Ana Sayfa / Yazarlar / Bir Vâsıtaya Bindiğinizde Derhal Şu Âyeti Düşünün

Bir Vâsıtaya Bindiğinizde Derhal Şu Âyeti Düşünün

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Herhangi bir vâsıtaya bindiğinizde derhal şu âyeti düşünün:

“[Rabbiniz] size bineceğiniz gemiler ve hayvanlar vâr etti ki, böylece onların sırtına binip üzerlerine yerleşince, Rabbinizin nimetini anarak: “Bunu bizim hizmetimize vereni tesbih ve takdis ederiz, yoksa biz bunlara güç yetiremezdik. Biz şüphesiz Rabbimize döneceğiz, diyesiniz.” (Zuhruf 12-14)

Bu âyetin verdiği mesajlar içinden gözümüze çarpan birkaç mesaja odaklanalım:

1) Rabbimiz insana gerek denizde gerekse karada gitmek üzere pek çok vasıtalar tahsis etmiştir. Denizde giden gemiler, karada insanları üzerinde taşıyan atlar, katırlar, eşekler, develer bu vasıtalardan yalnızca birkaçıdır. Uzun asırlar boyunca insanlar bu vasıtaları kullanarak uzak diyarlara gitmişler ve yüklerini götürmüşlerdir. Sonraları tren, araba, uçak, uzay mekiği gibi vasıtalar da eklenmiştir. Nitekim bir âyette, Kur’an’ın indiği dönemde insanların bilmeyeceği ulaşım vasıtalarının da bulunduğu şu şekilde belirtilmiştir:
“Atları, katırları ve eşekleri binmeniz ve (gözlere) zinet olsun diye (yarattı). Allah şu anda bilemeyeceğiniz daha nice (nakil vasıtaları) yaratır.” (Nahl 8 )

2) Ulaşım vasıtalarını insanın hizmetine veren Allah’tır. Gerek hayvanlar olsun gerekse insanlar tarafından üretilen gemi, araba, uçak gibi vasıtalar olsun bunların tamamı Allah’ın insanların hizmetine sunduğu vasıtalardır. Eğer Allah insanı yeryüzünün halifesi kılmamış olsaydı ve yeryüzünün bütün nimetlerini onun hizmetine sunmamış olsaydı insan denilen varlık, bu beden gücü ve cüssesi ile ne hayvanları kendi hizmetine alabilirdi, ne de denizlerde gidecek gemiler, karalarda gidecek tren ve arabalar, havada uçacak uçaklar yapabilirdi.

Allah insana öncelikle akıl verdi. Sonra Hz. Âdem’i yarattığında ona yeryüzündeki varlıkların isimlerini ve ne işe yaradıklarını öğretti. Yeryüzündeki hayvanları insanların emrine amade kıldı. Denizdeki suya kaldırma kuvvetini Allah verdi. Uçakların havada uçarken gitmelerini sağlayacak bilgiyi ve hava şartlarını Allah yarattı.

Öyleyse insan, gerek tabiatta var olan bir varlıktan istifade ederken gerekse kendisi tarafından üretilmiş bir eşyayı kullanırken bunu kendi güç ve bilgisine değil, âlemlerin Rabbinin güç ve kudretine bağlamalı, “ben bunu kendi gücümle sağlamış değilim, eğer Allah bunları benim hizmetime vermemiş olsaydı ben bunu yapamazdım” demeli, Allah’ı her türlü noksan sıfatlardan tenzih etmelidir. İnsan bazen Allah’ı unutur da bunları kendi gücüyle elde ettiğini zanneder. Sanki Allah’a rağmen uçaklar, gemiler, trenler yapabilmiş, sanki Allah’a rağmen hayvanları kendi hizmetine almış gibi hisseder. İşte bu şeytani vesveseden derhal sıyrılarak Allah’ı tenzih etmek gerekir.

Böylece insan, yeryüzündeki geniş imkânlardan yararlanıyor olmasına aldanıp kendisini “yeryüzünün Rabbi (!)” gibi görme yanlışına düşmeden “Rabbinin kulu” olduğunu her daim göz önünde bulundurmalıdır.

3) İnsan bir beldeden başka bir beldeye yolculuk etmek üzere her ne zaman bir vasıtaya binse derhal asıl yolculuğunu aklına getirmeli, bir gün bu dünyadan başka bir âleme yolculuk yapacağını hiç unutmamalıdır. Fani ve geçici yolculuk insana baki ve kalıcı yolculuğu hissettirmelidir.

Bir de şu vardır: Biz karada, denizde ya da havada her ne zaman bir vasıtaya biniyor olsak bu vasıtaların kaza yapması ihtimali her an mevcuttur. Gemi batabilir, uçak düşebilir, araba kaza yapabilir, hayvanın sırtından düşebiliriz. Hemen her gün ulaşım vasıtalarının yaptığı kazalar sebebiyle ölen nice insanın olduğunu haberlerde görüyoruz. Öyleyse başlayan hiçbir yolculuğun tamamlanacağının garantisi yoktur. Bu sebeple insan hayatın fani olduğunu da görmezden gelmemelidir.

Rabbimiz ,sahip olduğumuz imkânları kendi gücümüzle elde ettiğimiz şeklinde yanlış bir duygu ve düşünceye kapılmaktan bizleri muhafaza eylesin. Her türlü ulaşım imkânını bizlere Rabbimizin sunduğunu, bir gün bu dünyadan ebedi aleme de bir yolculuğumuzun olduğunu hatırlamayı bizlere nasip eylesin.

(Soner Duman /9.Recep.1445/20.Ocak.2024/Cumartesi)

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Mevlid Kandili Hakkında

Mevlid Gecesi / Kandili Hakkında ! Bu yazıdan sonra alttaki başlıkları tıklayarak diğer yazılara da …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Kur’an-ı Kerim’in İlim Alanındaki Mucizeleri

Kur'an-ı Kerim'in Bilimlerle İlgili Mucizeleri   İÇİNDEKİLER Giriş Evrenin Genişlemesi Göklerle Yerin Birbirinden Ayrılması Aşılayıcı …

Kapat