Ana Sayfa / İLİM - KÜLTÜR – SANAT – FİKRİYAT / Kelimeler & Kavramlar (Sayfa 23)

Kelimeler & Kavramlar

Mustaz’af ve Müstekbir

MÜSTAZ’AF Cahiliyye toplumlarında toplumun çoğunluğunu teşkil eden, ezilen, hor görülen, güçsüz bırakılmış halk tabakası. Müstaz’af, “za-u-fe (zayıf oldu)” fiilinin istif’al babından ism-i mef’uldür. “Za-u-fe” kuvvetli olmanın zıddıdır. Masdarı olan “za’f-zayıflık” nefiste ve bedende olduğu gibi, durum ve vaziyette, akıl ve re’yde de olur. “İstaz’afahu” onu zayıf buldu, zayıf gördü anlamındadır …

Devamını Oku »

Neseb

NESEB, NESEP Akrabalık, soy, baba tarafından olan soy bağlantısı; çocuğu ana-babasına ve ailesine bağlayan kan ve soy bağını ifade eden bir İslâm hukuku terimi. Neseb, ailenin kendisine dayandığı en güçlü dayanaktır. Aile fertleri bununla birbirine hısımlık, kan, biri diğerinin cü’zü ve parçası olacak şekilde bağlanır. Çocuk babasının bir parçası, babası …

Devamını Oku »

Nâşitât ve Nâziât

NÂŞİTÂT Müminlerin ruhlarını eziyet vermeden kolaylıkla alan melekler anlamında kullanılan bir isim. Nâşıtât kelimesi Arapça “neşeta” fiilinden türetilmiş ismi failin çoğuludur. Allah Teâlâ, Naziât sûresinde naziâtın peşinden nâşıtât üzerine kasem etmektedir: “Şiddetle çekip alanlara (naziât), kolaylıkla çekip çıkaranlara (nâşıtât)” (en-Naziât, 79/1-2). Müfessirler, naziâttan neyin kastedildiği hakkında ihtilaf ettikleri gibi (bk. …

Devamını Oku »

İdeoloji Nedir? Kavramın Tarihi Gelişimi

İDEOLOJİ NEDİR? KAVRAMSAL İNCELEME VE KAVRAMIN TARİHİ Tuğrul ATAŞ 1 Giriş: İdeoloji, kavram olarak içinde önyargı barındıran bir kelimedir. Kavramın (ideolojinin) bile bizatihi ideolojik oluşu; ideoloji kelimesi üzerine yapılan incelemelerin -ideolojik bir düşünceye sahip olsun ya  da olmasın- mutlak bir önyargıyla sonuçlanmasına sebebiyet verecektir. Bu yüzden, bu muammalı kavramın incelemesini …

Devamını Oku »

Arş ve Kürsî

ARŞ Yüksek yer. Tavan. Dam. Çardak. Hükümdarın tahtı. Hükümdarlık. Saltanat. Bütün âlemleri kuşatan yüce bir makam. Arş, kâinatın ve bütün varlık âlemlerinin sağını, solunu, üstünü, altını kaplamış ve hükmü altına almıştır. Yani baştan sona, dıştan içe her şeyi kuşatmıştır. Fahreddin-i Râzi’nin ifadesine göre, arş, “İlâhî emirlerin ilk muhatapları olan meleklerin bulunduğu âlemdir.” Tabiri caizse, …

Devamını Oku »

Kırâat-ı Aşere

KIRÂAT-I AŞERE “On tâne birin okunması” veyâ “On tâne biri okuma işi”, “Kırâat ilminden on tânesini okuma; on tânesinin ilmini ve pratiğini yapma.” Arapça bir kelime olarak”Kırâat” kelimesi, (Ka-ra-e/yak-ra-u) aslından çekimi yapılan, semâ’î (yâni kâide dışı) bir mastardır. Türkçesi: “Okumak” demektir. “Kırâât” olarak çoğul yapılır ve bundan da “okumalar” anlamı …

Devamını Oku »

Evlilikte Kefâet/Denklik

KEFÂET (الكفاءة) Evlenecek eşler arasında dinî, ekonomik ve sosyal konum bakımından denkliği anlatan fıkıh terimi. Sözlükte “eşitlik, denklik, benzerlik ve yeterlik” anlamlarına gelen kefâet, bir fıkıh terimi olarak evlenecek eşler arasında belli hususlarda denkliğin bulunmasını, daha çok da evlenecek eşlerden erkeğin kadına denkliğini ifade eder. Denk olan erkeğe küfüv denilir. Kur’an’da …

Devamını Oku »

