Ana Sayfa / Yazarlar / ‘Bu yolda da kaza olur mu hiç?’

‘Bu yolda da kaza olur mu hiç?’

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Geçen gün sıkça kullandığım küçük bir ara caddeden arabayla geçerken, yol boyunca uzanmış sert fren izleriyle karşılaştım. Uzunca ve kavisle devam eden bu izler, fren tutan aracın epey sürüklendiğini ve ardından da kaldırıma savrulduğunu gösteriyorlardı!

O an belki de ağır bir kazadır diyerek olayın olası mağdurlarına üzülürken, aklıma da ister istemez bir soru takılmış oldu: “Bu kadar düzenli bir trafikte ve hız sınırının elli km. olduğu bu şehir içi caddede böylesi bir fren ve savrulma nasıl mümkün olabilmiş ki?”. Öyle ya, söz konusu cadde sık aralıklarla trafik ışıklarının yer aldığı ve bolca ara yolun çıktığı, yayalı, kalabalık, dar bir caddeydi. Ve bu yolda ise düzenli bir şekilde gidilirdi sadece. Şaşmamak elde değildi.

Ama öyle değildi işte! Böylesi bir yolda bile böyle bir fren tutulmuş ve böyle bir savrulma yaşanabilmişti pekâlâ!

Demek ki aceleci bir şaşkınlıktı bu benimkisi. Çünkü düzenli ve yavaş bir yola girildiğinde orada hep düzgünce ilerleyebileceğimizi sanmak, o izlerin de gösterdiği üzere yanlış bir düşünceydi. Hatta o yoldaki en büyük tehlike belki de bu düşüncenin kendisiydi, o selameti garanti görmemizdi! Ve bu ise bir kez daha ispat ediyordu ki; dikkati ve tedbiri elden bırakmamak en selametli yollarda dahi ilerleyebilmenin olmazsa olmaz bir şartı idi.

Tıpkı adımlamaya çalıştığımız, aynı anda pek çok kulvarında bulunduğumuz hayat yolumuz gibi.. İşte bu yolda girdiğimiz (nasip edilmiş) rutin-düzenli ortamları, selametli süreçleri, güzel çevreleri, hayırlı yaşantıları ve hepsinden de önemlisi imanımızı garanti görmemiz de, bizim için tehlikeli bir yanlışı haber verecektir.

Nitekim yavaş ve düzenli bir trafiğin dahi dikkatsizliği, gevşekliği -belki de laubaliliği- kaldırmayarak insanı bir anda savurabildiği meydandayken; ne hayatımız, ne (akıl ve beden sağlığı gibi) ‘sahip’ olduklarımız ve ne de imanımız, bir kez elde etmeyle ‘cepte sağlama’ alın(a)mıyor, garanti hanesine asla yazılamıyor! Tam tersine, ‘rutine alma’ tehlikesi dediğimiz hal düzenli bir trafiği olduğu gibi hayat yolumuzdaki selametli kulvarları da her an savrulabileceğimiz tehlikeli bir alana çevirebiliyor.

Elhasıl, trafikteki ve ondan da önemlisi hayattaki yolculuklarımız “selametli finalleri” için, sürekli ve yenilenen tedbiri, sabırlı çabayı ve makul dikkati şart kılıyorlar…

Mustafa H. Kurt 06/2021

Yazar : Mustafa H. KURT

Mustafa H. Kurt: 1974 yılında Gaziantep'te doğdu. Cumhuriyet Lisesi (1992) ve Gaziantep Üniversitesi Tarih bölümünden mezun oldu (2000). Türkiye’de ve Almanya’da eğitimcilik yanında farklı iş kollarında çalıştı. Yazarımız, kastamonur.com yanında hâlihazırda çeşitli dergi ve haber sitelerinde yazıyor.

Tüm Yazıları Göster
Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Ukûbât Nedir?

UKŪBAT (ﻋﻘﻮﺑﺎﺕ)  Arapça ukûbet ceza demektir. Çoğulu "ukûbât"tır. İslâm'ın getirdiği emir ve yasaklara veya İslâm'ın …

Kapat