesin ama cenazeme gelen bir İslam olsun hocam!

Hocam, canım pek kıymetlidir, malım pek azizdir, çocuklarım nazlı, eşim çok alıngandır. Beni onlara, onları bana küstürmeyen bir İslam olsun.

Hocam, yaşım genç, işlerim daha yeni, sermayem az, iradem zayıf, çevrem yok, bu nedenle çok da sert olmasın.

Hocam, bana öyle bir İslam yaz ki, namazım ticaretime karışmasın, orucum sevgilime karışmasın, zekâtım kredilerime karışmasın!

Hocam, eğlenmek herkesin hakkı. Gündüzleri namazımda olayım, geceleri alem yapabileyim!

Hocam, bana Kur’an okumayı öğret. Ama manasını söyleme! Arapça zor bir dil. Kur’an okuma sevabından mahrum etme beni. Öyle bir Kur’an öğret ki hayatıma karışmasın. Tecvitli olsun ama tertilli olmasın.

Hocam, kan görmekten korkarım, el kesilmesinden korkarım, kırbaçtan da korkarım. Bana cihattan değil de zikirden bahset, komşuya iyilik yapmaktan bahset, yetimin başını arka tarafından öne doğru taramanın faziletinden bahset!

Hocam, adına yemin edebileceğim bir Allah’tan bahset! Onunla yeminler edeyim ve elimdeki malı satabileyim. Ama sadece onun sevgisinden bahset. Gazabından, azabından, cehenneminden bahsetme!

Hocam, gençliğime karışmayan, yaşlılığımda yanımdan ayrılmayan bir din anlat bana!

Hocam, sevgilimle aram kötü. Onu bana sevdirecek bir kağıt yaz. Kur’an’dan ayetler olsun hocam. Sevgilimle aramı iyi eden ama sevgilime söz söylemeyen bir İslam olsun lütfen!

Hocam, modaya çok düşkünüm. Saçımı yaptırmaya çok meraklıyım. Güzel görünmeyi seviyorum. İlgi çekmekten çok mutluyum. Makyajıma önem veriyorum. Bana öyle bir İslam anlat ki, bunlara karışmasın ama kedileri sevmeyen komşuma söyleyecek bir kaç ayet ve hadisim olsun.

Hocam, ağlat beni ne olursun! Şöyle Peygamber Efendimizin açlığı ile ilgili olsun ya da Hazreti Fatıma’nın nasırlı elleriyle ilgili olsun ya da Hazreti Hüseyin’in susuzluğu olsun! Ağlat beni hocam ağlat! Ama Hazreti Hüseyin’in davasını anlatma! Hazreti Fatıma’nın sadakatini, ibadetini anlatma, Peygamber Efendimizin çektiği sıkıntıları anlatma!

Hocam ben romantik bir İslam istiyorum. Şöyle sevimli, şirin, sempatik, komedi içerikli bir din olsun.

Hocam, bana, eşimin ağzına lokma vermenin sevabından bahset! Kız çocuklarını daha fazla sevmenin faziletini anlat. Kabak yemenin sünnet olmasından bahset. Ama faiz yiyenlerin şeytan tarafından çarpılmış kimseler olduğunu sakın anlatma. Korkarım öyle şeylerden. Yalan söylemenin cehenneme götüreceğinden bahsetme. Gıybetin günahından bahsetme!

Ah hocam ah! Biliyorum belki zor olanı istediğimi zannediyorsun. Ama senin İslam’ından birkaç yeri kırpsan ona da razıyım.

Tamam, canım. Sana şöyle vergisiz, kefilsiz, kredisiz, garantisiz, sahipsiz, yormayan, albenili ama Çin malı kalitesinde bir İslam yazacağım.

Murat Padak