Ana Sayfa / İLİM - KÜLTÜR – SANAT – FİKRİYAT / Kelimeler & Kavramlar (Sayfa 24)

Kelimeler & Kavramlar

Naslardan hüküm çıkarma: İstinbat ve İstihrac

İSTİNBAT (الاستنباط) Naslardan hüküm çıkarma anlamında fıkıh usulü terimi. Sözlükte “araştırmak, peşine düşmek, sonuca varmak” gibi mânalara gelen istinbât fıkıh usulü terimi olarak “ictihad ve kavrayış yoluyla naslardan hüküm çıkarmak” demektir. Kur’ân-ı Kerîm’de bir defa geçen kelime (en-Nisâ 4/83) burada “bir işin iç yüzünü, gerçeğini anlamak, düşünmeyi gerektiren kapalı bir haberden …

Devamını Oku »

Beyyine nedir?

BEYYİNE Delil, hüccet, bürhan. Beyyine Kur’an’da yirmi kez tekrarlanır ve genel olarak şu manalara gelir: 1- Kur’an veya Hz. Muhammed: “Böyle iken kitap verilenler ayrılmadılar da ancak kendilerine apaçık bir hüccet (beyyine) geldikten sonra (bozuk itikadlarından) ayrıldılar” (el-Beyyine, 98/1,4; el-En’am, 6/I57; Muhammed, 47/14). 2- Delil, hüccet: “De ki şüphesiz bana …

Devamını Oku »

“Şua”, “nur” “ziya” ve “cilve”

Şua: Işık demeti, ışın. Bir ışık kaynağından uzanan ışık telleri. Mesela güneş ışığın kaynağı, şua ise bu kaynaktan çıkan ışığın en küçük parçasıdır. Rezzak ismi rızkın kaynağı, bir karıncanın cüzi rızkı ise şuadır.  Nur: Aydınlık, parıltı, parlaklık, her çeşit karanlığın zıddı ve ışık gibi manalara geliyor. Ayrıca Allah’ın isimlerinden bir isimdir. Nuru …

Devamını Oku »

Zımmî, harbî, müste’men nedir?

ZİMMÎ Mal, can, ırz ve dini için İslam devleti tarafından güvence verilmiş olan ehl-i kitap. Zimmet ehlinden bir kişi. Zimmet; söz, güvence, kefalet, hak, saygı, kendileriyle anlaşma yapılan topluluk anlamlarına gelir. Ehl-i zimmet ise; hristiyan, yahudi ve başkaları gibi ehl-i kitaptan İslam yurdunda oturanlardan kendileriyle anlaşma yapılanlar demektir. Zimmetin çoğulu …

Devamını Oku »

Mancacılar

Manca, İtalyanca’da; yemek, yiyecek anlamında bir kelimedir. Türkçe’de de bu anlamda kullanımı varsa da daha çok kedi-köpek yiyeceği anlamında kullanılmıştır. Mancacı: Osmanlı’da “mancacılık” diye bir meslek vardı. Mancacı, kedi köpek yiyeceği demek olan mancayı satar; dileyen, mancacılardan aldığı yiyecekleri hayvanlara verir, dileyen de parasını verir, mancacı  da onların yerine sokak …

Devamını Oku »

Yemin ve Yemin Çeşitleri

YEMİN Sağ el; bereket; güç, kuvvet ve güzel mevki, yaralayıcı; kişinin bir haberi kuvvetlendirmek veya bir işi yapıp yapmamak hususundaki azim ve iddiaya güç vermek için Allah’a kasem ya da boşama ve köle azadı gibi bir şeye bağlamak suretiyle akit etmesi anlamında bir fıkıh terimi. Yemin daha çok Allah’ın isimleri …

Devamını Oku »

“Ahsen-i takvîm”, “alâ-yi illiyyîn”, “esfel-i sâfilîn”

Tin sûresi 4. ayette insanın “ahsen-i takvim”de yaratıldığı ifade edilir. Takvim kelimesi kıvamla aynı köktendir. Yani insan en güzel kıvamda yaratılmıştır. Bilindiği gibi sözgelimi, bir yemeğin güzelliği onu meydana getiren malzemelerin uygun kıvamda olmasıyla gerçekleşir. Onun gibi insandaki her bir aza ve cihaz olması gereken ideal kıvamda yaratılmıştır.  Mesela, göz en uygun yere yerleştirilmiştir. …

Devamını Oku »

Fütüvvet – Mürüvvet

Meşhûr velîlerden ve akâid imâmı Amr bin Osman Mekkî (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: “Fütüvvet güzel ahlâktır.” Bağdât’ın büyük velîlerinden Câfer-i Huldî (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: “Fütüvvet, nefsini aşağı tutup, Müslümanlara hürmeti bü­yük bilmektir.” Evliyânın büyüklerinden Ebû Abdullah el-Mukrî (rahmetullahi teâlâ aleyh) buyurdular ki: “Fütüvvet; kızdığı kimseye karşı güzel …

Devamını Oku »

Fütüvvet, Ahîlik, Ahî nedir?

