Ana Sayfa / Yazarlar / Bütün Âlemi Bir Şahısta Toplamak

Bütün Âlemi Bir Şahısta Toplamak

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

“Alimler yeryüzünün kandilleridir.”

“Alimin ölümü alemin ölümü gibidir..” Hadis-i Şerif

-“Bütün âlemi bir şahsiyette toplamak Cenâb-ı Hakka zor gelmez.” (t.hayat)

Âlimler, sadece bu dünyada istifade edilecek insanlar değiller ki. 

Onlar, ahirette de istifade edilecek insanlardır. 

Bak hadis-i şerifte ne buyurulmuş: 

“Kıyamet gününde üç zümre şefaat edecek. 

Onlardan birincisi peygamberler,

ikincisi âlimler, üçüncüsü de şehitlerdir.”

 (İbn Mace, Zühd, 37)

Âlim olursa ilim olur, ilim olursa, din olur, din olursa hayat olur, 

medeniyet olur, ahlak olur, adalet olur, huzur olur, ,

sağlık olur, barış ve kardeşlik olur. 

Âlim giderse, ilim gider, ilim giderse, din gider, din giderse hayat gider, 

medeniyet gider, ahlak gider, adalet gider, 

huzur gider, sağlık gider, barış ve kardeşlik gider. 

Sahih hadisde buyurulmuş: 

“Allah, kullardan ilmi çeker alır. 

Nasıl alır? Alimlerin ruhunu kabz etmekle. 

Öyle ki yeryüzünde hiçbir âlim kalmaz. 

İnsanlar başlarına cahillerden baş seçerler, 

onlar da bilmeden fetva verirler. 

Hem kendileri saparlar hem de kendilerine uyanları saptırırlar.”

(Buhari, İlim, 34; Müslim, İlim, 13, 14; İbn Hanbel, 2/162)

(Özellikle bugün, doğru ve ihlaslı âlim olmak kolay olmadığı gibi, 

doğru ve ihlaslı âlimleri bulmak da kolay değil. 

Allah bu zor şeyleri hepimize kolaylaştırsın.

Hz. Muhammed ()  Efendimiz 

“Âlimler Peygamberlerin varisleridir.”

(Buhari, İlim, 10)

buyurmuş. 

Hangi âlimler? Peygamber ahlaklı, peygamber takvalı, 

peygamber huşûlu, peygamber ihlaslı, peygamber şefkatli, 

 

Peygamber sabırlı, peygamber vefalı, peygamber meziyetli, 

peygamber ilimli, peygamber adaletli âlimler…

Bunlar, peygamberlerin, özellikle de peygamberimizin varisleridirler. 

Müslümanların barış ve kardeşliğinden yana olan, 

arası açılmış Müslümanların arasını bulan, hakkın yanında duran, 

milletin imanını ve akaidini bozan değil, 

milletin imanına kuvvet veren âlimler. 

Bunların makamda-mevkide, parada-pulda, 

şanda-şöhrette gözleri yoktur. 

Onların gözü sadece ve sadece Allah’ın rızasındadır. 

Onlar, 

llah ve Rasulüne, Kitap ve Sünnete ayarlıdırlar. 

Böyle alimleri Allah methediyor: 

“Kulları içinde Allah’tan hakkıyla korkan ancak alimlerdir.”

Fatır, 35/28; Buhari, İlim, 10

buyuruyor. Ahirette hesap korkusunu en çok taşıyan onlardır. 

Onlar ya hakkı ve hayrı söylerler ya da hadisin tavsiyesi üzerine susarlar.

Bkz. Buhârî, Edeb 31, 85, Rikak, 23.

İ’rab erbabından bazıları, 

ayette geçen Allah lafza-i celalini üstün değil de ötre okumuşlar. 

O zaman anlam şöyle olur: 

“Allah, kulları içinde ancak alimlere değer verir 

ve ancak onların hatırlarını üstün tutar.”

(Müslim, Zikr 39. Ayrıca bk. Buhârî, İlim 10; Ebû Dâvûd, İlim 1)

Demek ki bir insanın değerine değer katan ilimmiş. 

Öyleyse durmayalım, okuyalım, dinleyelim, öğrenelim, 

öğretelim, ilim yolunda olalım, o yolda ölelim.

Rasulullah (sav) Efendimiz buyurmuş: 

“Kim ilim tahsili için bir yola girerse, Allah onun cennete gidecek yolunu kolaylaştırır.”

(Buhari, İlim, 10)

Yine buyurmuş:

 “Allah hangi kuluna hayır murad ederse onu dinde derinleştirir.

(Buhari, İlim, 10)

Allah hepimizi dinde derinleştirdiği ihlaslı âlimlerden eylesin 

veya onları soranlardan, bulanlardan, görenlerden, 

âlimin hayatı, âlemin hayatıdır, diyenlerden, 

kadr u kıymetini bilenlerden, 

ölmeden önce ilimlerinden istifade edenlerden eylesin.

“İnsanın cesedini teşkil eden zerreler, 

alemin zerratı içinde camid, dağınık bir şekilde iken, 

bakarsın ki, mahsus bir kanunla, 

muayyen bir nizamla intizam altına alınarak alem-i anasıra gönderilir. 

Alem-i anasırda sakit, sakin, gizli bir vaziyette iken, birden bire kafile kafile, 

muayyen bir düsturla, yevmi bir intizamla, 

bir kast ve hikmet altında alem-i mevalide intikal eder.

 Alem-i mevalidde de sükut içinde iken, 

birdenbire acip, garip bir tarzla nutfeye inkılap eder. 

Sonra müteselsil inkılaplarla alaka olur, 

sonra mudga olur, sonra et, kemik olur. 

Bu inkılapların her birisi, evvelkisine nisbeten daha mükemmel ise de layıkına göre mevattır, yani hayatsızdır.”(2)  İşârâtü’l-İ’câz, Bakara Sûresi, Âyet: 28.

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

‘Salâvatın Mânâsı Rahmettir!..’ 

‘SALAVÂTIN MA‘NÂSI RAHMETTİR!..’  “(Ey resûlüm!)  (biz) seni ancak âlemlere bir rahmet olarak gönderdik!..” (Enbiya,107) “İşte seni …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Evrim Safsatası

EVRİM SAFSATASI: Ali Kemal PEKKENDİR  London Museum of Natural History'yi 4 kez ziyaret ettim. En …

Kapat