Ana Sayfa / Yazarlar / Bizim Edebimiz…

Bizim Edebimiz…

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

1. Bizim edebimizde ben kelimesi çok kullanılmaz. 

Sürekli ben demek, benim evim, benim arabam, benim fikrim gibi ben’le başlayan cümleler kurmak, bencillik, ben merkezcilik çok ayıptır, büyük bir noksanlıktır.

Bizim fakirhane, naçizane fikrim gibi tevazu ifadeleri kullanılır.

2. Bizim edebimizde baban anan nasıl diye sorulmaz, pederiniz, valideniz nasıllar diye saygı, hürmet ifadeleri kullanılarak sorulur.

3. Bizim edebimizde sürekli tenkid etmek, hatalar bulmak, yüze vurmak, cedelleşmek ayıptır..
Takdir etmek, iltifat etmek, onore etmek, tahammül etmek esastır (Abartmadan)

Bizim edebimizde kadir bilmek, kıymet bilmek iyilikleri unutmamak, iyilik ve ikramda bulunana her vesile ile teşekkür etmek esastır.

Nerede ve kimde güzel, faydalı, hayırlı bir şey görse bizzat, bu mümkün değilse telefonla, mesajla, mektupla takdir ve teşekkür edilir.
Resmi-gayrı resmi kurumlara da teşekkür, tebrik mesajları göndermek gerekir.

5. Bizim edebimizde en çok kullanılan kelimelerden biri efendim‘dir. Nasılsınız efendim?.. Teşekkür ederim efendim… Saat kaç efendim?.. Saat beşe çeyrek var efendim…”

6. Bizim edebimizde açlıktan başı dönmüş durumda olsa bile, sofraya sakin sakin oturulur, sanki hiç aç değilmiş gibi yemek sakin sakin yenilir.
Gözlerini faltaşı, ağzını faraş gibi açıp çılgınca yenmez. (Bir yerde misafir ise ev sahibine hürmeten yememezlik te edilmez.)

7. Bizim edebimizde oturduğu evin caddeye veya sokağa bakan balkonuna çamaşır asılmaz.
Kadın çamaşırları başkalarının göreceği yerde kesinlikle kurutulmaz.

8. Bizim edebimizde her zaman ve her mekanda büyüklere hürmet edilir, yer verilir, söz verilir.
Zayıflara, güçsüzlere, kadınlara, çocuklara kol kanat gerilir.

9. Bizim edebimizde sokakta, meydanda, çarşıda pazarda açıktan yenilmez ve içilmez, dondurma bile yalanmaz.
Açlar, muhtaçlar, alamayanlar, bulamayanlar düşünülür.
Yeyip içtiğini gösterenler, yiyip içtiklerinden, alıp sattıklarından bahsedenler görmemişlerden, sonradan görmelerden sayılırlar.

10. Bizim edebimizde kadın ve kızlar sokakta, toplu taşıma vasıtalarında, yabancıların arasında çıngıraklı kahkahalarla gülmez, hattâ dışarıda hiç gülmezler.
Erkek ya da kadın sert tabanlı ayakkabılar giyerek kibirle takur tukur yürümezler.

11. Bizim edebimizde sokak veya caddedeki kadın ve kızlara adres veya başka bir şey sormak çok ayıptır ve laf atmaktır.

12. Bizim edebimizde, telefonla konuşulurken, sosyal medyada yazılıp çizilirken bile nezaket, saygı kurallarından taviz verilmez, edep, ahlak kurallarının dışına çıkılmaz.

13. Bizim edebimizde, kapısı açık olsa bile zile basılmadan, buyur edilmeden hiç bir eve girilmez.
Bir kapının zili bir kere çalınır. Peşpeşe zile basılmaz.
Kapı açılmazsa bir süre beklenir, tekrar çalınır, yine açılmazsa geri dönülür.
Durmadan zile basmak, kapıyı yumruklamak, kapı önünde avaz avaz seslenmek çok ayıptır.

14. Bizim edebimizde, hiç kimseye haber vermeden, randevu almadan ziyarete gidilmez. (özellikle bu telefon devrinde)

15. Bizim edebimizde, ziyarete gidilen yerde (zaruret olmadıkça) tuvalete gidilmez, evin diğer odalarına girip çıkılmaz.
Misafirliğe giderken hane sahibine bilgi verilmeden, müsadesi alınmadan başka birileri götürülmez.

16. Bizim edebimizde sadaka ve hediye kültürü vardır.
Her fırsatta, her vesileyle, en nazik, en asil bir üslûbla sadaka ve hediye verilir.

