Ana Sayfa / KASTAMONU / İz Bırakanlarımız / BİRBİRİYLE KARIŞTIRILAN KASTAMONULU İKİ AHMED ŞÜKRÜ / Hamdi NALBANT

BİRBİRİYLE KARIŞTIRILAN KASTAMONULU İKİ AHMED ŞÜKRÜ / Hamdi NALBANT

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.
Yaşları birbirine çok yakın, ikisi de Kastamonulu, ikisi de ittihadçı, ikisi de mebusluk yapmış ve ikisinin adı da Ahmed Şükrü. Evet karıştırmamak çok zor ama o dönem hakkında önemli eserler veren kişiler bile karıştırmış. Konuyla ilgili internette bir araştırma yapıyorsunuz, karıştırmayan yok. “Kastamonu ve Kastamonulular” araştırmacıları bile karıştırmışlar. Hatta Ahmed Şükrü Efendi’nin mezunu olduğu Abdurrahmanpaşa Lisesi’nin sitesinde dahi önemli mezunlarının isminin verildiği bölümde karıştırılarak şu şekilde yazılmış: “Ahmet Şükrü Uluoğlu (II. Meşrutiyet (1908)’ten sonra bir dönem milletvekilliği, ayrıca Maârif Nazırlığı yaptı).  

İki Ahmed Şükrü’nün hayatı kısaca şöyle:

 

AHMED ŞÜKRÜ EFENDİ: Şeyhzâde Ahmed Şükrü Efendi, 1873’te Kastamonu’da dünyaya gelmiştir. İdadî ve Medrese’de okumuştur. Müderrislik yapmış, Adliye’de üye olarak bulunmuştur. 1908’de Kastamonu mebusu seçilmiştir. Soyadı kanunuyla “Uluoğlu” soyadını almıştır. 1949’da vefat etmiştir.

AHMED ŞÜKRÜ BEY: 1875’te Kastamonu’da doğdu. İlk ve rüştiye öğrenimini Kastamonu’da tamamladı. 1888’de rüştiyeyi bitirip Trabzon İdadisi’ne, 1892’de idadiyi bitirip yüksek öğretmen okuluna girdi. 1896’da Selanik İdadisi’ne atandı. 1901’de İşkodra İli Önemli Kâtipliğine verildi. Aynı yıl Şam’da Hicaz Demiryolu Bakanlığı Kâtip ve Murakıplığı’na atandı. 1903’te İstanbul’da Darülhayr Muhasebe Memur Yardımcılığı’na, daha sonra Bursa İdadisi İkinci Müdürlüğü’ne ve matematik öğretmenliğine, 1908’de bu okulun müdürlüğüne, aynı yıl Selanik Hukuk Mektebi Müdürlüğü’ne atandı. İttihat ve Terakki’nin önemli simalarından biri olan Ahmed Şükrü Bey, İkinci Meşrutiyet’in ilanını müteakip Selanik Maarif Müdürlüğü’ne, 1910’da Siroz Mutasarrıflığı’na, 1911’de Dahiliye Nezareti Muhaberat Genel Müdürlüğü’ne ve 1912’de Saruhan Mutasarrıflığı’na getirildi. Bâb-ı Ali Baskını’ndan sonra kurulan Mahmud Şevket Paşa Hükûmeti’nde Maarif Nazırlığı görevine getirildi. 1914’te ek olarak Posta, Telgraf ve Telefon Nezareti vekâleti verildi. 1916’da Ticaret ve Ziraat Nezareti’ne vekâlet etti. 1917’de Maarif Vekâleti’nden ve Posta, Telgraf ve Telefon Vekâleti Vekilliği’nden istifa etti. Mütâreke Dönemi’nde tutuklanmış ve Malta’ya sürülmüştür. Sürgünü müteakip, 1923’te o sıralar nazik bir dönemden geçen Trabzon Valiliği’ne atandı ve 10 Temmuz 1923’te yapılan seçimde İzmit mebusu seçildi. Bu esnada Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nda(TPCF) yer aldı. İzmir suikasti olayıyla ilgisi olduğu gerekçesiyle 1926’da İstiklâl Mahkemesince idamına karar verilerek idam edildi. 


