Ana Sayfa / Yazarlar / Çapınız Yetmez

Çapınız Yetmez

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

Çapınız Yetmez

 

Geçtiğimiz 23 Mart Bediüzzaman hz.lerinin 64. vefat yıldönümü idi..
Dine, devlete, millete yaptıkları muazzam hizmetleri dolayısıyle devlet büyüklerinden, Diyanetten, siyasilerden, Stk’lardan anma programları, anma mesajları beklerdik..
Yazık ki olmadı..

Müslümanların bu günkü sosyal, siyasal, dini, milli kazanımlarının tamamının temelinde Bediüzzaman ve emsali üç beş serdengeçtinin kahramanlıkları var, çileleri var..
Onların gözyaşlarıyla yeşermiş bahar ikliminde safa sürerken onları unutmak ayıp olarak hepimize yeter..

Hiç bir şey olmasa; Devletin ve hükümetin Fetö ile giriştikleri mücadelede devletin ve meşru hükümetin yanında yer alıp Fetö’nün fikren belini kıran, temelleini sarsan Bediüzzaman hz.lerinin varislerinin ve nur talebelerinin ölümüne verdikleri mücadele hatrına olsun teşekkür gerekirdi..
Yazık ki olmadı.

Ama başka bir şey oldu..
Dindar partilerin, STK’ların unuttuğu Bediüzzaman hz.lerini tek parti zihniyetinden doğan, oradan beslenen ve o zihniyetin kılıncını sallayan biri unutmadı.
Tek parti kafasıyla, cuntacı kafasıyla, İstiklal Mahkemeleri savcıların diliyle andı..
Nefret diliyle, fitne diliyle, iftira atarak, ayrıştırarak, ötekileştirerek andı..
Kuyruk acısı geçmemiş..

Allah’ın adaleti işte; bizim unuttuğumuzu Rabbim onlar sayesinde hatırlarttı..

Evet, bazı zümreler, bazı gruplar, bazı şahıslar Bediuzaman hz.lerini hiç sevmediler, sevemiyorlar.
Neden?
Birkaç nedeni var.
Bir grup dinsizdir, din düşmanıdır. İslam’a olan kin ve nefretlerini Bediüzzaman gibi İslam kahramanlarına saldırarak kusarlar..

Bazıları dönmedir..
Aslı Ermeni, Rum, Yahudi vs dir..
Yani kriptodur.
Aslını gizlemek için batıda Türklük-Türkçülük, doğuda Kürtçülük üzerinden dine, dindara, alimlere saldırırlar..

Bir grup devşirmedir.
Eskiden Osmanlı’nın gayri müslim cocuklarını devşirip dine, devlete, millete hizmet ettirdiği gibi son iki asırdır batılı devletler, izm ve ideolojilerle müslüman Türk, Kürt, Arap çocuklarını devşirip kendi devletlerine, dinlerine, emperyalist emellerine hizmet ettiriyorlar..
Ve ne yazık ki Türkiye siyasetinde, bürokrasisisinde, akademisinde, medyasında, kültür-sanat dünyasında bu tür devşirmelerin haddi hesabı yok..
İşte bunlar da belirli zamanlarda aldıkları talimatlar gereği bizim dinimiz, devletimiz, tarihimiz, kültür ve medeniyetimiz, örfümüz, adetimiz, din ve devlet büyüklerimiz aleyhinde konuşurlar, k o n u ş t u r u l u r l a r..

Bu vatanın, bu milletin sadık, kahraman bir evladı olan Bediüzzaman, bütün bu grupların ve daha fazlasının hedefindedir, en büyük düşmanları arasındadır..

Kripto-dönme Ermeniler Bediüzzaman’ın
en büyük düşmanları arasındasır.
Zira Bediüzzaman, Cihan Harbi yıllarında talebelerinden oluşturduğu gönüllü alay ile Rus ve Ermenilere kan kusturmuştur..

Bediüzzaman yerli ve millidir..
İçine Batı’nın habis ruhu üfürülmüş, devşirilmiş, satın alınmış kişi ve grupların doğal düşmanıdır..