Kazf günahı

KAZF Kuvvetle atmak, sözü ağzından atıvermek, dokundurmak, iffetine iftira etmek. Namuslu bir erkek veya kadına “sen zina ettin…” ey zaniye…” gibi sözlerle zina suçlaması yapmak anlamında bir İslam hukuku terimi. Kazf büyük günahlardandır. Bu konuda Cenab-ı Hakk “Şüphesiz namuslu, kendi halinde olan mü’min kadınlara (zina iftirası) atanlar, dünyada ve ahirette …

Devamını Oku »

Karz, Karz-ı Hasen

KARZ Borç, kredi, ödünç, altın, gümüş, nakit para ve misli olan şeyleri başkasına ödünç vermek anlamında bir İslam hukuku terimi. Çoğulu kuruzdur. Hanefiler dışında diğer mezhepler selem akdi yapılan tüm malların karz olarak verilebileceğini söylerler. Onlar böylece, bazı kıyemi malları da tarife alarak kapsamı genişletmişlerdir (el-Kasani, Bedayiu’s-Sanayi’, VII, 394; İbn …

Devamını Oku »

Bazı Darb-ı Mesel İzahları / M. Nuri BİNGÖL

Geçenlerde kültürlü görünen birine Farsça “Ben ne derim, tanburam ne çalar.” Deyimini söyleyince asabileşti. Herhalde kendisine tanbura dediğimi sandı. Halbuki söz, yanlış anlamayı ifade eden bir kelam-ı kibardı. Bu sütunlara bu yüzden kimi özlü sözlerin manasını taşımayı münasip buldum. AKLA KARAYI SEÇMEK: (Bir işin üstesinden gelene kadar çok zorluk çekmek, …

Devamını Oku »

Ana Hatlarıyla Hadis

Yazar: Dr. İsmail L. ÇAKAN Ensar Neşriyat GİRİŞ Hadis Kültürünün Temel Noktaları Allah(c.c.) insanları ve cinleri kendisine kulluk etsinler diye yaratmıştır. İnsanoğlu mükemmel ve mükerrem bir varlık olmasına karşılık, ilahi emir ve yasakları doğrudan doğruya alacak yapıya sahip değildir. Bu yüzden Allah(c.c)insanlar arasından seçtiği nebi ve resulleri Rab-Kul irtibatını sağlamak, …

Devamını Oku »

Vecd, gaşy, cezbe, istiğrak, meczub kavramları hakkında

Vecd, gaşy, cezbe, istiğrak, meczub CEZBE Sürüklemek, kendisine çekmek. Sâlikin beşerî vasıflarından soyutlanma ile ilâhî sıfatları kazanma ve tecellileri müşahede etmesi anlamında bir tasavvuf terimidir. Cezbe; Hakk’ın, kulunu kendisine çekmesinden hasıl olan istiğrak, derin şaşkınlık ve hayret sûretlerinde görünen manevî bir haldir. Cezbe, kulun Hakk’a külfetsiz yaklaşması ve ilâhî inayetler ve lütuflar …

Devamını Oku »

Vahiy Kâtibi

VAHİY KÂTİPLERİ Rasûlüllah (s.a.s)’e vahyedilen âyetleri yazanlar, kaydedenler. Hz. Muhammed (s.a.s) İslâm’ın ilk günlerinden itibaren vahiy kâtipleri ittihâz etmiş, inen âyetleri onlara yazdırmıştı. Tefsir usulü kaynaklarında verilen bilgilere göre, Kur’ân’ın bir arada toplanması üç merhalede gerçekleşmiştir. Kur’ân Hz. Muhammed (s.a.s)’in zamanında yazılmış, Hz. Ebu Bekir’in zamanında bir araya toplanmış ve …

Devamını Oku »

Fakir ve Miskin Kavramları

MİSKİN: 1. Bir günlük nafakasından (yiyeceğinden, giyeceğinden) fazla bir şeyi olmayan müslüman. Allahü teala, ayet-i kerimelerde mealen buyurdu ki: … Fazla ihtiyarlık ve devamlı hastalık gibi sebeblerle oruç tutmaya güç yetiremeyenler üzerine, bir miskin doyuracak kadar fidye vermek lazımdır… (Bekara suresi: 184) Akrabaya, miskine ve yolda kalmışa hakkını ver. Bununla …

Devamını Oku »

“Duygu, hassa, kuvve, latife ve his” kavramları

Risale-i Nur’da geçen; “Duygu, hassa, kuva, latife ve his” kavramları  Duygu: İnsanın manevi ve maddi duygularının genel adıdır. İnsanın mahiyetinde, bildiğimiz bilmediğimiz ne kadar maddi ve manevi duyguları varsa, bunların ortak ve genel adıdır, diyebiliriz. Kalp, ruh, vicdan, sırlar, göz, kulak, dil bunlara örnek olarak verilebilir.  Duygu, maddi ve zahiri hissiyatları da içine …

Devamını Oku »