Ana Sayfa / İLİM - KÜLTÜR – SANAT – FİKRİYAT / Kelimeler & Kavramlar (Sayfa 15)

Kelimeler & Kavramlar

Madde Madde Algı Yönetimi ve Manipülasyon: Kanmanın ve Kandırmanın Psikolojisi

12 Maddede Algı Yönetimi ve Manipülasyon: Kanmanın ve Kandırmanın Psikolojisi Cihadko tarafından hazırlanmıştır.   “Henry Kissinger’a atfedilen “Bir şeyin gerçek olması pek o kadar önemli değildir; fakat gerçek olarak algılanması çok önemlidir.” sözü bir bakıma içinde yaşadığımız dünyayı da özetlemektedir.  Hepimiz, demokrasi denilerek diktatörlüklerin tahkim edildiği, barış denilerek savaşların çıkarıldığı, özgürlük denilerek …

Devamını Oku »

Fıtır Sadakası (Fitre) Hakkında Merak Edilenler

FITIR SADAKASI (FİTRE) NEDİR? Fıtır sadakası nedir? Fıtır sadakası ile ilgili hadisler nelerdir? Fitre ile yükümlü olmak için gereken şartlar nelerdir? Fitre nelerden verilir? Fitre kimlere verilir, kimlere verilmez? Fitre ne zaman verilir? Fitre miktarı ne kadar? Fitre ile ilgili merak edilen tüm bu soruların cevabını sizin için hazırladık. FITIR …

Devamını Oku »

İhlâs-ı Tâmm veya Etemm

İhlâs-ı Tâm veya Etem Yazar: Süleyman Eriş İhlâs, hak ve hakikata tercüman olma niyet ve gayreti taşıyan ışık süvarilerinin kûtu ve suyu bir ihsan-ı ilahi olarak Hakk’a hizmet ayrıcalığı ile şerefyâb talihlilerin her adım başı kana kana yudumlamak zorunda oldukları Rahman iksiridir. Öyle ki bu iksirden nasibini almamış amel hayatdar gözüken bir …

Devamını Oku »

Âmin Alayı

Osmanlılar döneminde okula yeni başlayan çocuklar için düzenlenen tören. İlk defa ne zaman ve nasıl başladığı kesin olarak bilinmemektedir. Halk arasında âmin alayı olarak adlandırılan bu törene “bed’-i besmele cemiyeti” de denilmekteydi. Âmin alayı genellikle kandil, pazartesi veya perşembe günleri düzenlenirdi. Âdete uygun olarak okula başlayacak çocuğun ailesi bir gün …

Devamını Oku »

Özellikle Ramazan’la Gelen Fırsat: İtikaf

Îtikâf Nedir? Îtikâfın Hükmü Nedir? Îtikâfın Kısımları Nelerdir? Îtikâfın Müddeti Ne Kadardır? Îtikâfın Şartları Nelerdir? Îtikâfı Bozup Bozmayan Şeyler Nelerdir? Îtikâfın Âdâbı Nelerdir? Îtikâf Nedir? Îtikâf, lügatte, bir şey’e devam etmek, bir şey’i bekleyip durmak mânasına gelir. Istılahtaki mânası ise, 5 vakit cemaatle namaz kılınan bir camide, ibâdet niyetiyle durmak, …

Devamını Oku »

Terğîb ve Terhîb, Rağbet ve Rehbet

TERGĪB ve TERHÎB (الترغيب والترهيب) Hayra yönlendirme ve kötülükten sakındırma anlamında bir tabir. Sözlükte “istemek, özenmek” anlamındaki rağbet kökünden türeyen tergīb “bir kimseyi bir işi yapmaya özendirmek, teşvik etmek” demektir. “Korkmak, çekinmek, sakınmak” mânasındaki rehbet kökünden türeyen terhîb ise “bir kimseyi korkutmak, bir işi yapmaktan sakındırmak” anlamına gelir. Bu iki kelime …

Devamını Oku »

Âkıbet Karartan Bir Hâl, Küçük Şirk Riya

Muhammed Emin Yıldırım Hoca’nın iman ahlakının önemli bir bahsi olan ve Hz. Peygamber’in (sas) küçük şirk diye isimlendirdiği riya hastalığını anlattığı; “Akıbet Karartan Bir Hâl Küçük Şirk Riya” başlığında bu manevi hastalığın muhtevası, sebepleri ve tedavisi konulu sohbetinden notlar. Nefis, insanın içindeki tağuttur. Şirkin çeşitleri: 1. Şirk-i istiklâl 2. Şirk-i teb‘îz 3. Şirk-i takrîb …

Devamını Oku »

Sedd-i Zerâi’