Ahmed Şükrü Efendi, hayatının anlatıldığı pek çok yerde Ahmed Şükrü Bey’le karıştırılarak maarif nazırı olarak anlatılmaktadır. Hatta bazı yerlerde şu şekilde bile denilebilmiş: “Sadrazam Talat Paşa kabinesinde (4 Şubat 1917), Mahmut Şevket Paşa kabinesinde (24 Ocak 1918) ve Said Halim Paşa kabinesinde (11 Haziran 1918) Maarif Nazırlığı (Bakanlığı) yapmıştır.” Konu hakkında azıcık araştırma yapan biri bile böyle bir cümle kurmaz. Sadrazamların sırası karışmış, tarihler değiştirilmiş. 

Dönemin sadrazamları görev sıralarına göre şöyle: 
Mahmud Şevket Paşa (23 Ocak 1913-11 Haziran 1913)
Said Halim Paşa (12 Haziran 1913-3 Şubat 1917)
Talat Paşa (4 Şubat 1917-8 Ekim 1918) 

TBMM tarafından yazdırılmış olan “Türk Parlemento Tarihi” nin II. cilt 422. sayfasında biyografisi verilen Ahmed Şükrü Efendi hakkında atanma tarihi belirtilmeden “maarif nazırlığına atanmış, 9 Aralık 1917’de istifa etmiştir.” deniliyor. Burada da diğer Ahmed Şükrü’yle karıştırıldığı anlaşılıyor.

Dönemin maarif nazırları sırası da şu şekilde:
İbrahim Hakkı Bey (Temmuz 1908-Eylül 1908)
Recaizâde Ekrem Bey (Eylül 1908 – Kasım 1908) 
İbrahim Hakkı Bey (Aralık 1908) 
Abdurrahman Şeref Bey (Aralık 1908 – Şubat 1909) 
Yusuf Ziya Paşa (Şubat 1909) 
Abdurrahman Şeref Bey (Şubat – Mayıs 1909)
Mustafa Nail Efendi (Mayıs 1909 – Ocak 1910) 
Emrullah Efendi (Ocak 1910 – Şubat 1911) 
Cavid Bey (Vekil) (Şubat 1911- Mart 1911)
Babanzâde İsmail Hakkı Bey (Mart – Mayıs 1911) 
Abdullah Şeref Bey (Mayıs 1911- Ocak 1912)
Emrullah Efendi (Ocak – Temmuz 1912)
Gelenbevîzâde Mehmet Said (Temmuz – Ekim 1912) 
Mehmed Şerif Paşa (Ekim 1912 – Ocak 1913) 
Ahmed Şükrü Bey (24 Ocak 1913 -9 Aralık 1917)
Ali Münif Bey (vekil) (9 Aralık 1917 -20 Temmuz 1918)
Doktor Nazım Bey (21 Temmuz -12 Ekim 1918)

Maarif nazırları arasında bir tane Ahmed Şükrü Bey var. O da 1926 yılında idam edilen Ahmed Şükrü Bey, sonradan “Uluoğlu” soyadını alan Ahmed Şükrü Efendi maarif nazırlığı yapmamış. Aslında sorun iki tane Kastamonulu Ahmed Şükrü olduğunun farkına varamamakla başlıyor ve maarif nazırlığı yapmamış olan Ahmed Şükrü Efendi anlatılırken de maarif nazırlığı yapmış diye anlatılıyor.

TBMM tarafından yazdırılan çok önemli kaynak bir eser de bile Ahmed Şükrü Efendi için maarif nazırı diye yazılınca, benim gibi konu hakkında detaylı bilgisi olmayan biri ister istemez çelişkiye düşebiliyor. Hatta bazı yerlerde Ahmed Şükrü Bey’in görevi bırakma zamanı Temmuz 1917 olarak verilmiş, acaba Ali Münif Bey’in göreve geldiği 9 Aralık tarihine kadar bu göreve biri atandı, bu kişi de Ahmed Şükrü Efendi miydi? diye düşündüm. Ancak kısa bir araştırmayla Temmuz 1917 tarihinin de bir karışıklık olduğu anlaşılıyor.  

Sonuçta ikisi de birbirine yakın bir dönemde doğmuş, ikisi de ittihadçı, ikisi de mebusluk yapmış, ikisi de Kastamonulu olan iki Ahmed Şükrü, birbirine karıştırılmaktadır. Konuya dikkat çekebildiğimizi umarak daha aydınlatıcı yazıları konunun uzmanlarına bırakıyoruz.

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Kokular ve etkileri

'Burnunuz bilir...' Koku alma duyusu (veya olfaction) en önemli duyularımızdan biridir ve beynimizin duygu, hafıza …

Kapat