Bediüzzaman hürriyet aşığıdır.
Tüm hayatı boyunca hür yasamış, padişah dahil kimsenin etki ve baskısını kabul etmemiş..
İstanbul’da iken İngiliz işgaline karşı en sert tepkiyi verenlerden, en dik duranlardan biri olduğu için İngilizlerce görüldüğü yerde vurulması emri verimiştir.
Dolayısıyle aklını, fikrini, ruhunu batıya satmış, ipini batılıların eline vermiş, batıya mideden ve kafadan bağlanmış kişi ve grupların da doğal düşmanıdır..

Evet Bediüzzaman Mustafa Kemal’le de fikir ayrılığına düşmüştür.
Ve bunun bedelini bütün hayatı boyunca karakollarda, mahkeme koridorlarında, zindanlarda, sürgünlerde çileler çekerek, defalarca zehirlenerek ödemiş ama buna rağmen bir tek masumun burnu kanamasın diye hiç bir kere kanunsuz bir eyleme tevessül etmemiştir..
Milyonu bulan talebelerine bir kerecik olsun sokak imasında bile bulunmamıştır..

İnsan insanla fikir ayrılığına düşmekle hain, terörist olmaz, terörist ilan edilemez..
Öyle olsa her siyasi muhalife, her parti kurana, her parti içi muhalife, partisinden ayrılıp yeni bir parti kuran herkese teröristtir demek gerekir..
Sosyal bilimlerde, akademilerde her teze karşı anti tez sunan herkesi de terörist ilan etmek gerekir..

Bediüzzamana terörist diyen adamın geldiği siyasi-ideolojik geleneğe bakılsa paçalarından anarşi ve terör aktığı görülür..

Meşru itidarları seçimle deviremeyince darbe yapanlar yahut darbe şakşakçılığı yapanlar terörist değil midir?

68 – 78 kuşağının yaptıkları, sebep oldukları olaylar anarşi ve terör değil midir?
O gün yaptıkları işlerle övünenler, yapanları övenler anarşist, terörist değil midir?

Cumhuriyet Mitingleri düzenleyip halkı sokağa dökenler, Taksim Gezi Parkı olaylarının arkasında duranlar anarşist-terorist değil midir, anarşi ve terör sevici değil midir?
Yahut onlar anarşist ve teroris degilse Bediüzzaman ve talebeleri hangi delile, hangi kritere göre terorist ilan edilebilmektedir?

Türk milleti kendisine hizmet edene teşekkür etmeyi, vefa göstermeyi bilir ve sever.
Ama Türk milleti putperest değildir.
Türk milleti kula kulluk edecek, Allah’tan başka hiç bir şeye ve hiç kimseye tapınacak, zorla tapındırılacak bir millet de değildir.
Atatürkçülük bir din,
Atatürk’ü sevmek de o dinin iman esası değildir.
Bunu iddia ve ima etmek, Atatürk’ü sevip sevmemek üzerinden vatandaşları ayrıştırıp sevmediğini terorist olmakla itham etmek bağnazlığın, yobazlığın, dogmacılığın, çağdışılığın dik alasıdır.
Bu kafadaki insanların topluma verebilecek hiç bir şeyleri yoktur.
Bataklıktan, ilkellikten,kokişmuşluktan başka bu toplumu götürebilecekleri hiç bir yer yoktur..

Atatürkçülük, Laiklik maskesi arkasına saklanıp bu milletin dinine, imanına, tarihine, medeniyetine, din büyüklerine, kutsal değerlerine saldırmak, milletle kavga etmektir asıl teroristlik..

Başörtüsüne el ve dil uzatmak,
Camiye, tekkeye, türbeye, Ezan’a el ve dil uzatmaktır teröristlik..
“Kamusal alan” diye bir yalan uydurup müslüman milleti kendi kurtardığı topraklarda, kendi kurduğu devletin kurumlarına, askeriyeye, okula, hastaneye başörtüsüyle sokmamaktır teröristlik..

