Ana Sayfa / Yazarlar / Borç Veriyor muyuz? Verince geri alabiliyor muyuz?

Borç Veriyor muyuz? Verince geri alabiliyor muyuz?

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Borç veriyor muyuz?
Verince geri alabiliyor muyuz?

İslam dini borç vermeyi en güzel ahlaki ameller arasında saymıştır. Kur’an’ın en uzun ayeti de “borç ayetidir”

Kur’an, insanlara borç vermeyi Allah’a borç vermek olarak kabul etmiştir. Yani o kadar önemli bir amel ki, Allah rızası için borç verme yerine Allah’a borç verme tabiri kullanılmıştır.

Tabi kimlere borç verilir, kimlere verilmez o ayrı bir konu. Yine de kimlere borç vermeseniz de olur listesi hazırlayayım.

1- Günah işlemek için borç isteyenlere (içki, kumar, piyango bileti, at yarışı bileti vb.)

2- İhtiyacı olmadığı halde borç isteyenlere (bazıları bunu adet edinmiş)

3- İhtiyacı olan; ama geri ödeme kastı bulunmayan kişilere (tecrübe ve tavsiye ile tespit edilir)

4- Bir ihtiyacını karşılamak için borç isteyen; ama ihtiyaç sınırını aşan kişilere (örnek ev ihtiyaç diye ev almak isteyene belli bir birikimi varsa yardımcı olmak niyetiyle borç verilir. Ancak gücü 100.000 liralık eve yeten bir adam lüks ev için borç isterse ona verilmeyebilir. Ya da araba için borç istiyor. Ancak 25-30 bin liralık araç işini görüyorken çok pahalı bir araç almak isteyene borç verilmeyebilir. Burada esas kriter kişinin maaşı ve hayat standartlarıdır. Buna telefon vb. cihazlar da dahildir.)

Bu ve benzeri durumların dışında hastalık, afet, musibet, evin reisinin çalışamaz durumda olması, iflas, malının telef olması, çalınması, cezaevine düşme, ceza ödeme vb. durumlar için borç verilir ve verilmelidir. Hatta kişi, borç istemeden ona borç vermeyi teklif etmek daha makbuldür.

Arabası kaza yapıp da tamir edecek gücü olmayan birine yardımcı olma imkanınız varken ona, geçmiş olsun demekle insani görevinizi yerine getirmiş olmazsınız. Hele islami görev asla yerine gelmemiştir. Geçmiş olsun demek yerine borç vermeyi teklif edin…

Borç alan kişi, eline geçen paraya ganimet gözüyle bakmamalıdır. Fırsat buldukça ödeme yapmalı. Ödeme zamanı gelince ve ödeme imkanı da yoksa alacaklıyı haberdar etmelidir. Zira belki alacaklı kişi, bu parayı tahsil edeceğini düşünerek plan yapıyordur.

Alacaklı kişi, eğer zor durumda değilse borçluyu rahatsız etmemelidir. Hele ki, sağda solda ona borç verdiğinden bahsetmemelidir. Eğer kasıtlı olarak ödeme yapmıyorsa insanları uyarmak için konuşabilir. Ama ödeme imkanı yoksa konuşmak dahi insani ve İslami bir ahlak değildi. Zira başta da dediğimiz gibi, borca gerçekten ihtiyacı olan birine borç vermek Allah’a borç vermek sayılır. Haşa kişi, Allah için bir iyilik yapmışsa Allah’a, ben sana iyilik yaptım, haydi karşılığını ver diyebilir mi?

Şimdi bankalar borç veriyor. Sonra elemanını gönderiyor. Git bak durumu zayıfsa nesi var nesi yok hepsini al. İcraya ver, mahkemeye ver, hatta faiz işlet al. Durumu iyi olduğu halde ödeme yapmıyorsa ona da karışma diyor. Ne kadar geç öderse o kadar faiz işletmek için o borcu bekletir.

İnsanları bankaya muhtaç etmeyelim. Düşene de bir tekme biz vurmayalım.

Borç meselesi çok uzun bir konudur. Bu kadarı kafidir sanırım.

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Yürekle Destan Yazılan Gece: 15 Temmuz

“O gece, ‘Ana biz gidiyoruz’ dediler. ‘Çocuklarınız yetim kalır’ deyince, ‘Biz gitmezsek bu ülkede yüzlerce …

Kapat