Ana Sayfa / Yazarlar / Bir vakit dahi olsa…

Bir vakit dahi olsa…

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Günde bir vakit namaz dahi olsa onu kıl!

Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: Amellerin en iyisi az olsa bile devamlı olanıdır.

Namaz, ibadetler içerisinde özel bir yere sahiptir. Namaz kul ile Allah arasındaki bir toplantıdır. Günde parçalar halinde üç beş dakika sadece Rabbi ile başbaşa kalmaktır. Namaz kulun, Rabbine; ben geldim, buradayım, senin ilah olduğunu unutmadım demesidir. Günün aralıkları içinde bunu hatırlamasıdır. Ancak namaz gibi güzel bir amele devam etmek zordur. Namaza başlamak da zordur. Başlanan namazı sürdürmek, tam teşekküllü sürdürmek de zordur. Çünkü namaz her gün, her vakittir. İnsan oğlu sürekli gaflet içindedir. Kimi zaman namazdan kopabilir, kimi zaman unutabilir. Namaza yeni başlayan birisi için günde beş vakit kılmak zor gelebilir. Ancak alıştırma yaparak bunu beş vakte çıkarmak mümkündür.

Bir çok kimse Ramazan ayı gelmesiyle namaza başlar. Sabah namazı, teravih namazı derken otuz gün boyunca namaz kılar. Ancak bayram namazı itibariyle namazı terk eden bir çok kişi vardır. Belki de en büyük sebebi namaz kılma düzeni yakalamadığı için namazı terk etmesi de kolay oluyor. Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in yukarıda geçen hadisini de esas alarak günde beş vakit namaz kılma alışkanlığına erişememiş kimseler için şu tavsiyelerde bulunmak istiyorum:

1- Namazı hiç terk etme. Günde bir vakit dahi olsa onu kıl. Bu namaz sabah namazı olabilir. Sabah işe gitmeden önce eğer vakit çıkmamışsa her gün sabah namazını kıl ve o şekilde evden çık.

2- Ya da akşam işten gelince akşam ve yatsı namazını kıl. Günde bir vakit dahi olsa onu kıl. Madem namaz kul ile Allah’ın buluşmasıdır. Öyleyse bu bağı ve buluşmayı kökten kesme!

3- Beş vakit namaz birbirine bağlı namazlar değildir. Yani “ya hepsi ya da hiç” diye bir durum söz konusu değildir. Hepsini kılmayan ya da kılamayan kişi kılabildiği kadarını kılar.

4- Günde bir vakit namaz kılmak diğer namazların sorumluluğunu düşürmez. Ancak bir vakit dahi olsa namaza dikkat etmek gerekir. Çünkü Allah’ı tamamen unutmak bir Müslümana yakışmaz. Belki Allah teâlâ ona bir vakit namaz vesilesiyle diğer vakitleri de kılma basireti ve sabrı verir.

5- İş yerinde namaz kılan kimseler varsa onlarla birlikte öğle namazı veya ikindi namazını da kılınabilirsin. En azından diğer müslümanların senin hakkındaki suizanlarını ortadan kaldırmış olursun.

6- Sürekli namaz kılan biriyseniz lütfen ama lütfen günde bir vakit namaz kılan, sadece cumadan cumaya namaz kılan ve hatta sadece bayramdan bayrama namaz kılan kimseleri namazdan soğutmayın. Siz sürekli kılıyorsunuz diye başa kakmayın. Namaz sizinle insanlar arasındaki bir vazife değil, sizinle Allah arasında olan bir ibadettir.

7- Cami hocalarının da buna dikkat etmesi gerekir. Sadece cuma namazına gelen birini küstürürseniz artık cumaya da gelmez ve haftada bir kıldığı namazı terk etmesine neden olarak vebale girmiş olursunuz.

8- Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’e bir adam günde sadece iki vakit namaz kılmak şartıyla müslüman olacağını şart koşmuştur. Peygamber efendimiz de kabul etmiştir. (Müsned 20287)

9- Elbette namaz beş vakittir. Bir adamın hiç namaz kılmaması mı yoksa az da olsa kılması mı? Namazı sevdireyim derken namazdan soğutmayın.

10- Bir kişiye ödemeniz gereken yüz bin lira olsa bunun çok azını dahi ödemeniz, o borcu hiç ödememekten daha iyidir. En azından size borç veren kişi sizden ümidini kesmiş olmaz.

***

Hayatı çok güzel anlamak için Münafıkun Sûresini okumakta fayda var.

Müslümanların elbisesini giyen, müslümanların adını taşıyan, müslümanların mahallesinde yaşayan, müslümanların ibadetini yapan; ama içindeki pisliği gizleyenleri bu Sûrede görebilirsiniz.

***

Hele o kepler… 

Mezuniyet törenlerinde giyilen, yüksek lisans diploma töreninde veya diğer branşlardaki mezuniyet törenlerinde giyilen kıyafetlerde göze hitap eden hiçbir güzellik, estetik, incelik yok…

Hele o kepler tam bir ucube… Mezun olduğunuzu göstermek için kendinize bu elbiseyi giydirerek zulmetmeyin.

Hele ki, İlahiyat fakültesi mezunlarının bunları giyerek mezuniyet töreni yapması tam bir acayiplik…

Daha batının dikte ettiği mezuniyet kıyafetinden kurtulamıyoruz. Kaldı ki, sağlıklı ve özgün düşünce üreteceğiz.

Papazların belirlediği kıyafeti giyerek mezun oluyoruz. Bu kıyafetin adı güya cübbe!

Doğunun estetiğinden yoksun bir cübbe.. Kep de doğunun takkesi yerine konulmuş…

Bu elbiseyi giymek zorunda değilsiniz. Kendi mezuniyet kıyafetinizi belirleyin ya da doğuya özgü cübbe ve takke giyin… Ya da giymeyin…

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Manevi Buhranlar ve İman Hakikatleri

Manevi Buhranlar ve İman Hakikatleri Günümüzün hayat hızı ve anlayış tarzının getirdiği şeyler İslam’ın evrensel …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Cübbeli Ahmet Ünlü Hocaefendi’nin Kastamonu Ziyâreti ve İzlenimleri – 2 (Atabey Gâzi)

ATABEY GÂZÎ CÂMİ-İ ŞERÎFİ ZIYÂRETLERİ Kastamonu halkının atalarından naklettikleri. "Kastamonu'nun sınırları Üsküdar'a kadar uzanırmış" şeklindeki …

Kapat