Ana Sayfa / Yazarlar / Birkaç günlük dünyada 15 yıl borçlu yaşamak!

Birkaç günlük dünyada 15 yıl borçlu yaşamak!

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Bir kaç günlük dünyada 15 yıl borçlu yaşamak!

(قَـٰلَ كَمۡ لَبِثۡتُمۡ فِی ٱلۡأَرۡضِ عَدَدَ سِنِینَ ۝ قَالُوا۟ لَبِثۡنَا یَوۡمًا أَوۡ بَعۡضَ یَوۡمࣲ فَسۡـَٔلِ ٱلۡعَاۤدِّینَ)

Dedi ki: Yeryüzünde kaç gün kaldınız?
Dediler ki: Birgün ya da birgün kadar kaldık. Hesap tutanlara sorabilirsin!

[Mu’minûn suresi 112 – 113]

Değerli kardeşim, eğer bugün gidip 10-20 yıl arasında hayatını ipotek altına almak istiyorsan bir daha düşün derim.

Ahiretten bu dünyaya baktığın zaman, göreceğin zaman, “bir gün ya da bir gün kadar” bir zamandır.

Ne ilginç değil mi? Bir günlük dünyada 10-20 yıl borçlu yaşamak!

Evet, herkes akan sele kapılıp gidiyor. Sele kapılan kişi, sele kapılan diğer kişinin sele kapıldığını fark etmez. Zira izafiyet teorisine göre aynı hızda giden iki kişi birbirlerine göre durağan sayılırlar. Ama hızını yavaşlatan kişi, onların gerisinde kaldığı için onların hızlandığını fark eder.

Şu an herkes aynı hızda battığı, aynı oranda borçlandığı için birbirlerine bakınca hayatın bundan ibaret olduğunu zannediyor. Ama yavaşladıkları zaman o zaman hayatın daha anlamlı olduğunu fark edecekler.

Otobanda hız yaparken yoldaki güzellikleri göremezsin. Biraz yavaşlayınca tüm güzellikler gözünü ve gönlünü doyurur. Olsun herkesin bir saatte gittiği yere sen on beş dakika geç git! Birisi defalarca kaza riski ve korku ile varacağı yere varmış olur, diğeri de güle eğlene istediği yere varmış olur.

Bu hayatı hızlı yaşamaya gerek yok! Hız yapma! Hızlı yaşama! Ağır ama emin adımlarla yola koyul! Böylece paranın bereketini göreceksin. Zamanın bereketini göreceksin. Hayır hasenat yapmanın bereketini göreceksin…

Bugün çocuğuna aldığın bir gofret yarın vaat ettiğin çikolatadan daha iyidir. Uzun vadeli borçlar ile hayallerini erteleme!

Ne olursun erteleme!

Biliyorum ağır baskı altındasın! Aynı yastığa baş koyduğun eşinin baskısı altındasın! Akraba, eş dostun baskısı altındasın. Ama şunu bil ki, baskı yapanlar, gün gelince sana el uzatmayacaklar.

Sana kapısını sürekli açık tutan, Allah’tır.

Ben hayatın hızlı değil, güzel yaşanmasını istiyorum.

***

-Hocam, bir soru sorabilir miyim?
-Buyurun, sorabilirsiniz.
-Hocam, bu niye böyle?
-Sebebi şu.
-Hocam ama şöyle böyle, öyle böyle, olmaz molmaz, benim kanaatime göre, bana göre, siz sadece zahire bakıyorsunuz…

Günümüz gençliğinin soruları cevap aramıyor. Soruları, tartışma açmak ve bilgisini, kültürünü, anlayışını dayatmak ve kimi zaman da bilmeden cehaletini sergilemek için soruyorlar.

İlim öğrenmenin bir kaç şartı var.

Bunlardan en önemli bir kaç şartı şudur:

1- Öğrenci kılığına bürünmek. Öğrenci, talebe olduğunu göstermek ve hissettirmek. Bunu yapmayan öğrenci ve talebe ilim, bilim öğrenemez.

2- Sabırlı olmak. Oldu bitti ilim yoktur. Alimle oturan alim olmuyor. Şipşak ilim yoktur. Winrar ilim yoktur. Kısa vadeli ilim yoktur. Sabırlı olmak ve uzun süre ilim tahsil etmek vardır.

3- Hocayla cedelleşmemek gerekir. On tane medrese değiştirmiş, on hoca eskitmiş. Sebebine baktığın zaman hep aynı şey çıkıyor. Her gittiği yerde hoca ile cedelleşme yoluna gitmiş. İlim uğruna bazı fedakârlıklar gerekir. İyileşmek isteyen hasta, doktora akıl veremez. Ameliyat masasında acı çekmeden tedavi olunamaz. Hoca, mutlak doğru değildir ama hocanın bir kaç huyu yüzünden ilimden de vaz geçilemez.

4- Kitaptan hoca olmaz. Rehbersiz gezen kişi yolunu bulsa da kaybettiği zaman ona masraflı olur. Denizin kokusu ve rengi kitaplarda yazıldığı gibi değildir. Hocanın önünde sessizce oturup ders almadan ilim tahsil edilemez. Edilse de soğuk bir ilim tahsil edilir. Zira sana ders veren hocanın karşısında uzanamazsın ama kitap okurken istersen uzanırsın. Uzanılarak öğrenilen ilim, uzanılarak öğretilir…

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Postmodern Toplumda Mahremiyetin Dönüşümü

Kenan ÇAĞAN Kişisel mahremiyet devri geçti. Mark Zuckerberg Giriş: Gözün Egemenliği ve Ahlaki Müphemliğin Yükselişi …

Kapat