17. Bizim kültürümüzde, lokantaya davet edilen biri yemek listesindeki en pahalı yemeği söylemez.

Lokantaya kendisi gitmiş olsa bile
yan masada sade yemek yiyen birileri varsa, lüks yemek sipariş verilmez.

18. Bizim edebimizde Ramazanlarda, orucu açıp birkaç lokma aldıktan sonra akşam namazı cemaatle eda edilir, ondan sonra yemek yenilir.

19. Bizim edebimizde konuşurken de yazarken de dil güzel kullanılır, doğru konuşulur, doğru yazılır.

20. Bizim edebimizde faydasız, boş, mâlâyâni konuşulmaz. Konuşunca derde deva, kalbe şifa lüzumlu şeyler konuşulur ve lüzumu kadar konuşulur.
Asla zevzeklik ve gevezelik yapılmaz, komiklik olsun, insanlar gülsün diye, beni dinlesinler diye konuşulmaz..
Can sıkacak, moral bozacak konular açılmaz, açılmışsa uzatılmaz, şom ağızlık yapılmaz.

21. Bizim edebimizde konuşmak değil dinlemek güzeldir.

22. Bizim edebimizde hiç bir şekilde (özellikle çocukların yanında) gıybet edilmez, insanların gizli ayıp ve günahları araştırılmaz, istemeden öğrenilse bile bunlar açığa vurulmaz gizlenir, başkaların ayıp ve kusurlarına karşı karanlık gece gibi olunur.

23. Bizim edebimizde hiç bir yerde, hiç kimsenin yanında, özellikle kadınların, çocukların yanlarında
lan, ulan, yuh, aha, oha vb gibi kaba, argo kelimeler ve küfür sözleri asla kullanılmaz.

24. Bizim edebimizde, bir adamda veya kadında gerçek terbiye ve kültürün olup olmadığı, konuşmasından ve yönelttiği sorulardan anlaşılır.
Bazı soruları sormak, sürekli soru sormak, üstüne vazife olmayan şeyleri sormak ayıptır.

25. Bizim edebimizde selam vermek, hal hatır sormak vardır.

26. Bizim edebimizde ziyarete gittiğinde yer gösterilmeden oturulmaz.
Hanemize misafir geldiğinde ise hiç ayrım yapılmaksızın sultanlar gibi karşılanır, sultanlar gibi ağırlanır, sultanlar gibi uğurlanır.

27. Bizim edebimizde yapmacık, hareketlerden, sözlerden ve her türlü aşırılıklardan kaçınılır.

28. Bizim edemizde temizlik esastır.
Kalp temizliği, dil temizliği, beden temizliği, çevre temizliği vazgeçilmezdir.
Bizim edebimizde elimizle, dilimizle bulunduğumuz ortamı, yaşadığımız çevreyi kirletmek yoktur, ayıptır.

29. Bizim edebimizde yaratılana hoş bakmak, merhamet etmek hatta hürmet etmek vardır.
Sahipsiz olsalar bile, kedi, köpeklere, kuşlara, ağaçlara, yeşilliklere merhametli olmak vardır. Onlara su ve yiyecek verilir. Hiç bir canlıya, hiç bir varlığa asla merhametsizlik ve gaddarlık yapılmaz.

30. Bizim edebimizde kurban hayvanları ayrıca kıymetlidir. Gözü bağlanmadan kurban edilmez. Ona hiç bir şekilde eziyet edilmez.
Kesilen kurbanın kanıyla, iç organlarıyla çevre kirletilmez.

31. Bizim edebimizde balkonunda, dumanı ve kokusu komşularına gidecek şekilde ızgara yaparak bile komşuya eziyet edilmez. Yapılan yemekler komşuya ikram edilmeden yenilmez.

32. Bizim edebimizde komşunun sıkıntısına sabretmek te vardır..
Her olumsuzlukta şikayet etmek, komşunun kapısına dayanmak olmaz..

33. Bizim edebimizde sofraya ailecek oturulur.
Yemeğe büyükler başlamadan, küçükler, garipler, yetimler, misafirler doymadan ve dua edilmeden de kalkılmaz.

34. Bizim edebimizde insan eşrefi mahluktur.
İnsan olması hasebiyle herkes hata yapabilir, sendeleyebilir, düşebilir ama alçalmaz..
Yani ulu orta günah işlenilmez, işlenilmiş günahlar ulu orta anlatılmaz, ayıbıyla kusuruyla övünülmez, ayıp ve günahlardan utanılır.