İlke ve inkılaplar deyip on yılda bir darbe yapmaktır teröristlik.
Oyuncak mahkemeler kurmak, naylon hakimler atamak, kanunsuz yargılama tiyatrolarıyla adam asmaca oynamaktır teröristlik..

Kişi kendinden bilir işi..

Siyasi muhalifeti nedeniyle birisine terorist denilecekse şayet, muhalefet ettiği için partisinden ihraç edilen, gidip başka partiye geçen yahut parti kurup mücadeleye devam edenleri de terörist ilan etmeli.
Yahut kendisine karşı haksızlık, hukuksuzluk yaptıklarını zan ve iddia ettiği partisini terörist ilan etmesi gerekirken bir asır önce yaşanmış olaylar yüzünden, bir asır önce yaşamış bir muhalifi terörist ilan etmesi ironiktir..

Kaldiki Bediüzzaman hz.leri siyasi muhalif bile değildir.
Bir düşünce adamı olarak, bilge olarak, alim olarak, vatanın-millerin-devletin çilesini cekmiş, kuruluşunda harcı olan biri olarak bazı yasal değişim ve dönüşümlere sadece fikren karşı çıkmış biridir.
Fikir beyan etmek, fikren muhalefet etmek hangi hukukta terör olarak anılır, anlatılır?

Laiklik, ilke ve inkılaplar, kurucu irade söylemleri üzerinden adam doğrama geleneği devam ediyor..

Şunu özellikle belirtmek isterim;
Bu gün vatanı kurtadıklarını, devleti kurduklarını, devletin asıl sahibi olduklarını iddia ederek milleti esir almaya çalışan laiklerin bu iddiaları tamamen asılsızdır, hayal ürünüdür..
Laiklerin bu vatan için akıtılmış bir damla kanları, bir damla terleri, bir damla gözyaşları yoktur..
Zira Müslüman Türk ve Kürt halkı din, iman, İslam adına cephe cephe dolasıp savaşırken, çile çekip bedel öderken, ülkeyi kurtarıp, devleti kurarken ne laiklik vardı, ne de laikler..

Zafer kazanılıp devlet kurulduktan sonra ortaya çıkıp hazıra konanlar, ülkeyi biz kurtardık, devleti biz kurduk, bize borçlusunuz edasında milleti esir ve rehin almaya yeltenemezler..
Bu milletin laiklere zerre borcu yoktur.
Tam tersine laikler herşeylerini bu kahraman müslüman millete borçludur..
İslam’a, müslümanlara, din adamlarına, kutsallara laf söylemek, parmak sallamak, tehdit etmek laiklerin haddi değildir..

Devlete, kanuna, nizama sadakati, hukuka saygıyı, milletin sulhuna, selametine hizmet etmeyi, asayişi temine çalışmanın önemini laikler bilmez ki müslümanlara ders versinler..

Muhatabına ‘ince’ bir tavsiye;
Herkes işine baksın..
Herkes yoluna baksın..

Bediüzzaman kimsenin siyasi rakibi değildir.
Bediüzzaman onların boy ölçüşebileceği biri değildir..
Bediüzzaman’ın sizin çöplüğünüzde yeri ve işi yoktur..
Sizin ağa babalarınız ordularla saldırıp dirisini yenemedikler.
Bediüzzaman’ın ölüsü ile güreşe tutuşmak kalmış.. Ama çapınız, gücünüz, sikletiniz ona da yetmez..

Oğuz CANDARLI

Faydalı ise lütfen bağlantıyı paylaşınız, tavsiye ediniz. Kaynaksız kopyalamanıza rızamız yoktur.