SEDDİ ZERAYİ’ Sedd; menetme, engelleme, kapama manalarına gelir. Zerayi’ ise bir şey’e götüren vesîle ve yol manâsına gelen zeria’nın çoğuludur. Bu şey mefsedet, maslahat, söz ve fiil olabilir. Sedd-i zerayi’ vesîleleri kaldırmak, sebebi tıkamak demektir. Bu durumda harama vesîle olân şey haram, vacibe vesîle olan şey ise vaciptir. Fuhuş haramdır; …

Devamını Oku »

İnzar ve Tebşir

İNZAR (الإنذار) Adakta bulunma, aslında vacip olmayan bir şeyi, herhangi bir münasebetle kendine vacip kılma manasına gelen “nezere” kökünden türemiş bir kavram. Kelime anlamı, bir şeyin sonucundaki tehlikeyi haber verip sakındırmak, uyarmak, dikkatini çekmektir. Korku verip uyanık kılmak demektir. Sevinç haberi vererek müjdelemek demek olan “tebşir”in zıddıdır (bk. İbn Manzur, …

Devamını Oku »

Tahkîkî İmanın Kazanılması İçin

Tahkîkî iman, mâna âit bütün mes’eleleri delilleriyle, tafsilâtlı ve teferruatlı bir surette bilmek, tasdik etmek, tereddütsüz inanmaktır. Böyle bir îman şüphe ve vesveseler karşısında sarsılıp yıkılmaktan kendini koruyabilir. Tahkikî îmanın da pek çok mertebesi vardır. Bu mertebeleri İslâm âlimleri başlıca üç kısma ayırmışlardır: 1. İlme’l-yakîn mertebesi: İmânî mes’eleleri ilmen, tam teferruat ve tafsilâtıyla, …

Devamını Oku »

Vücud-u ilmî ve vücud-u haricî

Vücud-u hâricî lügatta; “Zâhir, ademden çıkmış olan. İlmî vücuddan âlem-i şehadete gelmiş olan. Maddî varlık, cismanî eşya.” olarak tarif edilir.   Varlık temelde ikiye ayrılır. Vücud-u ilmî ve vücud-u haricî. Vücud-u harici, Allah’ın kudretiyle yaratılmış her çeşit varlığı içine alan bir isimdir. Vücud-u ilmî ise Allah’ın ilminde ve bilgi olarak …

Devamını Oku »

Câiz teriminin anlamları

EN ÇOK KULLANDIĞIMIZ TERİMİN ANLAMINI BİLİYOR MUYUZ? (CÂİZ NE DEMEK?) Yazan: Soner DUMAN Fıkıh kitaplarında en çok yer alan kelimelerden birisi de “câiz” ifadesidir. Bu ifade her zaman aynı anlamda kullanılmış olmayıp farklı anlamlara gelebilmektedir. Klasik fıkıh eserlerinde bu kelimenin hangi bağlamda hangi anlamda kullanıldığı doğru tespit edilemezse son derece …

Devamını Oku »

Saâdet Diyarları

Saâdet Diyarları Yazar: İsmail KISA Haşir meydanındaki hesap bittikten sonra mü’minler, hesabı hakkıyla vermenin sürûrunu yaşayarak, dünyada iştiyak duyup merak ettikleri ebedî saâdet yurdu olan Cennet hayatına doğru büyük bir heyecanla ilerlerler. Mü’minler Cennete müştak oldukları gibi, Cennet de sakinlerini büyük bir özlemle beklemektedir. Mü’minleri bekleyen ve Kur’ân’da geçen sekiz …

Devamını Oku »

Kur’an ve Sünnette Günah Kavramı

Yazar: Dr. Mehmet Sürmeli Zenb,[2] ism,[3] ifk,[4] cürm,[5] hub,[6] ricz,[7] rics,[8]zelle,[9] zûr,[10] seyyie,[11] şuhh,[12] şer,[13] şirk,[14]dall,[15] tuğyan,[16] su’r, [17] zulm,[18] anid,[19] fücur,[20] fahşa,[21] münker,[22] fesad,[23] fısk,[24] istikbar,[25] kebire,[26] sağire,[27] hit’a,[28] kizb,[29] kefur,[30]lemem,[31] neces,[32] nidd,[33] heva[34] ve vizr’[35] Kur’an-ı Kerim ve hadislerden yola çıkan büyük fıkıh âlimi Dahhak (ö:135/752) günahı; “İşleyene, Allahu teala’nın dünyada had, ahirette ise azap takdir etmiş olduğu suçlardır.”[36] şeklinde tanımlamıştır. Kur’an-ı Kerim ve Hz. Peygamber (s.) imanla felah/kurtuluş arasında bir ilgi kurduğu gibi günahla da helak arasında bir ilgi kurmuştur.[37] Kur’an-ı …

Devamını Oku »