FÜTÜVVET Delikanlılık, yiğitlik anlamında Kur’ani bir terim. Fetâ çoğul fitye; genç, delikanlı, yiğit. Ashab-ı Kehf’in anlattığı kıssada Allahu Teala mağaraya sığınan insanların genç, yiğitler olduğunu belirtmektedir: “Gerçekten bunlar rablerine iman eden genç yiğitlerdi” (el-Kehf 18/13). Mağaraya sığınan insanların en önemli özelliklerinin “İmanlı gençler” olması İslam’ın gençliğe verdiği önemin en güzel …

Devamını Oku »

“Cehl-i mürekkep” ne demektir?

Cehalet, ilmin zıddı olup, bilmeme halini ifade eder; üç şekilde görülür: 1. Cehl-i basit: Bilmemek ve bilmediğinin farkında olmaktır. 2. Cehl-i mu’kab: Bilmemek ve bilmediğinin farkında olmamaktır. 3. Cehl-i mürekkep ise; bilmediği halde, kendini biliyor zannetme veya yanlış malumatını doğru kabul etme halidir. Yani, yanlış bilgisini ilim sanmaktır. Birincisinin tedavisi kolay, ikinci ve üçüncüsünün tedavisi …

Devamını Oku »

Dârüsselam nedir?

 Allah, darüsselâma (saâdet yurdu cennete) çağırıyor ve dilediğini bir doğru yola hidayet buyuruyor.  (Yûnus, 25) Yazar: Alaaddin BAŞAR (Prof. Dr.) Darü’s-selâm; her türlü kötülükten ve çirkinlikten uzak olan “korunmuşluk diyarı”.  Selâmet evi… Müminlere,  istedikleri her şeyin verileceği “esenlik yurdu”… Cennet… Müminler, o saadet diyarına vardıklarında,  bu dünyada çoğu zaman maruz kaldıkları ve  hoşlanmadıkları …

Devamını Oku »

Metruk Arazi nedir?

METRÛK ARAZİ Terkedilmiş, hal üzerine bırakılmış arazi. Toplum yararına terkedilmiş toprakları ifade eden bir İslam hukuku terimi. Osmanlı Devletinin arazî uygulamasında toplumun istifadesine bırakılan yerler iki kısma ayrılmıştır. a) Bütün ülke halkının istifadesine arzedilmiş yerler: Umumî yollar, parklar, meydanlar, namazgahlar gibi. b) Belli bir yerleşim merkezindeki halkın istifadesine ayrılmış yerler: …

Devamını Oku »

İffet nedir?

İFFET Kötü iş ve sözden uzaklaşma, şehevî hisleri dinî emirlerin çerçevesinde muhafaza etme hali. Dilimizde iffet kelimesi: namuslu, şerefli ve ahlâklı olma halini ifade etmek için kullanılmaktadır. Bir İslâm ahlâkı terimi olarak iffet şöyle tarif edilmiştir: “Şehvet duygusunun bedendeki fücur (sınır tanımayan şehvet) ve humûd (iktidarsızlık, isteksizlik) ortasında dengeli bir …

Devamını Oku »

Haşyet

HAŞYET Korku anlamına gelen ve Kur’an-ı Kerim’de birçok ayette geçen “Havf” ile eşanlamlı bir kelime. Eşanlamlı olmalarına karşılık, literatürde havf daha çok maddi olan, gözle görülür sebeplerden kaynaklanan korkuyu; haşyet ise saygıdan doğan, ümide yönelik, yüceltmeyle birlikte bulunan bir korku duyma durumunu anlatmak için kullanıla gelmiştir. Havf, dünyevi bir korku; …

Devamını Oku »

Cehennem Hakkında

CEHENNEM Derin kuyu, ahirette kâfir ve günahkâr kimselerin azap Cekecekleri ceza yeri. Kur’an-ı Kerîm’de inanan ve güzel amel işleyen kimselere Cennet* vadedildiği gibi (el-Kehf 18/107); kâfir ve günahkâr kimselere de Cehennem vâdedilmiştir. Kâfir, münâfık ve müşrikler Cehennem’de ebedî kalırlar, orada ölmezler ve azabları hafifletilmez. Tövbe etmeden günahkâr olarak ölen ve …

Devamını Oku »