İlginizi Çekebilir

Mevlid Kandili Hakkında

Mevlid Gecesi / Kandili Hakkında ! Bu yazıdan sonra alttaki başlıkları tıklayarak diğer yazılara da …

5 Yorumlar

  1. avatar

    Buna üzülmedim. Bilakis sevindim. Siyasetten arı duru Üstadımı o bu anmamış kötü mü. Hatta pek de güzel oldu. Siyasi malzeme olarak kullanılmasını hiçbir vicdan kabul etmezdi. Zira bundan önceki yaklaşımlar beni üzüyordu. “Hizmetin göklere çıksın” diyen talebesinin fikrini nasıl kabul etmediyse Üstadımız bunu da aynı görüyorum. Zira tasarrufu devam etmekte…. Hem talebeleri Hatimlerle dualarla tüm dünyada anmadı mı? Hakikatı da bu değil mi? Bir tweet ile anılmaya mi bel bağlayacağız? Vicdanı hür aklı selim talebeleri minnet ve dualarla andı mübarek Üstadımızı. Rabbim kabul buyursun

    • avatar
      Oğuz candarlı

      Katkınız, yorumunuz için çok teşekkürler kardeşim..
      Dediklerinize harfiyyen katılıyorum.
      Üstadımızın, Risale-i Nurlarn ve Nur talebelerinin kimsenin sevgisine, ilgisine, övgüsüne alkışına, teşekkürüne ihtiyacı yok, beklentisi yok..
      Mayası, ruhu, gayesi ihlas olanın Allah’tan gayrısından beklentisi olmaz..
      Ama yazıdaki sitem de haksız değil.
      Birilerinin üzerinde de vefa, hürmet, teşekkür borcu vardır, o borç bakidir.
      Allah bize ihlâstan, onlara da vefadan soracak, hesaba çekecek ..

    • avatar
      Oğuz candarlı

      Katkınız, yorumunuz için çok teşekkürler kardeşim..
      Dediklerinize harfiyyen katılıyorum.
      Üstadımızın, Risale-i Nurlarn ve Nur talebelerinin kimsenin sevgisine, ilgisine, övgüsüne alkışına, teşekkürüne ihtiyacı yok, beklentisi yok..
      Mayası, ruhu, gayesi ihlas olanın Allah’tan gayrısından beklentisi olmaz..

      Ama yazıdaki sitem de haksız değil.
      Birilerinin üzerinde de vefa, hürmet, teşekkür borcu vardır, o borç bakidir..
      Anne baba evladını karşılıksız sever diye evladın anne babayı terk etmesi, sırt dönmesi düşünülemeyeceği gibi Bediüzzaman ve Risale-i Nurlar dan beslenenlerin vefasızlıkları da hoş görülemez..
      Siyasetin de, Diyanetin de, STK’ların da Üstaddan ve Nurlardan istifade etmeye hakları vardır, ihtiyaçları vardır.
      Bizim anmaya, anlamaya ihtiyacimiz ve hakkımız kadar onların da ihtiyaçları, hakları vardır.
      Her anmayı istismar olarak görmek de su-i zanna kaçabilir.
      Hasılı Rabbimiz bize ihlâstan, onlara da vefadan soracak, hesaba çekecek ..

  2. avatar

    Bir kere daha anladık ki üstad euzubillahi mineşşeytani ve siyaseti demekle ne kadar haklıymış. Geçen seçimde herkes iktidar için fetva veriyordu. Demek ki bu hizmet lillah içindir dünyanın aldatıcı siyasetine alet edilmemeli vesselam…

  3. avatar

    Allah razı olsun.elinize sağlık, çok değişik açılardan aslında Kuranı azimüşşana muhalif olanlara hesap ve ahiret hayatını unutanlara güzel bir reddiye olmuş. Heyecan ve aşk ile yazılmış olmalı ki 3 yerde harf hatası olmuş düzeltilrse daha iyi olur. Teşekkürler.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Önceki yazıyı okuyun:
Aydınların Dilinden Bediüzzaman Said Nursî / Vefatının 64. Sene-i Devriyesi Hatırasına (video)..

https://www.youtube.com/watch?v=oIvwTpB2cGk Konuyla ilgili yazılar için lütfen alttaki bağlantıyı açınız. https://www.kastamonur.com/category/risaleinur-bediuzzaman/ne-dediler/

Kapat