35. Bizim kültürümüzde Allah’dan cc korkmak, kuldan utanmak esastır.
Dini değerler, toğlumsal değerler hafife alınmaz, aşağılanmaz, çiğnenmez.

36. Bizim edebimizde trafikte hız yapmak, kural ihlali yapmak, başkalarının haklarına girmek te olmaz.

36. Bizim edebimizde hız, haz, hırs peşinde koşulmaz.

Bizim edebimizde başkalarından istemek, başkalarının eline bakmak ayıptır.
Maddi şeylerde vermek, vererek mutlu olmak esastır.
Sadece ilim, irfan, nasihat ve dua gibi manevi şeyler istenebilir.

37. Bizim edebimizde kutsala hürmet, yüceltme vardır.
Mesela Mekke-Medine yerine Mekke-i mükerreme, Medine-i Münevvere denilir.
Alimler, veliler Peygamberler isimleriyle anılmaz, hürmet ve tazim ifadeleriyle birlikte anılırlar.

Bizim edebimizde insanlara olduğu gibi canlılara, mekanlara, eşyalara bile kötü lakaplar takılmaz, kötü, kaba lâkaplarla anılmazlar.

38. Bizim edebimizde kendi şehrine, ailesine, milletine, siyasi liderine, tuttuğu takımına, hocasına, şeyhine, duyduğu saygı ve hürmet başkaları için de gösterilir.

39. Bizim edebimizde, bir Müslümanın evinde, durumuna göre İslam sanatlarına ait hat, tezhip, minyatür, hilye-i şerif gibi eserler bulunur.. Türk-İslam sanatlarıyla hobi düzeyinde bile olsa ilgi, bilgi, kültür ve emek bulunur.

40. Bizim edebimizde bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır. İyilikler, dostluklar unutulmaz, vefa vazgeçilmez bir karekterdir.

41. Bizim edebimizde kötülüğü iyilikle def etmek vardır.

42. Bizim edebimizde bizim insanımız dindar, ferasetlidir, Allahın nuruyla görür. O, bir delikten iki defa sokulmaz.

43. Bizim edebimizde, mukaddesatı ve vatanı uğrunda askerlikten, savaşmaktan, gazadan kaçılmaz. Bu konuda rüşvetle rapor almayı en büyük alçaklık ve rezillik bilinir.

44. Bizim edebimizde, tutulan nafile oruçlar, kılınan nafile namazlar, Ramazanda itikafa girmek, umreye gitmek, yapılan hayır hasenat asla söylenmez ve bunların reklamı yapılmaz.
Çünkü ihlasa aykırıdır.
Lakin farz olan vakit namazları, tutulan Ramazan orucunu, verilen zekat gizlenmez.

45. Bizim edebimizde, tarikata girmiş, bir şeyhten el almış biri bile zaruret veya büyük lüzum olmadıkça bunu söylemez, reklam yapmaz.

46. Bizim edebimizde magandalık, zorbalık, kabalık yoktur.
Zengin hattâ çok zengin olunsa bile ölçülü yaşanır, ölçülü yiyip içilir. Mâkul yaşanır, çılgınlıklar yapılmaz, aşırılıklar sergilenmez.

47. Bizim edebimizde edep bilmek gibi mutlaka edebiyat bilmek de gerekir.
Divan edebiyatından, halk şiirinden habersiz, mahrum olan kişi doktor, mühendis, akademisyen, amir, memur, ne olursa olsun aydın, münevver sayılamaz.

Merhum Mehmet Şevket Eygi’nin İstanbul beyefendilerini anlattığı yazısı esas alınarak, üzerinde bazı değişiklikler, düzenlemeler, ekleme ve çıkartmalar yapılarak bu metin yayına hazırlanmıştır.

Merhuma ve bize muazzam bir edep medeniyeti bırakan ecdadımıza, din ve devlet büyüklerimize, erenlerimize Rabbimden gani gani rahmet diliyorum.

Bu eşsiz medeniyeti yeniden keşfetmek, yaşamak, yaşatmak ve gelecek asırlara aktarmak nasibolsun inşaallah..

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Ömrünün Uzamasını İsteyen de Akrabasını Ziyaret Etsin

Akraba Ziyaretinin Önemi İslam’da akraba ziyaretinin önemi nedir? Kişinin akrabâ ve yakınlarıyla alâkasını devâm ettirmesi, …

Kapat